Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıçlarından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Rıza Türmen’e 7 Haziran 2015’te yapılacak milletvekili seçimleri öncesi Anayasa’da ve Seçim Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle yüzde 10 seçim barajının kaldırılma şansı olup olmadığını sorduk.
Bu noktada iki imkansızlık olduğunu dile getiren Türmen, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) seçim kanununda değişiklik yaparak yüzde 10 barajını kaldırmak gibi bir niyetinin olmamasının yanı sıra Meclis’te de AKP vekillerinden kaynaklı olarak Anayasa’nın 67. maddesinin değiştirilmesi konusunda geniş bir mutabakat olmadığını ifade etti.
Hem “milli irade” hem seçim barajı
AKP’nin bir yandan tek meşruiyet kaynağı olarak “millet iradesi”ne dayandığını ama öbür taraftan da millet iradesinin Meclis’e yansımasını engelleyen seçim barajını kaldırmak istemediğine dikkat çeken Türmen bunu “çelişkili bir tutum” olarak yorumluyor.
“Millet iradesi bu kadar önemliyse, tek meşruiyet kaynağı buysa o zaman herkesten önce AKP'nin yüzde 10 seçim barajın kaldırması lazım.”
67. madde
Seçim Kanunu’nda değişiklik yapılması halinde de “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz” diyen Anayasa’nın 67. maddesinde de değişiklik yapılması gerektiğine dikkat çeken Türmen, bunun için Meclis’te çok büyük bir mutabakat gerektiğini ifade ediyor.
“AKP'nin seçim kanununda değişiklik yapmak gibi bir niyeti olduğunu görsek, o zaman gerekli anayasal değişikliği de yapmak için bastırırız.”
“Nazi Almanya’sı da istikrarlıydı”
Türmen, AKP’nin iktidara gelmeden önce yüzde 10 barajının kaldırılmasını savunduğunu hatırlatıyor:
“Programlarına yüzde 10 seçim barajı kaldırılmalıdır ifadesini koydular, sonra iktidara gelince istikrar demeye başladılar. Bu kadar çelişki, bu kadar tutarsızlık olabilir mi? İstikrar uğruna adaletten vazgeçiyorlar.
“Ayrıca demokratik olmayan yönetimlerde de istikrar olur. Hitler'in Nazi Almanya’sı son derece istikrarlıydı. Diktatörlükler daha istikrarlı olur.
"Baraj çoğulculuk değil çoğunlukçuluk yaratıyor”
“Yüzde 10 seçim barajı çoğulcu değil çoğunlukçu yönetim yaratıyor. Demokratik olmayan bir takım sonuçların ortaya çıkmasına yol açıyor.
“Bu nedenle de kuvvetler ayrılığının ortadan kaldırıldığı, bütün güçlerin tek elde toplandığı, her türlü baskının uygulandığı bir rejime yol açıyor.
“Buna istikrar deseler de bu iyi bir istikrar mı? İstikrar uğruna demokrasiden vazgeçeceksiniz, adaletten vazgeçeceksiniz... Böyle bir istikrarın bedeli çok ağırdır. Daha az istikrarlı olunsa ama daha demokratik olunsa daha doğru olacağı kanaatindeyim.
Kamuoyu baskısı
Seçim barajının kaldırılması için CHP olarak ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, kanun teklifi verdiklerini, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na öneriler götürdüklerini ama AKP’nin bunların hiç birini kabul etmediğini ifade eden Türmen sözlerine şöyle devam ediyor:
“Burada kamuoyu baskısı gerekiyor. Kamuoyu baskısı da demokratik ülkelerde olur. İktidarlar ancak demokratik oldukları ölçüde kamuoyuna kulak verirler.” (EKN)