"Bu devlette hakim olan niyettir. Milletvekili de bu zihniyeti ifade ediyor. Hukuk sıradan insana uygulanır ama eğer devletin çıkarları söz konusuysa bundan vazgeçilebileceğinin en açık ifadesi bu açıklamadır.”
Son dönemde gündeme gelen Ferhat Gerçek, Engin Çeber gibi polis şiddeti olaylarına müdahil olan avukat Taylan Tanay, eleştirilen PVSK yasası üzerine "Devlete karşı suç işleyenler varsa elbette vurulacaktır" diyen AKP milletvekili Abdülkadir Akgül'e tepki gösterdi.
Yozgat Milletvekili Akgül, Adalet Bakanlığı bütçesinin tartışıldığı Meclis Komisyonu toplantısında DTP milletvekili Hasip Kaplan’ın “Polis ‘dur’ diyor, durmayanı vuruyor” sözlerine cevap verirken “Türkiye’de adalet herkese fazlasıyla uygulanıyor zaten” diye devam etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı avukat Gülseren Yoleri de, “Türkiye’de adli mekanizmaların bağımsız olmadığına dair saptamalar bizzat yargının başındaki anayasa mahkemesi başkanları tarafından dillendirilmiş gerçekler" dedi.
"Yargının bağımsız olmadığı, hak ve özgürlüklerin idari tasarruflarla da kısıtlandığı bir yerde adalet vardır ve herkese eşit şekilde dağıtılıyor demek başlı başına yanlış bir tespit. Hele de bunu hükümetten biri yapıyorsa bunu yanlışlıkla söyledi demek de mümkün değil."
"Yasalar yargısız infazların önünü açtı"
Türkiye’de özellikle 2005 ve 2006’da Polis Vazife ve Salahiyet Yasası'nın (PVSK) ve Terörle Mücadele Yasası’ndaki (TMY) değişikliklerden sonra polis şiddetinde ciddi bir artışın yaşandığı kaydeden Tanay “bunun sebeplerinden birinin yasaların polise duraksamaksızın, doğrudan hedefe ateş etme yetkisinin verilmesi olduğunu” ifade ediyor.
“Bu da yargısız infazların önünü açmıştır. Oradaki kanun koyucunun yaptığı düzenleme uluslararası sözleşmelerde koruma altına alınan yaşama hakkını ihlal eder niteliktedir. 1982 anayasasının 17. maddesidir bu açıdan sorunlu. Tüm sorun aslında anayasadan kaynaklanıyor. 82 anayasası insan haklarını koruyan bir yükümlülük içermiyor.”
"Polisin elini soğutmamak için akıl almaz kararlar veriyor"
Tanay, yargının polisin elini “soğutmadığı” görüşünde.
“Son dönemdeki saldırıların ben doğrudan yasalarla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Evet kanunlarda çok muğlak düzenlemeler var ama bu bir zihniyetin ürünüdür. Polisin silah ve orantısız şiddet kullandığı tüm olaylarda yargı ne yazık ki polisin elini soğutmamak adına akıl almaz kararlar veriyor. Polisler cezalandırılmayınca da bu kanlı tablo çıkıyor ortaya."
“Bu açıklama polis şiddetinin sorumluluğunun sadece kolluk kuvvetlerine yüklenemeyeceğinin ispatıdır” diyen Tanay’a göre fotoğrafa daha geniş bakıldığında asıl sorumlunun devlet olduğu görülüyor.
“Sorun tetiği çeken polisi beraat ettiren mahkemelerle ilgili. Bu yüzden biz bu olayların iddia edildiği gibi münferit vakalar olmadığını söylüyoruz. Çünkü fotoğraf bize şunu söylüyor: Bu devlet adına insan öldürülmesi meşrudur."
Yılın başından beri karakolda dayak, orantısız güç ve dur ihtarına uymama gibi olaylar sonucunda 18 kişi hayatını kaybetti. (BÇ/EÜ)