Türkiye Sakatlar Derneği Genel Başkanı Şükrü Boyraz Türkiye'de engelli insanlara dört duvar arasında cezaevi hayatı yaşatıldığını belirterek, "Yaklaşık 8.5 milyon sakat var ama biz onları toplum içerisinde, okulda, işyerlerinde, kamu alanlarında göremiyoruz. Çünkü şehir mobilyaları sakat insanların kullanacağı gibi değil. Toplu taşıma sistemleri, kamu binaları, yaya kaldırımları, alt ve üst geçitler sakatları yok sayıyor" diyor.
Türkiye Sakatlar Derneği İstanbul Şubesi yöneticilerinden ve İstanbul Fatih Engelliler Spor Kulübü Başkanı Akgül Demir, tüm yaşam alanlarında özgürlükleri kısıtlanan engellilerin hayatını sürdürmek için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını belirterek, "Spor engellilerin de başarabildiklerini göstermek açısından çok önemli" diye konuşuyor.
Demir, zaten toplumsal baskı altında olan kadınların engelli olduğunda daha da büyük baskı altında kaldığını belirtiyor.
"Yasa, bizim önerdiğimiz yasa değil"
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle engelliler yasasını meclis gündeme taşımasını popülizm olarak değerlendiren Boyraz, "Çalışan sakatların 15 yıl olan emeklilik haklarını gasp edip 18 ve 20 yıla çıkardılar" diyor.
Boyraz, "Bütün çabalarımıza rağmen T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi verdiğimiz yasa tekliflerini yasalaştırmadı. Maliye Bakanlığı gerekçe olarak ülke bütçesine dört katrilyon ek külfet getirileceğini söyledi" diye konuşuyor.
Boyraz, AKP'nin seçimler öncesinde tüm ülkede reklam panolarına tekerlekli sandalyede oturan, kör bastonu taşıyan yurttaşların resimlerini asıp "İktidarımızla yaşam kaliteniz yükselecek, sakatların eğitim - istihdam sorunlarına çözüm getirilecek" gibi vaatlerde bulunmasına karşın hiçbir şey yapmadığını hatırlatarak şunları söylüyor:
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sakat çocuğu için iş isteyen bir anneyi azarlayarak, 'Önce sağlam çocuğuna iş iste' dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı, açık olan sakat kadrosuna 'görüntüleriyle kurumun imajını bozar' diyerek sakat personel almadı. Orman Bakanı Sayın Pepe, 'Ormanları yakanı tespit ettik. Sakat kişiler yakıyor, bundan sonra sakat kişilerin orman alanlarına girişini yasakladık' diye beyanat verdi. Tüm bunlar hükümetin sakatlara bakışının göstergesidir."
"Kadına baskı daha büyük"
Akgül Demir de, hiç evinden çıkmamış, sosyal güvencesi olmayan engellilere ulaşılarak onların eğitimini sağlamanın büyük önem taşıdığını vurgulayarak, "Biz bu engelli arkadaşlarımıza ulaşarak dernek olarak yürüttüğümüz bilgisayar, İngilizce kurslarına devam etmelerini sağlıyoruz" diyor.
Demir, "Daha sonra kuruluşlarla iletişime geçerek engelli arkadaşlarımızı işe yerleştiriyoruz. İlk hedefimiz ekonomik anlamda ayaklarını yere sağlam basmaları ve kendilerine güven duymaları sağlamak" diye konuşuyor.
Kadının büyük baskı altında olduğu Türkiye'de engelli kadın olmanın daha da büyük bir baskının oluşmasına neden olduğuna dikkat çeken Demir, ailelerin de koruma içgüdüsüyle engelli kadınların sosyal hayatla ilişki kurmasını kısıtladığını söylüyor.
Sporun engelinin hayata eklemlenmesinde pekiştirici rolü olduğunu vurgulayan Demir, "kendisine acımaktan vazgeçip sporla kurduğu iletişim sayesinde kendi kendini keşfetmeye başlayan engellilerin" çevresiyle de daha barışık olduğunu söylüyor.
Devletin engellilere gereken desteği göstermediğine dikkat çeken Demir, "Dünya Engelliler Günü nedeniyle göstermelik açıklamalar yapmak yeterli değil. Mecliste görüşülen yasanın haklarımızı vereceğine inanmıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Tekerlekli basketbol sandalyelerinin fiyatlarının 5-7 milyar lira arasında değişmesi nedeniyle Tekerli Basketbol 1. Ligi'nde 10 takımın bulunduğunu ve bu takımların zor koşularda mücadelelerini sürdürdüğünü ifade eden Demir, devletin ve sponsorların ilgi göstermelerini istiyor. (KÖ/EÜ)