Fotoğraf: TRT World
Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, olağan koşullarda 18 Haziran'da yapılması planlanmış olan milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı genel seçimlerinin çeşitli nedenlerle erkene alınabileceğini açıkladı.
Ömer Çelik açıklamayı Genel Merkez'de Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın yönettiği Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sürerken düzenlediği basın toplantısında yaptı.
Çelik, Erdoğan ve Bahçeli'nin 2023 genel seçimlerinin 30 Nisan'da yapılması konusunda anlaştıkları haberlerini yalanlamadı, " 'Tarih şudur' şeklinde net bir sonuca varırsak onu size açıklayacağım," dedi.
"Seçim erken yapılırsa
'erken seçim' yapılmış olmaz"
Ancak Çelik, seçimlerin erken yapılmasının, "erken seçim anlamına gelebilecek şekilde değerlendirilemeyeceğini" de vurguladı.
AA'nın haberine göre, Çelik bir gazetecinin, 2023 seçimleriyle ilgili 16-30 Nisan ve 14 Mayıs tarihlerinin gündeme geldiğini belirterek, "Seçimin öne alınması gerekli mi?" sorusuna karşılık, 18 Haziran'ın o tarihte yurttaşların "bulundukları yerleri terk ediyor" olmaları dolayısıyla değerlendirildiğini söyledi.
Çelik, "irade[lerinin] seçimin 18 Haziran'da, zamanında yapılması yönünde" olduğunu dile getirdi. "
"Bizim irademiz seçimin 18 Haziran'da, zamanında yapılması yönünde," diyen Çelik sözü "[...] 18 Haziran ile ilgili çıkabilecek bazı sıkıntılar"a getirdi. "[...] vatandaşlarımızın yurt içinde seyahat döneminin olması ve çeşitli şekillerde ülkemizde büyük hareketliliğin yaşandığı bir dönem olması sebebiyle bir değerlendirme yapıl[dığını]" aktardı.
AKP Sözcüsü, "[...] Bununla ilgili değerlendirmede net bir sonuca varırsak 'tarih şudur' şeklinde, onu size açıklayacağım." dedi ve ekledi: "Ama bu tabii ki, bir erken seçim düzeyinde bir tarih değerlendirmesi olmayacak."
Arka Plan
Son haftalarda "erken seçim" olasılığını gündeme DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan getirmişti. Babacan Kasım sonlarında enflasyonun dizginlenemediği koşullarda, hükümetin yılbaşında asgarî ücrete yapacağı zammın yaratacağı "hava" dinmeden seçime gitme eğiliminde olacağı öngörüsünde bulunmuştu.
"Hükümetin ben her an bir baskın seçim çağrısında bulunabileceğini düşünüyorum. Özellikle yılbaşında asgari ücrete zam verecekler ya... Devletin var olan her şeyini verdikleri gibi borçlanıp da verecekler. O havayla yani asgari ücretteki artış, memur maaşlarındaki artış, emekli maaşlarındaki artış o hava enflasyon çok yüksek olduğu için hazirana kadar sönecek. Saman alevi gibi parlayacak sonra sönecek. O atmosferi yakalamışken, Ramazan'dan önce, Mart'ın ortası gibi baskın seçim yapıp geçelim, diye düşünebilirler" demişti.
AKP çevrelerinden sızan haberlere göre erken seçim olasılığı, Erdoğan ve Bahçeli'nin MHP Genel Başkanı'nın "doğum günü" dolayısıyla bir araya geldikleri söylenen 29 Aralık buluşması sonrasında iktidar gündeminin en önemli başlığı haline geldi.
DW Türkçe'nin "bu görüşmenin ana gündemini seçim tarihinin oluşturduğu ve 30 Nisan için 'ön uzlaşmanın' sağlandığı" haberi yalanlanmadı.
Erdoğan'ın, Beştepe'deki Bahçeli görüşmesinin ardından AKP yöneticisi ve Meclis yönetiminde yer alan kurmayları ile yaklaşık iki saatlik bir toplantı yaptığı da ortaya çıktı.
AKP'de yayılan bilgilere göre milletvekili genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun 30 Nisan'da yapılması önerisinin en önemli gerekçelerinin başında, ikinci tura kalması halinde iki hafta sonra gerçekleştirilmesi zorunluluğu geliyor. Böylece cumhurbaşkanlığı seçimleri Haziran'da önce, 14 Mayıs 2023'te sonuçlandırılmış olacak.
14 Mayıs tarihi, AKP anlatısı bakımından "tek parti dönemini" siyaseten sona erdiren Demokrat Parti'nin 1950 seçim zaferinin yıldönümü olması açısından bir motivasyon kaynağı kabul ediliyor. Milletvekili genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turunun 30 Nisan'a getirilmesi de iktidar blokunun, siyasi süreçleri Şeker bayramından sonra ve 28 Haziran'a denk gelen Kurban Bayramı'ndan önce sonlandırmayı kendi açılarından elverişli görmesiyle ilgili. Seçimlerin 18 Haziran'da gerçekleşmesi ve 2. tura kalması halinde 2 Temmuz'da gerçekleşecek ikinci turun hac dönemine denk gelmesi olasılığı, iktidar seçmenlerinin hacca gitmek ile sandığa gitmek arasında ikinci bir seçim yapmalarını gerektirecek.
AKP Sözcüsünün Haziran'ın "vatandaşlarımızın yurt içinde seyahat döneminin olması ve çeşitli şekillerde ülkemizde büyük hareketliliğin yaşandığı bir dönem olması" gerekçelendirmesi bu politik-kültürel arka plan üzerinde anlam kazanıyor.
İktidar Blokunun TBMM'deki gücü tek başına seçimleri öne almaya yetmiyor. Erken seçim kararı için gereken 360 oy ancak muhalefetin ortaklaşmasıyla sağlanabiliyor. Muhalefet kaynaklarıysa, seçimlerin öne alınması hesaplarının dile getirilmeyen gerekçeleri arasında Ali Babacan'ın vurguladığı "dizginlenemeyen enflasyon" karşısında zamların yaratacağı havanın kısa zamanda dağılması korkusunun olduğunu ifade ediyorlar.
Ayrıca Erdoğan'ın üçüncü kez aday olmasına karşı itirazların bertaraf edilmesi için TBMM'nin Erdoğan tarafından feshi dışında dışında bir çaresi kalmamış olmasını da sebeplerden biri olarak değerlendirirken, Nisan başında yapılmayacak bir erken seçime evet demeyeceklerini dile getiriyorlar. Buna karşılık Anayasanın 116. Maddesinin, tam tersine Cumhurbaşkanının TBMM'yi feshi halinde üçüncü kez aday olamayacağını kayıt altına aldığı da yorumlar arasında.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Altılı Masa'da erken seçim ihtimalinin konuşulduğunu belirterek, "6 Nisan'dan sonrasını kabul etmeyiz." dedi. Davutoğlu, "Eğer eski seçim sistemiyle bir erken seçim olacaksa bunu düşünebiliriz. Şöyle olur; Cumhurbaşkanı Meclis'i feshederse erken seçime gidebilir. Seçimi 1 ay erkene almanın hiçbir mantığı yok." ifadelerini kullandı.
(AEK)