Deniz Baykal, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olması durumunda toplantıya katılmayacaklarını açıkladı.
Hukukçular, bu sürecin bir erken seçimi doğurması olasılığına da işaret ediyor.
Anayasa'ya göre, cumhurbaşkanının seçilememesi halinde, Meclis seçimleri yenilenmek zorunda. Bu arada, yeni cumhurbaşkanı seçilene dek mevcut cumhurbaşkanı görevine devam edecek.
Kaboğlu: Üçte iki yetersayı gerekiyor
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclis'teki yeter sayı tartışmasıyla ilgili, toplantı ve karar için Meclis'in üçte ikisi kuralına uymadan yapılacak bir seçimin Anayasa'ya aykırı olduğu görüşünde. Dolayısıyla, üçüncü oylamaya da geçilemeyeceğini düşünüyor; bunu şöyle açıklıyor:
"Cumhurbaşkanlığı seçimi için yetersayının, toplantı sırasında üçte ikiye ulaşması gerekiyor. Üçüncü tura geçilebilmesiyse, ilk iki turun yapılmış olması koşuluna bağlı olduğuna göre, aksi halde Cumhurbaşkanlığı seçimine devam mümkün değildir.
"Amaç olarak da, üçte iki çoğunluk kaydı, yasama meclisi üyelerini cumhurbaşkanı adayı üzerinde elden geldiğince uzlaşmaya yönlendirmektir. Yani, üzerinde uzlaşma sağlanacak kişinin seçilmesine zorlayan bir düzenleme. Bu nedenle, uzlaşma arayışı süreci gerçekleşmeden, doğrudan salt çoğunluğun yeterli görülmesi, ilk iki tür için aranan nitelikli çoğunluğun amacına da aykırıdır."
Kaboğlu, Anayasa'nın TBMM'nin "toplantı ve karar yeter sayısı"nı düzenleyen 96. maddesini esas alan savların bu konuda geçersiz olduğunu söylüyor. 96. madde "Anayasada, başkaca bir hüküm yoksa, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz" diyor.
Ancak, bu metindeki "başka bir hüküm yoksa" ifadesi, asıl belirleyici olan ifade; çünkü 102. madde bu "başka hüküm"ü içeriyor.
Kaboğlu şöyle açıklıyor:
"Anayasa'nın 96. maddesi, olağan yasama faaliyetini kolaylaştırmak için toplantı ve karar yetersayısını, salt çoğunluğun da altında bir çoğunluk -belirlenen alt sınırı düşmemek kaydıyla- basit bir çoğunluk ile belirleyerek yetiniyor; ancak 'başkaca hüküm yoksa' kaydı altında bu genel ilkeyi koyuyor.
"Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 102. maddenin aradığı üçte iki çoğunluk, 96. maddenin istisnasını, ama 'başkaca hüküm' kaydının karşılığını oluşturur. Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 üyenin ilk iki turda bulunmayışı, doğrudan 102'nin, dolaylı olarak 96'nın ihlali anlamına gelir.
"Öte yandan, tıpkı 1961 Anayasası'nda olduğu gibi, 1982 Anayasası da cumhurbaşkanının yüksek sayıda üyenin üzerinde mutabakatı ile seçilmesini öngörmekte; ancak, bunun sağlananamaması durumunda salt çoğunluğu yeterli bulmakta. Fakat bu iki aşama, Anayasa'da birbirinin uzantısı olarak düzenlenmiş bulunuyor. Bu nedenle, ilk iki oylamada, üçte iki çoğunluk sağlanamamış olsa da,
salt çoğunlukla seçimin yapılabilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için, ilk iki turun 102. maddeye uygun olarak yapılması gereği, hem madde düzenlemesine göre teknik açıdan gereklidir, hem de uzlaşma arayışını gerekli kıldığından amaca uygundur."
Kanadoğlu: Anayasa Mahkemesi iptal eder
Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında "Anayasamıza göre, Cumhurbaşkanlığı seçiminin bugün Meclis'teki tek partinin katılımı ile yapılabilmesinin mümkün olmadığı"nı, "Cumhurbaşkanı'nın seçileceği bir birleşimin en az 367 üyeyle toplanması gerektiği"ni, "bu sayıyla toplanmayan Meclis'in ne ikinci, ne de diğer turlara geçmesinin mümkün olduğu"nu yazdı.
Kanadoğlu, "AKP ilk oylamada 367'nin üzerinde bir katılım olmamasına rağmen, ikinci oylamayı gerçekleştirir ve izleyen üçüncü oylamada salt çoğunluğun sağlandığını ileri sürerse", Anayasa Mahkemesi'nin "seçimi iptalinin zorunlu olacağını" da belirtti.
Ayrıca, "Anayasa'ya göre 30 gün içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlanmadığı takdirde, TBMM seçimlerinin yenilenmesi ve Cumhurbaşkanının oluşacak yeni meclis tarafından seçilmesi kaçınılmazdır" da dedi.
Batum: Kanadoğlu haklı
Prof. Dr. Süheyl Batum, Vatan gazetesindeki köşesinde, Kanadoğlu'nun savı için "Son derece haklı olduğu görüşünü paylaşıyorum" diye yazdı.
Teziç: Seçimlerin yenilenmesi için 30 gün beklenmez
Cumhuriyet gazetesine göre, Prof. Dr. Erdoğan Teziç de yetersayıya ulaşılmazsa, ikinci oylamaya geçilemeyeceğini, seçimin birinci turda kilitleneceğini, bunun üzerine 30 günlük süreyi beklemeden seçimlerin yenilenmesi sonucunun doğacağını söyledi.
Baykal: Erdoğan aday olursa katılmayız
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün (27 Aralık) NTV'den Murat Akgün'le görüşmesinde, "Erdoğan aday olursa oylamaya katılmayacağız. AKP grubuna başkan seçer gibi Türkiye'ye cumhurbaşkanı seçerler. Bu ağır bir tablo olur" dedi.
102. madde
Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'nın seçimi"ni düzenleyen 102. maddesi şöyle:
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır.Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlama tarihinden itibaren otuz gün içinde sonuçlandırılır. Bu sürenin ilk on günü içinde adayların Meclis Başkanlık Divanına bildirilmesi ve kalan yirmi gün içinde de seçimin tamamlanması gerekir.
En az üçer gün ara ile yapılacak oylamaların ilk ikisinde üye tamsayısının üçte iki çoğunluk oyu sağlanamazsa üçüncü oylamaya geçilir, üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğunu sağlayan aday Cumhurbaşkanı seçilmiş olur. Bu oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu sağlanamadığı takdirde üçüncü oylamada en çok oy almış bulunan iki aday arasında dördüncü oylama yapılır, bu oylamada da üye tamsayısının salt çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilemediği takdirde derhal Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri yenilenir.
Seçilen yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar görev süresi dolan Cumhurbaşkanının görevi devam eder. (TK)