"Türkiye'de yıllardır çözüm bekleyen, yoksulluk, yolsuzluk, düşünce özgürlüğü, farklı kimliklerin kendini özgürce ifade etme hakkı, işsizlik, sağlık, eğitim, çevre, küresel ısınmanın doğuracağı tehlikeli etkiler gibi bir dizi ciddi sorunları ile yüzleşmek istemeyen siyasi partiler Alevilerden oy alamayacak" diyen örgütler, seçimlerde oy kullanırken şunları savunan sol siyasi partileri ve sol bağımsız adayları tercih edeceklerini açıkladı:
* Laik ve demokratik sivil bir Anayasa için 12 Eylül Anayasası'yla hesaplaşmak.
* Antidemokratik seçim yasasını, yüzde 10 barajını ve siyasi partiler kanunu demokratikleştirmek.
* Aleviliğin, yasal ve anayasal olarak tanımlanması.
* Cemevlerinin inanç merkezi olarak kabul edilmesi.
* Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırmak.
* Ötekileştiren değil, özgürleştiren laiklik ilkesi ile bütün inançlara eşit mesafede durmak.
* Asimilasyonları durdurmak ve zorunlu din derslerini kaldırmak.
* Alevilere ve farklı inançlara yönelik,ayrımcı uygulamaları kaldırmak ve yok etmek.
* Hacı Bektaş Veli Dergahı'nı müze olmaktan çıkarıp bir inanç merkezi olarak asli sahiplerine teslim etmek.
* Sivas'taki Madımak Oteli'ni "Barış ve Kardeşlik Müzesi" yapmak.
"Seçeneksiz kaldık, kitle partisine ihtiyaç var"
Örgütler, siyasi partilerin ne Türkiye'ye ne de Alevilere bir seçenek sunabildiğini, bu nedenle tepkilerin bağımsız adaylık üzerinden ifade bulduğunu, ama Türkiye'nin "toplumsal uzlaşmayı adalet, hukuk, demokrasi, eşit haklar üzerinden tarif ederek ortak paydalarda bir arada yaşama kültürünü savunacak, solun ve sosyal demokrasinin evrensel ilke ve kültürü ile şekillendirilmiş güçlü bir kitlesel sol partiye" ihtiyacı olduğunu vurguladı.
AAB ve AABK, bunun için de mevcut sol grup, parti, inisiyatiflerin, çevrelerin, demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların, meslek odalarının, kadın örgütlerinin, çevrecilerin ve kendini temsil etme zemini bulamamış tüm dışlanmışların içinde yer alacağı bir projeye gerek olduğunu belirtti. (TK)
* Örgütlerin açıklamasının tam metnini okumak için tıklayın.