Askeri Savcılığı'nın "Genelkurmay'da hazırlanmadı. Sorumluları adli savcılık soruştursun" dediği "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin altında imzası olduğunu iddia edilen Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Beşiktaş'taki adliyede savcılara ifade verdikten sonra tutuklanma istemiyle sorguladığı Çiçek'i, bugün saat 21.30 sularında, cezaevine göndermeyi kararlaştırdı. Çiçek, adliyede yaklaşık 12 saat kalmış oldu.
Çiçek, bu sabah, saat 10.00 sularında sivil bir minibüsle beş kişiyle birlikte hakim ve savcılara ayrılan kapıdan Beşiktaş Adliyesi bahçesine giriş yapmıştı. İfadelerine başvurulduktan sonra mahkemeye çıkarılan beş subay ise işlemlerinin tamamlanmasının ardından Adliyeden ayrıldılar.
Kurmay Albay, ifade vermek için 30 Haziran'da da Beşiktaş'taki adliyeye gelmiş, tutuklanması istemiyle mahkemeye çıkarılmış ve cezaevine gönderilmişti. Ancak Çiçek, 18 saat tutuklu kaldıktan sonra 1 Temmuz'da tahliye edilmişti. Çiçek'in, daha önce olduğu gibi Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderilmesi bekleniyor.
Genelkurmay Başkanlığı, 6 Kasım'da yaptığı açıklamada, Albay Çiçek'e ifade vermesi yönünde bir tebligatın gelmediğini açıklamıştı. Bunun ardından, Ergenekon Soruşturması'nı yürüten savcılardan Zekarıya Öz de, Çiçek'in kendisine gönderilen davetiyeye karşılık vermediğini söylemişti.
Başbuğ "kağıt parçası" demişti
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, "kağıt parçası" olarak nitelendirdiği belgeyle ilgili, dokümanın varlığını duyuran Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu hakkında soruşturma yürütülüyor.
Genelkurmay Başkanlığı, yargı makamlarından olayla ilgili bir gazeteciye dava açıldığını öğrendiklerini açıklamıştı.
Öztürk Adli Tıp uzmanlarını şikayet etti
Belgeye bürosunda rastlandığı iddia edilen Ergenekon Davası sanığı hukukçu Serdar Öztürk, belgenin üzerindeki ıslak imzanın Çiçek'in el yazısıyla uyumlu olduğu yönünde rapor veren Adli Tıp uzmanlarını şikayet etti.
Ekim sonunda Ergenekonm savcılarına gönderilen elektronik posta mesajında ismini açıklamayan bir subayın, belgenin aslıyla birlikte savcılığa gönderdiğini ifade ederek, bu belgenin Genelkumay içerisinde hazırlandığını savunuyordu.
"Sayın Savcım, 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' basında yer alır almaz, erken davranarak söz konusu evrakın aslını gizlice dosyalandığı klasörden aldım. Belgenin aslının yerinde olmadığı anlaşılınca önce bir kriz yaşandı. Ancak daha sonra belgenin ele geçmesinden korkan bir cunta mensubu tarafından imha edildiği görüşü benimsendi. Nitekim (Genelkurmay Başkanı) Org. İlker Başbuğ, belge hakkındaki basın açıklamasını aslının imha edildiğine kanaat getirdikten sonra yaptı."
"STK andıcı" için de Çiçek suçlanıyor
Taraf gazetesi, 7 Nisan'da, Albay Çiçek'in hazırlandığı ve Mart 2006'da dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Işık Koşaner'e iletildiğini savunduğu 73 sayfalık andıçla ilgili bir haber yayınlamıştı.
Listede "Türkiye'yi bölmek isteyen ABD ve AB projelerini Türkiye'de yürütmek için birçok fondan yardım alan" sivil toplum örgütlerinin ve onların yöneticilerinin isimleri birbiriyle ilişkili şekilde yer alıyordu.
Savcılara ihbar mektubu gönderdiği ifade edilen subay, STK andıcının kamuoyuna yansıması üzerine Genelkurmayın soruşturma açtığını belirtiyor ve bu aşamada hazırlanan bilgi notundan andıç çalışmasının Genelkurmay Başkanlığı'nın emriyle 29 Temmuz 2004'te başlatıldığının ve Nisan 2006'da da ilgili makamlara sunulduğunu anlaşıldığını savunuyordu..." (EÖ)