“Genelkurmay’ın dün yayınladığı dokuz maddelik açıklama metninin altıncı maddesinde ‘Bazı kişilerin basın özgürlüğü ve dokunulmazlık zırhına bürünerek, TSK’nın manevi kişiliğine, onun şerefli ve saygın mensuplarına yönelik olarak yaptıkları haksız, mesnetsiz, acımasız ve her türlü sorumluluktan uzak ithamlarının tahammül sınırlarını aştığını…’ ifadesi sınırları aşıyor. Ancak açıklamaya bütün olarak bakıldığında buradan ‘Askeri vesayet geri dönüyor’ sonucunu çıkartmanın doğru olmadığı düşüncesindeyim.”
bianet’e konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi öğretim üyesi Dr. İsmet Akça Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün yayımlanan açıklama metnini bu sözlerle değerlendiriyor.
“Hukuk aşırı siyasallaştı”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) kendisini meşru siyasi aktör olarak görmeyen Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yüksek yargı gibi bazı mekanizmalara karşı mücadele yürüttüğünü ve özellikle yargı kanalıyla orduyu politik olarak etkisizleştirdiğini dile getiren Akça, AKP’nin bu aşamada sadece kendi ihtiyaçları çerçevesinde hareket ettiği görüşünde.
“Bu politik mücadeleyi kendisinin ve müttefiklerinin devlet aygıtını kontrol edebileceği kadarıyla yürüttü. Dolayısıyla daha yapısal olarak militarizmle hesaplaşma adımlarını atmadı.
“Bu aşamada yaşanan diğer bir sorun da hukukun aşırı derecede siyasallaşması oldu. Hukuk, yargı alanı her zaman siyasaldı ama yargı alanının belli bir özerklik içinde kendine has özellikleri, ilkeleri vardı.
“Yürütülen davalara bakıldığında yargı, asgari evrensel hukuk ilkeleri koşullarına riayet etmeksizin bir politik süreç işletti.
“Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) hukuk kurallarını askıya alan mahkemeler olması, iddianamelerin hukuk metinlerinden ziyade siyasi metinler olması, adil yargılama noktasındaki sıkıntılara bakıldığında, evet sivilleşme sağlanmak istendi ama bu o kadar sağlıksız bir takım mekanizmalarla işletildi ki, sorun yaşamaya başladık.
“Asıl 6. madde sınırları aşıyor”
“Hüseyin Aygün veya bir başkası ‘Ordunun imamı’ gibi ifadeler kullanabilir. Bu gibi yakıştırmalar zamanında emniyet teşkilatı için de çok yapıldı.
“Burada Aygün doğrudan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in şahsına karşı bu ifadeyi kullanmışsa, Özel buna kişisel olarak cevap verebilirdi; kurumsal olarak cevap verilmesi doğru değil.
“Açıklamadaki 6. madde kendi sınırlarını aşıyor. ‘Tahammül sınırlarımızı aşıyor’ gibi bir söz söylenemez. Kurum olarak kendilerine yönelik ithamda bulunulduğunu düşünüyorlarsa çıkıp ‘Yanlış bir şey varsa ispatlansın’ diyebilirlerdi.
“Askeri vesayet dönüyor demek için erken”
“AKP sivilleşme sürecinin yapısal gerekliliklerini yerine getirmediği, bu süreci yargıyı aşırı siyasallaştırarak yürüttüğü için bu süreç güç ilişkilerinin değişmesiyle tekrar başka bir şekle bürünebilir.
“AKP eline gelen sivilleşme fırsatını kendi dar perspektifi içinde yok ettiği için bugün tekrar güç ilişkileri değişebilir. Ama ben bu açıklama üzerinden yapılan ‘vesayet rejimi döndü’ gibi yorumları fazla erken görüyorum.
“Askeri vesayet yorumu yapmak seviliyor ama şu anki güç ilişkileri içerisinde resmi daha büyük görmek gerekiyor.”
Ne olmuştu?
Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Yalçın Akdoğan “Orduya kumpas kuruldu” dedikten sonra TSK, Balyoz ve Ergenekon davaları ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Eski Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in “Yargıtay imamı" olduğu ver Yargıtay'dan Pensilvanya'ya dosya gönderildiği iddiasının ardından CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün twitter hesabından şunları yazmıştı:
“Yargıtay'ın, emniyetin imamı var. Kim olduklarını sağır sultan bile duydu. Hala duymayan varsa, Hanefi Avcı'nın Haliç'te yaşayan Simonlar kitabını alsın okusun!”
“Soru artık şu; Ordunun, yani TSK'nın imamı kim”
“Necdet Özel mi? 6 yıldır dut yemiş bülbül gibi kumpası seyretmişti muhterem, AKP’ye bugüne kadar hizmet etti, herhalde ‘Başimam’ı en iyi o tanıyordur.”
Bunun üstüne Balyoz ve Ergenekon davalarına ilişkin suç duyurusuyla ilgili dokuz maddelik açıklama metni yayınlayan Genelkurmay Başkanlığı, isim vermeden Hüseyin Aygün hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.
Aygün ise yine twitter hesabı üzerinden şunları söyledi:
“Başta siyaset kurumuna ve muhalefet partisi milletvekillerine sözüm ona gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Bizim eleştirdiğimiz güç, sıradan askerinden namuslu komutanına dek TSK değil, Necdet Özel ve ekibidir. Bu ekibin işbaşına gelmesi zaten bizatihi 'kumpas'ın bir ürünü ve ifadesidir.” (EKN)