Fotoğraf: Alaa, Mısır'daki toplumsal hareket döneminde/BBC
Mısır'da uzun süredir cezaevinde tutulan Birleşik Krallık ve Mısır yurttaşı özgürlük eylemcisi Alaa Abdel-Fattah'ın ailesi, 220 gündür sürdürdüğü açlık grevinin geçtiğimiz Cuma "ölümün eşiğine geldiği" sırada cezaevi yönetimince kırıldığını açıkladı.
Alaa Abdel-Fattah, Perşembe günü kendisini ziyaret eden annesi, kız kardeşi ve teyzesine hücresinde bayıldığını ve gözlerini açtığında kendisini damardan serumla beslenirken bulduğunu söyledi.
Alaa grevinin son evresinde, Birleşik Krallık konsolosluğu yetkilileriyle iletişim kurmasına izin verilmesi amacıyla Mısır yönetimine baskı yapmak için su içmeyi bırakmıştı.
Ahdaf Süheyf: "Kalbim burkuldu"
Alaa'nın teyzesi, Mısırlı romancı Ahdaf Süheyf ziyaret sonrası BBC'ye yaptığı açıklamada "Çok ince ve çok zayıf görünüyor. Ama aynı zamanda muazzam cesaret aldım ve onunla gurur duyuyorum" dedi. "Çünkü hala kendisi: Berrak, enerjik ve kararlı" diye ekledi.
Süheyf görüşme sonrası paylaştığı bir Twitter mesajında da " [Alaa'nın] eski bir fotoğrafını koyamıyorum, çünkü artık bu haline benzemiyor. Yeni bir resim de koyamıyorum çünkü hapiste fotoğraf çekemiyorsunuz. Keşke çekebilseydim. Avurtları çökmüş çehresindeki eski gülümseyişin pırıltısını yakalayabilrdim. Ama hayır, gülümsemesi bile yorgun. Keşke dünya onu görebilseydi" diye yazdı.
Abdel-Fattah'ın suçu ne, neden açlık grevindeydi?
40 yaşındaki blog yazarı ve demokrasi eylemcisi Alaa Abdel-Fattah, Mısır'ın sayılarının 60 bin olduğu tahmin edilen siyasal mahpuslarının en tanınmışı.
Halen "yalan haber yaymak" gerekçesiyle çarptırıldığı -insan hakları kuruluşlarının düzmece olarak nitelediği- beş yıl hapis cezasını çekiyor.
Alaa, Nisan'da cezaevi koşullarını ve Mısır'ın Birleşik Krallık yurttaşlığını tanımayı reddederek elçilik yetkililerinin kendisini görmesine izin vermememesini protesto etmek için günde en fazla 100 kalori tüketerek sürdürdüğü bir kısmi açlık grevine başlatmıştı.
Açlık grevi nasıl kırıldı?
Ailesi Alaa'yı en son, gıda almayı tamamen bırakmaya karar vermesinden bir hafta önce, 24 Ekim'de ziyaret etmişti. Alaa, 6 Kasım'da, COP27 BM İklim Konferansı'nın Mısır'ın Şarm El-Şeyh tatil beldesinde başlamasıyla eş zamanlı olarak, Mısır yönetimi üzerinde baskısını artırma hedefiyle su içmeye de son vermişti.
Geçtiğimiz Perşembe annesi Layla Süeyf'e cezaevi yönetimince ne olduğu açıkça bildirilmeyen bir "tıbbi müdahale" geçirdiği söylenmiş ve savcılık, herhangi bir doğrulayıcı kanıt sunmadan "sağlığının iyi" olduğunu ileri sürmüştü.
Hafta başında annesine Cumartesi günü su içmeye başladığını ve Pazartesi günü açlık grevini sonlandırdığını bildiren notlar ulaşmış ancak Perşembeye kadar yüzyüze görüşme izni verilmemişti.
Ailesi BBC'ye yaptığı açıklamada, "Onunla Vadi al-Natrun cezaevinin ziyaret kabininde, bir camın ardından, ancak teker teker konuşabileceğimiz bir ahizeyle görüştük[lerini]" söyledi.
Abdel-Fattah annesi, teyzesi ve kız kardeşine görüşme sırasında, 8 Kasım'da tıbbi muayeneyi reddedip başını duvara vurmasının adından hücresinde zincirlendiğini anlattı.
Alaa, geçtiğimiz hafta Cuma günü hücresinde duş alırken düştüğünü söylemiş. "Giyinmeye çalışmış ama yeniden düşmüş ve bu kez bayılmış. İnsanlarla çevrelenmiş başı hücre arkadaşlarının kucağında kendisine gelmiş ve kolunda laktat çözeltisi ve glikoz veren bir kanül varmış. Ardından elektrolit sıvısı, bir kaşık bal ve bir turşu vermişler."
"Başına toplanan çok sayıda insan onun hayatını kurtarmaya uğraşıyormuş. Bütün bunlardan ölüme yakın bir deneyim olarak bahsetti. Açlık grevi böyle kırıldı."
Mısır hükümetinden bu açıklamaya henüz bir yanıt gelmedi.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanlığı, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi, Başbakan Rishi Sunak'ın geçen hafta COP27'de Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'yle görüşmesinde Alaa Abdul-Fattah konusunu gündeme getirdiğini söyledi.
(AEK)