Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden Prof. Dr. Serpil Sancar Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) cumhurbaşkanlığı adayı konusundaki sessiz ve gizli kapaklı tavrını böyle yorumluyor.
Sancar, bianet'in sorularını yanıtlarken AKP'deki sessizliğin kasıtlı ya da "kol kırılır yen içinde kalır türünden", bir "sessizlik hali" olmadığını söyledi.
Siyaset bilimi uzmanı Sancar olası kriz tedirginliği nedeniyle Dışişleri Bakanı ve AKP'nin "ikinci adamı" Abdullah Gül'ün ikinci kez aday olmayacağını öngörüyor.
Ancak, Sancar'a göre asıl kriz özgürlükleri savunacak bir "sol"un olmadığı parlamentoda, aynı tür gizlilik-kapaklılık havası içinde sürüp giden "sivil anayasa" taslağı çalışmalarından çıkacak.
Sancar bunun, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecindeki gibi bir siyasi kriz değil, "demokrasi krizi" olacağı yolunda da uyarıyor.
Derin çözümleme gerekmez, her şeyin başı korku...
AKP henüz cumhurbaşkanı adayını ya da aday listesini açıklamadı.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 25 Temmuz'da seçim sonuçlarını "kendi adaylığının onaylandığı bir tür referandum" olarak yorumlayan bir açıklama yapmıştı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan henüz bu konuda açık bir şey söylemese de Gül'ün kendiliğinden adaylıktan çekilmesini beklediği yolunda yorumlar medyada yer aldı.
AKP'nin 6 Ağustos Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında bazı üyelerin, Gül'ün cumhurbaşkanlığı halinde gerginlikler yaşanabileceğine işaret ettiği haberleri de tekzip edilmedi.
AKP'nin tedirginliğinde haksız olmadığını söyleyen Sancar, 27 Nisan'da "askeri ve sivil kanatlar arasındaki kamplaşma"yı anımsattı. "Gizlilik havası derin bir çözümleme gerektirmiyor" dedi: "Burada sessizliği ve korkuyu ortaya salan taraf Genelkurmay."
"AKP'nin süreci açık ve şeffaf ilerletmediği de ortada ama bu başka bir tartışma konusu."
Anayasa tartışması gizli kapaklı olamaz...
Ancak Sancar'a göre "sivil anayasa" hazırlıklarının da bu gizlilik havası içine sokulması bir başka ciddi sorun.
"Önümüzdeki dönem parlamentoda başımıza geleceklere de bakmak lazım" diyor, Sancar. "Burada kapalı kapılar ardındaki asıl süreç anayasa tartışmalarıdır. Parlamentoda demokrasiyi savunacak bir parti yol, sol yok, kadın görüşü yok. Bağımsızlar ise 'kimlik politikası'nın temsilcisi."
Sancar'a göre bu "ciddi bir demokrasi sorunu" doğuruyor: "Ortalama insanın özgürlük derdini, demokrasinin kurumsal sorunlarını, söz gelimi 'memurin muhakemahat kanunu'nu, milletvekili dokunulmazlığını kim tartışmaya açacak?"
Çarpık parlamento krize gebe
Parlamento yapısının "çarpıklığı"na dikkate çeken Sancar uyarıyor: "Bu anayasanın asker tarafından yapılmıyor olması, demokratik olacağı anlamına gelmez. Anayasa sivil olabilir ama yeterince demokratik olamayabilir."
"Kapalı kapılar arkasında geçmeye zorunlu kılınan süreçleri yalnızca demokratik bir ortam önler."
Gül'ün adaylığı süreci
AKP 24 Nisan'da cumhurbaşkanı adayı olarak Gül'ü belirlemişti. Genelkurmay, hem 12 Nisan'daki basın toplantısında hem de 27 Nisan'daki "e-muhtıra"da, Gül'ün adaylığından memnun olmadığını açığa vurmuştu.
Bu gelişmeler üzerine Ekim'de yapılacak seçimler Anayasa Mahkemesi'nin 27 Nisan Muhtırası doğrultusundaki kararı ile öne alındı. AKP 22 Temmuz seçimlerinden oy artırarak ve tek parti iktidarıyla çıktı. (NZ)