Uluslararası Yavaş Kentler Birliği (Cittaslow) üyesi Akyaka’nın sakinleri, imara açılan beldelerine sahip çıkmak için bisikletleriyle Ankara’ya gitti.
Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Akyaka’da 19 bin 300 metrekarelik zeytinlik arazisi önce Zeytin Koruma Kanunu’a aykırı bir şekilde imara açıldı, ardından tapu kaydı zeytinlikten arsaya dönüştürüldü, daha sonra da Çevre Kanunu’na aykırı bir şekilde özelleştirilme kapsamına alındı. Söz konusu zeytinlikte en az 40-50 yaşında zeytin ağaçları yaşıyor.
Akyaka Dayanışması, zeytinliğin imara kapanması ve kamusal alan olarak korunması için Ankara’ya kadar pedal çevirdi. Yarın AKP ve CHP Muğla milletvekilleriyle görüşüp, Akyaka’nın betonlaşmasına karşı topladıkları imzaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na iletecekler.
Turizm, tarım ve balıkçılıkla geçimini sağlayan, aynı zamanda popüler bir kitesurf mekanı olan 2 bin 621 nüfuslu Akyaka’nın korunması için 27 bin imza toplanmış.
“Yok hükmünde imar olanına karşı mücadele ediyoruz”
Akyaka Dayanışması’ndan Serdar Denktaş, “Biz Akyakalılar olarak, o araziyi kamusal bir alan olarak görüyoruz ve hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmadan zeytinlik olarak korunmasını istiyoruz” diyor ve arazinin imara açılıp özelleştirilmesinde üç aşamalı bir hukuksuzluk olduğunu anlatıyor:
“Yok hükmünde bir imar planına karşı mücadele ediyoruz.
“1994 yılında hazırlanan ilk imar planında zaten bir hukuksuzluk işlenerek, zeytinlik vasfı olan hazine arazisi, konut alanı olarak öngörülmüş. Halbuki zeytinlikler imara açılamaz. Eğer belediye sınırları içindeyse en fazla yüzde 10’u imara açılabilir ancak neredeyse tamamı imara açılmış.
“Ardından 2003 yılında, arazinin tapu kaydı hiçbir gerekçe gösterilmeden zeytinlikten arsaya dönüştürülmüş.
“Son olarak da 2013 başında Özelleştirme İdaresi, Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alan Akyaka İmar Planı’nda değişiklik yapmış. Oysaki Çevre Kanunu’nun 9. maddesine göre, Özelleştirme İdaresi’nin özel çevre koruma bölgelerinde plan yapma yetkisi yok. Yani kanuna aykırı bir şekilde yetki aşımı da söz konusu.”
“Katılımcı imar yasası istiyoruz”
Denktaş, imar planı değiştirilirken Akyakalılara hiçbir şey sorulmadığını, bunun da anti demokratik imar kanunlarından kaynaklandığını söylüyor. Kentle ilgili değişikliklerde kentte yaşayanların dışlandığını dolayısıyla katılımcı bir imar kanunu çıkarılması gerektiğini söylüyor.
Mecliste beklemede olan Biyo-Çeşitliliği Koruma Kanun Tasarısı da kaygı duydukları diğer bir mesele. Denktaş, “Biz bu mücadeleyi kazansak bile, eğer bu kanun çıkarsa yarın öbür gün hükümet ‘kamu yararı görüyoruz’ diyerek araziyi tekrar imara açabilir. Dolayısıyla bu yasanın da tamamen gündemden çıkmasını talep ediyoruz” diyor.
Denktaş, basında yer alan altı kat imar izni ya da Akyaka’ya TOKİ yapılacağına dair söylentilerin ise bilgi kirliliğinden kaynaklandığını belirtiyor. (ÇT)
Ayrıntılı bilgi için: akyakaninsesi.blogspot.com