Adana’nın Aladağ İlçesi'ndeki 11 çocuk, bir eğitmen olmak üzere 12 kişinin yaşamını yitirip, 22 öğrencinin de yaralandığı yurt yangınıyla ilgili altısı tutuklu 14 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşması bugün (11 Aralık 2017) görüldü.
Dosyaları ana dava ile birleştirilen yedi kamu görevlisi bugün ilk kez mahkemeye çıktı. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen dava, Kozan Adliyesi'ndeki yer sıkıntısı nedeniyle Kozan Ticaret Odası Konferans Salonu'na taşındı.
Duruşmada sanıklar ifade verdi. Katılan vekili olduğunu söyleyen avukatlar Ali Kemal Söbüçovalı ve Ali Güvenç sanıkların tahliyesini istedi. Savcı, tutuklu sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar verilmesini, yargılanan kamu görevlilerinin tutuklanması ve soruşturmanın genişletilmesi taleplerinin ise reddini istedi.
Mahkeme, müşteki avukatlarının tutuksuz sanıkların tutuklanması talebini reddetti, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Şubat 2018'de.
Sanıklar
Davada yurt müdürü Cumali Genç, yurt çalışanı Mahmut Deniz, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç tutuklu, sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen dernek yönetim kurulu üyesi Ramazan Dede tutuksuz yargılanıyor.
Davada tutuksuz yargılanan kamu görevlileri ise dönemin Aladağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş ile Aladağ İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Davut Gökçeli, yurtta denetim yapıp rapor hazırlayan görevliler Aladağ İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Arı ile Cihan Ünal, Bayram Aydın ile Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz.
Sanıklar, "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlarından 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
“Yangın denetimi olduğunu bile bilmiyordum”
Jinnews ve Çukurova Manşet’te yer alan haberlere göre duruşmada yurtta denetimde bulunan kamu görevlileri ifade verdi.
Bayram Aydın, Kaymakamlık görevlendirmesiyle 2014 ve 2015 yıllarında sanıklar arasında bulunan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ramazan Arı ile birlikte denetim için Aladağ Özel Kız Öğrenci Yurdu'na gittiğini anlattı.
"İlçe Milli Eğitim'in verdiği 45 maddelik formu, evet-hayır diye cevaplandırarak denetimi gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir yangın denetimi olduğunu bile bilmiyordum. Bu konuda eğitim de almadım.”
Yangınla ilgili neye bakması gerektiğini kimsenin söylemediğini ifade eden Bayram, "Yangın levhaları, yangın tüpleri olduğuna bakıyorduk. Formda olmadığı için yangın tatbikatı olup olmadığını sormadık" dedi.
Denetimleri sırasında yangın merdiveninin olup olmadığına baktıklarını, kapıların açık ve kullanılır durumda olduğunu anlatan Bayram, kapıların hangi maddeden yapıldığını ise hatırlayamadığını söyledi.
“Teknik olarak bir şey bilmiyorduk”
Kaymakamlık'ta bilgisayar işletmeni olarak görev yaptığını söyleyen sanıklardan Cihan Ünal da, Şube Müdürü Davut Gökçeli ile birlikte yurtta denetleme yaptıklarını söyledi.
Denetim için bir eğitim almadıklarını belirten Cihan, şöyle konuştu:
"Denetimi Şube Müdürü yapıyordu. Ben sadece imza atıyordum. Denetimden sonra hazırlanan raporun ne olduğu veya ne yapıldığını bilmiyorum. Yangın levhaları vardı. Yangın çıkışı merdivenlerinin yanında perde yoktu. Teknik olarak bir şey bilmiyorduk. Yangından sonra bunların olacağını öğrendik. Yangın tatbikatı ile ilgili ne ben ne de başkası bir şey sormadı. Diğer yurtlarda da denetim yapılıyordu. Raporlar düzenlendiğinde bilgim oldu. Ben raporu düzenledim ve şube müdürüne verip gittim."
“Yangınla ilgili eğitim almadım”
Aladağ İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Davut Gökçeli ise, Kaymakamlığın görevlendirilmesiyle Özel Öğrenci Yurtları Yönetmenliği kapsamında denetim yaptıklarını söyledi
“Yangın tatbikatıyla ilgili herhangi bir eğitim almadım. Ben edebiyat öğretmeniyim. Sadece elimizde bulunan formlara ve yönetmeliğe göre işlem yaptık. Yılda iki kez yapılan bu denetimleri haziran ve aralık aylarında İl Milli Eğitim Müdürlüğüne gönderiyorduk. Yurttaki eksikliklerin tamamlanacağını söylemişlerdi bize. Forumlarda işaretleme yaparken kastım yoktu. Yeterli teknik bilgim yoktu.
"Yurt denetiminin 6 maddesinde 18 şart var, bu şartlar yerine getirilmezse yurt zaten açılamaz. Bu yurt 2010 yılında dönüştürülmüş. Dönüştürülmesi sırasında Sağlık, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden olumlu raporlar alarak açılmıştır. O zamandan beri Bayındırlık'tan, itfaiye konusunda değişiklik anlamında herhangi bir talep gelmemiştir."
“Milli Eğitim Müdürlüğü’nü eksiklerle ilgili bilgilendirdik”
Denetimlere katılan Mehmet Aktaş isimli öğretmen ise yurttaki eksikliklerle ilgili İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü beş kez bilgilendirdiklerini ancak raporlara ilişkin kendilerine herhangi bir yazı gelmediğini söyledi.
2012 yılından beri Aladağ'da bulunduğunu anlatan Aktaş, “Herhangi bir yangın söndürme denetiminin yapıldığını hatırlamıyorum. Etkin izleme ve değerlendirme yaptığımı düşünüyorum ve hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Aladağ'a en yakın devlet yurdu olan Kozan YİBO'ya nakil için çocukların ailelerine bilgi verdik. Bununla ilgili elimizde dokümanlarımız var” dedi.
Ne olmuştu?
29 Kasım 2016'da Adana Aladağ'da Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda akşam saatlerinde yangın çıkmış, yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8. sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7. sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6. sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5. sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetmişti.
Pencereden atlayan ve dumandan etkilenen 22 öğrenci de hastanelere kaldırılmıştı.
Yangınla ilgili önce tutuklanan ve sonra serbest bırakılan dört dernek yöneticisi Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’ndan avukatların, Sosyal Haklar Derneği ve Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine tekrar tutuklanmıştı. Dava tutuklu yedi sanıkla başladı. Ramazan Dede ilk duruşmada tahliye edilmişti. (BK)
* Fotoğraf: Sosyal Haklar Derneği / Twitter
** Haberin hazırlanmasında Sosyal Haklar Derneği'nin ve gazeteci Rıfat Doğan'ın paylaşımlarından yararlandık.