bianet'e bilgi veren Dernek Başkanı Yusuf Alataş, daha önce Bakan Çiçek'ten yazılı olarak randevu istediklerini, ancak olumlu bir yanıt alamadıklarını aktardı; "Bunun üzerine Adalet Bakanlığı'na gidip yeni bir ölüm gerçekleşmeden sorunun insani bir yaklaşımla çözülebilmesi için girişimde bulunalım istedik" dedi.
Ancak, Çiçek'in yoğun olduğu, bakanlık dışında bulunduğu söylenen heyet, bina önünde bir açıklama yaptı.
Alataş, "Bundan sonra, Bakan Çiçek bize özel olarak randevu verip kendisi davet etmedikçe biz randevu talep etmeyeceğiz. Elbette bütün kamu görevlileri yoğun çalışıyor. Ama Bakan'ın insan hakları sorunlarına, insan hakları kuruluşlarına -özellikle her an bir ölüm gerçekleşebilecekken- zaman ayırmıyor olması kabul edilebilir değil" dedi.
Alataş, Bakan Çiçek'le yalnızca F tipi cezaevleriyle ilgili değil, hiçbir konuda iki yıldır görüşemiyor olduklarını da ekledi.
İHD heyeti, F tipi cezaevlerinde hükümlülerin toplumsal ilişkiler kurabilmesi için 9 kişinin bir araya gelmesini sağlamak üzere önerilen "3 kapı, 3 kilit" fiziki değişiklik önerisini simgeleyen üç anahtarı da yanında götürmüştü.
Alataş: Çiçek insancıl yaklaşımla tedbirden söz ederse ölüm oruçları durabilir
Alataş, Bakan Çiçek'in ölümleri durdurmasının zor olmadığını da şöyle açıkladı:
"Görüşebilseydik Bakan'a şu aşamada acilen ölüm oruçlarını sonlandıracak insani bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyleyecektik. Bakan -tecrit sözünü kullanmayarak da- tecridi önlemeye, sosyal koşulları iyileştirmeye yönelik tedbir alacaklarını söylerse, ölüm oruçları sona erebilir."
İHD Başkanı, Türkiye'de cezaevlerinin genel bir sorun olduğunu, genel bir reforma ihtiyaç olduğunu da ekledi: "Üstelik tek sorun insanlık onuruyla bağdaşmayan tecrit de değil. Tutuklu ve hükümlülerin gördüğü kötü muamele sadece onlara değil, ziyaretçilerine de yönelik olabiliyor. Hükümlülerin avukatlarıyla görüşememeleri de savunma hakkını ihlal ediyor. Bunlar zaman içinde genel bir çalışma gerektirebilir." (TK)