Aladağ Davası: Savcı Görevlilerin Bilinçli Taksirle Cezalandırılmalarını İstedi

Fotoğraf: Erol Karaoğlan - Adana/AA

Adana'nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016'da çıkan ve 11'i çocuk toplam 12 kişinin hayatını kaybettiği yurt yangını davasının 9'uncu duruşması bugün gerçekleşti.

Duruşmada esas hakkında mütalaasını veren savcı, yurtta görevli yedi kişinin bilinçli taksirden cezalandırılmasını istedi. Mahkeme mütalaaya karşı beyanlar için süre verdi. Duruşma 4 Temmuz 2019'da görülecek. 

Kozan Ağır Ceza Mahkemesi salonundaki yer sıkıntısı nedeniyle Kozan Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda görülen duruşma öncesi, duruşma salonu önünde buluşan Sosyal Haklar Derneği üyeleri ve çocukların aileleri bir açıklama yaparak suçluların ceza almasını istedi.

Duruşmada müşteki avukatları ölümlerin ilk 10 dakikada gerçekleşmiş olduğunu ve itfaiyenin 24 dakika sonra çağrıldığını belirterek itfaiye erlerinin beraatini diğer sanıkların "Olası kastla öldürme" suçundan cezalandırılmaları yönünde beyanlarını sundu.

TIKLAYIN - Avukat İşler: Aladağ Hukuk Tarihimizin En Büyük Delil Karartması

Duruşmada söz alan ailenin avukatlarından Can Atalay, "Bu insanlar yoksullar. Bu insanlara sahip çıkabilecek şey devlet idaresidir. Devletin birinci yükümlülüğü yoksul insanların adalete erişmesinin önündeki engelleri kaldırmaktır. Devlet sadece gece bekçisi değildir, yoksulların çoçuklarının eğitime erişimini sağladığında devlettir." dedi.

"Tesisattan kaynaklı sorunlar çocuklar tarafından bildirilmiş"

Sosyal Haklar Derneği'nden avukat Evren İşler ise şunları söyledi:

"Dernek mevzuatında durum açıktır dernek başkanı derneği temsil eder. Karar alma noktasında eşit ve sorumludurlar. Alınan bir kararın uygulanmasından bahsetmiyoruz, karar alınmasından bahsediyoruz yurda müdür ataması dernek yönetiminin sorumluluğunu kaldırmaz.

"Müdüre tahsis edilmiş bir işletme bütçesi de yoktur yurda bir müdürün bu olaydan ben sorumluyum demesi ve diğer dernek yönetiminin sorumluluğu bitmez. Elektrik tesisatından kaynaklanan sorunlar daha önce çocuklar tarafından bildirilmiştir."

"Bu nedenle müdürle birlikte dernek yönetimi de sorumludur. Dernek karar defterlerine bakıldığında kendi başına kırtasiye alışverişi bile yapamayan müdür nasıl olmayan bütçeyle elektrik tesisatıyla ilgili tadilat yaptırabilir."

Savcı esas hakkındaki mütalaasını verdi

Davada savcı, esas hakkında mütalaasını verdi. İsmail Uğur, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede, Ramazan Keleş, Cuma Ali Genç ve Mahmut Deniz'in bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ya da yaralanması suçundan cezalandırılmasını istedi.

Kamu görevlileri Bayram Aydın, Cihan Ünsal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı'nın hareketlerinin ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılması; Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz'ın beraatleri istendi. Ayrıca itfaiye görevlilerinin ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan ceza almaları istendi. 

Savcı, sanıkların eylemlerine uyan kanun maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, tüm sanıkların adli kontrol kararlarının olduğu gibi devamına karar verilmesini mütalaa etti.

Ne olmuştu?

29 Kasım 2016'da Adana Aladağ'da Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda yangın çıkmış; yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8. sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7. sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6. sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5. sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetmişti.

Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileri ile kamu görevlilerinin de bulunduğu 18 kişi, 'Birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma' suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıyor. Davada 7'inci duruşmadan itibaren tutuklu sanık bulunmuyor.

*Haberi Evrensel gazetesinden Volkan Pekal'ın haberi ve @sosyalhukuk hesabından derledik.