Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim listelerinde başörtülü kadınlara yer verip vermeyeceği henüz açıklık kazanmasa da AKP'li kadınlar başörtüleriyle Meclis sıralarında yer almaya aday.
AKP kurucu üyelerinden Fatma Bostan Ünsal ve AKP Giresun Kadın Kolları Kurucu Üyesi Nesrin Demir de milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunan 10'u aşkın başörtülü kadından yalnızca ikisi.
İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisansını tamamlayan, bir dönem Başkent Kadın Platformu başkanlığı görevini de yürüten Ünsal, partisinin Kızılcahamam'daki kampında "Ya başörtülü aday gösterin ya da ben bağımsız aday olacağım" çıkışıyla dikkat çekmişti.
Başörtülü kadınların milletvekilliğine engel hiçbir hukuki düzenleme ve mevzuat bulunmadığını belirtiyor, "Bir parti, teşkilatlarının eğilimleri çerçevesinde politika belirler. Partimin de halkın temayülüne ters bir tavır sergileyeceğini düşünmüyorum" diyor.
2004'teki yerel seçimlerde belediye meclis üyeliğine aday olan ancak listeye giremeyen Demir ise Başbakan'ın kadın milletvekili sayısının artacağına ilişkin açıklamasının ardından başvuruda bulunduğunu anlatıyor.
Gerekirse Meclis'te başını açabileceğini belirten Demir, "bayanların sadece evde oturup çocuk yaptığı, ev işi yaptığı, bir şeyden anlamadığı" şeklindeki algıyı aşmak için aday adayı olduğunu söylüyor:
Ünsal: 15 milyon kadın siyasi yasaklı
"Türkiye'de kadın nüfusunun yüzde 65'ini oluşturan başörtülü kadınlar Meclis'te temsil edilmiyor. 15 milyon kadın siyasi yasaklı; 49 milyon seçmenin de seçme hakkı kısıtlanıyor.
Bu durum Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) ve Anayasa'ya aykırı.
CEDAW Komitesi'nin Temmuz 2010 tarihli kararında, hükümete başörtülü kadınların siyasetten dışlanmasına karşı önlem almasını tavsiye etti.
Başörtülü kadınların milletvekilliğine engel hiçbir hukuki düzenleme ve mevzuat yok. Meclis iç tüzüğünde "Bayanlar tayyör giyerler" deniyor; başörtüsüne yönelik kısıtlayıcı bir madde yok.
Merve Kavakçı, başörtülü olarak milletvekili oldu, herhangi bir hukuki engel olmadığı için genel kurula da girdi. Daha sonra Bakanlar Kurulu kararıyla, "Türkiye makamlarından izin almadan ABD vatandaşı olduğu için" vatandaşlıktan çıkarıldı ve milletvekilliği bu nedenle düştü. Kavakçı AİHM'ye başvurdu ve Türkiye tazminata mahkum oldu.
Başörtülü kadınların listelerde yer almaması, çok büyük bir hata olur.
Kadın hareketi daha önce başörtülü kadınların yanında bu kadar net bir tutum almamıştı. Ancak bugün kadın hareketinde bütüncül bir ses duyuyoruz. Bu büyük bir olgunluk, umut verici bir durum. Toplum belli bir noktaya geldi, artık sıra siyasette."
Demir: Kadının beynindekini değiştiremezsin
"Kadastro Müdürlüğü'nde çalışırken de daireye gidene kadar başımı kapıyor, dairede açıyordum. Listeye girersem gerilim taraftarı olmam. Genel Başkanımın verdiği her karara uyabilirim. Bir kadının başını açabilirsin ama beynindekini değiştiremezsin.
Bayanların, ev hanımı da olsa kendilerini her alanda gösterebileceğini ispatlamak için aday adayı oldum." (BB)