"Okuldan Haber Odasına (OHO) ile 'başkalarının hak ve hukukunu ararken hem kendi haklarına hem de başkalarının haklarına saygı gösterecek bir habercilik yapma sorumluluğunun' altını bir kez daha çiziyoruz."
Bağımsız İletişim Ağı (BİA) Eğitim Danışmanı, Prof. Dr. Sevda Alankuş, OHO programının amacını bu sözlerle özetliyor.
IPS İletişim Vakfı'nın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği OHO programı, 10-17 Temmuz tarihleri arasında İstanbul'da Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü'nde gerçekleştiriliyor. Programa, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'taki iletişim fakültelerinin gazetecilik, radyo ve televizyon bölümlerinden bu yıl mezun olan gazeteci adayları katılıyor.
Alankuş, BİA'nın yola "bir okul olma" iddiasıyla çıktığını hatırlatıyor ve ekliyor:
"OHO bu iddiamız ile tutarlı bir eğitim. Dördüncü OHO programı ile yaklaşık bin 200 yerel medya çalışanının ardından 200 kadar iletişim fakültesi mezununa ulaştık. BİA bir yandan hak haberciliğini uygularken bu konuda eğitim vermeyi de sürdürüyor."
Akademik eğitimden daha fazlası
Alankuş, bir haftalık sunum ve atölye çalışmalarının iletişim fakültelerinde verilen eğitimin yerini tutmayı hedeflemediğini belirtiyor.
"OHO çok yoğunlaştırılmış ve hedefi belli bir eğitim. Biz 'etik ve politik olarak sorumlu habercilik neden gereklidir ve nasıl yapılmalıdır?' sorusuna katılımcılarımızla birlikte bir yanıt arıyor ve bu konuda bir ürün ortaya çıkartıyoruz.
Ayrıca, gazetecinin kamusal hizmet verebilmesi, başkalarının hak ve hukukunu koruyabilmesi için öncelikle kendi hak ve hukukundan haberdar olması gerektiğinin farkındayız. Katılımcılarımız, eğitimimiz sırasında kendi haklarını, nasıl iş bulabileceklerini, bir iş başvurusu sırasında yapmaları gerekenleri de öğreniyorlar.
Yani OHO, yalnızca akademik bir eğitim değil katılımcılarını medya ortamına da hazırlıyor."
"Hak örgütlerini tanıyor, yaygın medyadan gazetecilerle tanışıyorlar"
Tam da bu amaçla OHO katılımcılarının, program kapsamında yaygın medyada çalışan gazetecilerle tanışıyor, hak örgütlerini ziyaret ediyorlar. Alankuş anlatıyor:
"Yaygın medyada hak örgütleri genellikle haber kaynağı olarak görülmüyor. Genel yaklaşım haber hazırlarken resmi otoritelere ve resmi kurumlara başvurmakla sınırlı. Katılımcılarımız hak örgütlerinden nasıl yararlanabileceklerine dair fikir ediniyor; bu örgütleri gezerek, yöneticilerini tanıyarak daha önce hiç düşünmedikleri bir deneyim edinmiş oluyorlar.
Öğrencilerimiz, bir haftalık eğitim sırasında gelecekte birlikte çalışma şansı yakalayabilecekleri gazetecilerle de buluşuyorlar. Bu gazeteciler yaygın medyada olmakla birlikte BİA'nın ilkelerine uyumlu habercilik yapan, BİA ile organik ilişkisi olan isimler. Aynı şey akademisyenler için de geçerli."
"BİA, akademik dünyada da hareketlilik yarattı"
Alankuş, BİA eğitimlerinin ve OHO programlarının yaygın medya, alternatif haber mecraları ve akademik dünyada farklı yansımaları olduğu görüşünde.
"'Hak odaklı habercilik' kavramını BİA olarak biz tarif etmiştik. Şimdi onu yaygınlaştırıyoruz. 'Hak odaklı habercilik'ten söz edilirken hem BİA'ya referans veriliyor hem de nasıl yapılması gerektiği BİA üzerinden düşünülüyor. BİA eğitimlerinin ön açıcı, adres gösterici bir yanı var" diyor ve ekliyor:
"Daha önce yerel medya çalışanları ile yaptığımız eğitimler sonrasında da bu oluştu; akademisyenler de çalıştıkları 'alternatif medya', 'hak odaklı habercilik', 'barış gazeteciliği' gibi kavram ve konuları bu eğitimler sırasında işleyerek geliştirdiler.
Eğitimlerimiz sonrasında iletişim fakültelerinin ders programlarında 'hak odaklı habercilik', 'kadın ve medya', 'çocuk ve medya', 'barış gazeteciliği' gibi dersler yer almaya başladı. Bu gelişmede eğitimlerimizin çok önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Akademisyenler, iletişim fakültelerinde yapamadıklarını bu eğitimlerde yapıp kendi fakültelerine taşıyabildiler.
Yani BİA, iletişimle ilgili akademik dünyada da hareketlilik yarattı."
"OHO programı, yeni mecralar ve yeni bir zihniyet sunuyor"
Türkiye'de medya sektörü ciddi bir kriz içinde. Tekelleşme ürkütücü bir tablo çiziyor. İletişim fakültelerinin sayısı 60'a yakın, her yıl her fakülteden yaklaşık 100 kişi mezun oluyor. Yeni mezunlar, rekabetin ve emek istismarının çok yoğun olduğu bir sektöre katılıyor.
Alankuş, "Bunun farkındayız ve mezunlarımıza yaygın medyanın yanı sıra BİA gibi haber yapılabilecek başka mecraların varlığını gösteriyoruz. Onlara Türkiye'deki medya ortamının yanı sıra alternatif medya kurumlarında çalışabileceklerine dair bir zihniyet kazandırmaya çalışıyoruz" diyor.
Bütün bu çabaların sonuçlarının ancak uzun vadede alınabileceğini, yaygın medya söyleminin ve ortamının kısa sürede değişmesinin beklenemeyeceğini belirten Alankuş, BİA eğitimlerinin ve OHO programının bu değişime katkısını ise şöyle özetliyor:
"Ulaştığımız iletişim fakültesi mezunlarının, herkesin kendi gazetesini çıkarma imkânı bulduğu günümüzde, alternatif haber mecralarının çoğalması anlamında önemli olduğunu düşünüyorum.
Yaygın medyada yer alacak arkadaşlarımız da öyle zannediyorum ki, eğitimlerimizden sonra habere başka gözlerle bakmaya başlayacak, başka bir biçimde yaklaşacaklar." (BB)