Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Büyükada davası olarak bilinen 11 insan hakları savunucusunun yargılandığı davada Taner Kılıç'a 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a 1 yıl 13 ay hapis cezası verilmesine tepki gösterdi.
Dört insan hakları savunucusu hakkında suç sayılabilecek herhangi bir eylemin varlığını gösteren deliller bulunmamasına rağmen mahkûmiyet kararının verildiğine dikkat çekilen açıklamada, kararın Türkiye’deki insan hakları hareketinin meşru çalışmalarını sindirmeyi amaçladığı ve siyasi saiklerle verilmiş bir karar olduğunu belirtildi.
“İnsan hakları hareketine bir saldırı”
İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson şöyle dedi:
“Üç yıldır, emniyet teşkilatı ve savcılık makamı tarafından, yargılanan 11 insan hakları savunucusunun suç sayılabilecek bir eyleme katılmış olduklarını gösteren en ufak bir delil kırıntısı bile sunulmadı”
“Dört kişi, Türkiye’de yargı bağımsızlığının siyasi baskılar altında nasıl çökmüş olduğunu gösteren bir davada daha meşru insan hakları faaliyetleri sebebiyle mahkûm edildiler.
“Mahkeme dört kişi hakkında mahkûmiyet kararı verdi ama bu karar Türkiye’deki tüm insan hakları hareketine bir saldırı niteliği taşıyor. Üst mahkemelerin görevlerini yapacağını ve bu adli hatayı düzelteceğini umuyoruz.”
Davadan detaylarHRW açıklamasında davaya ilişkin şu bilgilere dikkat çekildi: İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Uluslararası Af Örgütü Türkiye onursal başkanı Taner Kılıç'ı terör örgütü üyesi olmak suçlamasıyla altı yıl üç ay hapis cezasına mahkûm etti. Mahkeme diğer üç kişiyi de terör örgütüne yardım ve yataklık etme suçundan 25 ay hapis cezasına mahkum etti. Söz konusu üç kişi Türkiye Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi'nin eski direktörü İdil Eser; insan hakları aktivisti ve Yurttaşlık Derneği isimli sivil toplum örgütünün üyesi Özlem Dalkıran ve İnsan Hakları Gündemi Derneği üyesi Günal Kurşun. Mahkeme yedi kişi hakkında ise beraat kararı verdi, ancak savcılık makamı bunlardan ikisi, Nejat Taştan ve Veli Acu hakkındaki beraat kararlarını temyize götüreceğini açıkladı. Hakkında mahkumiyet kararı verilen dört kişi kararı temyiz ettiler ve halen tutuksuz yargılanıyorlar.
Söz konusu 11 kişi medya tarafından yoğun bir itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakılarak, ülkeyi karıştırmak için komplo kurmakla ve birçok yasa dışı örgütün üyesi olmakla itham edildiler. Bu itibarsızlaştırma kampanyası hükümet yanlısı medya tarafından yürütüldü ve sanıklara yönelik ithamları hem savcılık iddianamesi hazırlanmadan evvel hem de yargılama sırasında dile getirdiler. İlk duruşması 2017 Ekim'inde yapılan yargılamada, karar 13. duruşmada verildi. Mahkeme mahkumiyet kararının gerekçesini açıklamadı. İnsan Hakları İzleme Örgütü mahkemenin gerekçeli kararının açıklanmasını bekliyor. Kılıç hakkındaki iddianamede Kılıç'ın telefonunda şifreli iletişim uygulaması ByLock'u kullandığı iddia ediliyordu. Söz konusu uygulamanın, Türkiye'nin 2016 Temmuz'undaki darbe girişiminden sorumlu tuttuğu ve bir terör örgütü olarak gördüğü Fethullah Gülen hareketinin destekçileri tarafından kullanıldığı iddia ediliyor. Yargılama sırasında Kılıç'ta bu uygulamanın hiç bulunmadığı veya Kılıç tarafından kullanılmadığı yönünde birçok bilirkişi raporu sunuldu. Büyükada'da gözaltına alınan on insan hakları savunucusunun davasında, iddianame sanıkların dizüstü bilgisayarlarından ve telefonlarından toplanan ve suç sayılabilecek bir eylemin varlığını gösterebilecek delil niteliği taşımayan belgelere dayanıyor. |
Büyükada Hak Savunucuları Davası hakkında İstanbul Büyükada'da "insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği" konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz'da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. 18 Temmuz'da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklandı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği) ise savcının itirazı üzerine 23 Temmuz'da tutuklandı. 25 Temmuz'da Nejat Taştan ve Şeyhmus Özbekli haftada iki gün adli kontrol şartıyla ve yurtdışına çıkma yasağıyla serbest bırakıldı. Hazırlanan iddianameye Haziran 2017'den beri tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı avukat Taner Kılıç da "şüpheli" olarak eklendi. Cumhuriyet savcısı Can Tuncay'ın hazırladığı iddianamede hak savunucularının üye oldukları iddia edilen örgütler "FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C" olarak sıralandı. TIKLAYIN - Büyükada İddianamesinde Hangi "Deliller" Yer Aldı? Hak savunucuları, 25 Ekim 2017'de ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Günal Kurşun, İlknur Üstün, İdil Eser, Nalan Erkem, Peter Steudtner, Özlem Dalkıran, Ali Garawi ve Veli Acu'nun tahliyesine karar verdi. Ayrıca Özlem Dalkıran ve Veli Acu hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Tutuksuz sanıklar Şeyhmus Özbekli ve Nejat Taştan hakkında 25 Temmuz 2017'de verilen adli kontrol kararı ise kaldırıldı. Mahkeme dosyaya sonradan "şüpheli" olarak eklenen Taner Kılıç hakkında "terörizmin finansmanı ve casusluk" iddiasıyla tutuklu bulunduğu, İzmir 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dosyanın Büyükada davasıyla birleştirilmesine de karar verdi. TIKLAYIN - Sekiz Hak Savunucusu Hakkında Tahliye Kararı Taner Kılıç hakkında 15 Ağustos 2018 günü tahliye kararı verildi. Kılıç hakkında 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Son duruşması 19 Şubat 2020'de görülen Büyükada davası, savunmalara devam edilmesi için 3 Nisan 2020'ye bırakılmış, ancak koronavirüs salgını nedeniyle davanın karar duruşması 3 Temmuz 2020'ye ertelenmişti. 3 Temmuz'daki son duruşmada, Taner Kılıç'a 6 yıl 3 ay, Günal Kuşun, İdil Eser, Özlem Dalkıran'a 1 yıl 13 ay hapis cezası verilmişti. |
(EMK)
* Fotoğraf: MA