Bingöl Jandarma İl Komutanlığı'nın şikayetiyle dava açılan aktivist Kızgın, Bingöl 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün (Salı) hakim karşısına çıktı.
Gönderdiği açıklamalarla düşüncelerini ifade ettiğine savunan Kızgın, duruşma savcısı Müslüm Canpolat'ın beraati yönündeki talebinin Oğuzhan Kılıç başkanlığındaki mahkeme heyetince kabul edilmesi üzerine aklandı.
Mahkeme, açıklamaların düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılan eleştiriler olduğunu bildirdi.
Toplumun suskunluğunu eleştirdi, dava açıldı
Kızgın, 12 Eylül 2005'te elektronik posta aracılığıyla gönderdiği "Militarizm Gölgesinde Demokratikleşme Olanaksız" başlıklı basın açıklamasında, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin toplumda yol açtığı zararlara rakamlarla değinmiş ve halkın suskunluğu eleştirmişti.
Açıklamada, "Biz insan hakları savunucuları olarak, ülkede tüm sorunların demokrasi standartlarının çıtasının yükseltilerek evrensel hukuk normlarının egemen kılınarak. İnsan haklarına dayalı. Demokratik bir yönetim biçimi ile çözülebileceğine inanıyoruz. Türkiye'de çağdaş standartlarda demokratikleşmesi, Cumhuriyetin otoriter ve militarist yapısından kurtarılması gerektiğine inanıyoruz" deniliyordu.
Kılınç da 12 Eylül'ü eleştirdi
Bir dergiye yazı yazan Emekli Orgeneral Tuncer Kılınç da, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin gençleri suskunluğa ittiğini, siyasete ilgilerini azalttığını yazmıştı.
Eski MGK Genel Sekreteri Kılınç, Türkiye'nin çok ciddi sorunları olmasına rağmen gençlerin sessiz kalmasından yakınırken "Üniversite gençleri siyasetten uzak kalmaya başladı, 12 Eylül'ün etkisini görüyorum" dedi.
Yasa ne diyor?
1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren Ceza Yasası'nın "Suç işlemeye tahrik" başlıklı 214. maddesine göre, "(1) Suç işlemek için alenen tahrikte bulunan kişi, altı aydan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." (EÖ)