"Kadının siyasete katılımını artırmak için en mantıklı çözüm kota, pozitif ayrımcılık."
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili, Meclis Anayasa Komisyonu başkanı Prof. Burhan Kuzu, parti il kadın kollarının düzenlediği "Yerel Siyaset" toplantısında sorunu tespit ettikten sonra çözümü böyle gösterdi.
Aynı çözümü iki ay önce Başbakan Tayyip Erdoğan'dan talep ettiğinde kaba bir karşılık alan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) başkanı avukat Hülya Gülbahar da Kuzu'nun sunumunu memnuniyetle karşıladı ama somut adım atılmamasını eleştirdi.
"Kadınların acelesi var. 2009'da yerel seçimler var ve adım atılmazsa dört senemiz daha gidecek. Eşitsizlikler büyüyor ve kadınların karar mekanizmalarına girmeleri gerekli. Hem de hemen."
AKP'li kadınlar salonu doldurdu
Bugün Muammer Karaca Tiyatrosu, Beyoğlu'nda düzenlenen toplantıya AKP milletvekilleri Gürdal Akşit, Alev Dedegil ve Edibe Sözen'le belediye başkanı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. Başbakan ve bakanların telgraf mesajları AKP propaganda şarkıları eşliğinde okundu ve toplantı yarım saat gecikmeyle başladı.
Kuzu, AKP kadın kollarından yaklaşık 250 kişinin katıldığı toplantıya "Değerli hanımefendiler, şu tabloyu erkeklere göstermek lazım ki azınlıkta olmak ne demek anlasınlar" diye girdi.
"Sorun küresel, Türkiye geride"
Kadına yönelik ayrımcılığın tarih boyunca dünyanın her yerinde yaşandığını söyleyen Kuzu, "Türkiye'de de kadına seçme seçilme hakkı verileli 73 yıl olmuş ve tablo pek parlak değil" dedi.
Kuzu sunumunda şunları vurguladı:
- İlk defa 1893'te Yeni Zelanda'da kadınlar seçme-seçilme hakkını kazandı. Türkiye'de 1930 belediye seçimleri, 1933 yerel seçimler ve 1934'te de anayasal hak olarak tanındı. Kıta Avrupasında II. Dünya Savaşından sonra, Kuzey Avrupa'da 1970'lerde.
- Merkez partilerde kadın çok daha az. Seçilme şansı olmayan partilerse kadınlara ağırlıkla yer veriyor. Seçim sistemi önemli.
- 22 Temmuz'da kadın vekil sayısı yüzde 100 arttı ama sayı itibariyle bunun önemi yok. Yerel yönetimlerde durum daha da kötü; sadece 18 kadın belediye başkanı var.
"Hukuk kadınlar için işlemiyor"
Gülbahar "Yasalar uygulanmıyor" dedi. "Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) eşitlik sağlanana kadar geçici özel önlemler alınması yükümlüğü getiriyor. 1985'ten bu yana."
Aslında Kuzu da bunu konuşmasında kabul etti fakat "doğalıyla olsa daha iyi. Kota kalkınca yine eskiye dönülüyor" diye de ekledi. Gülbahar'sa "Doğalına bırakınca eşitsizlikler daha da derinleşiyor" diye tepki gösterdi.
Her alanda eşitlik
Kuzu ve Gülbahar sorunun sadece yasal bir düzenlemeden ibaret olmadığının da altını çizdi. Siyasete katılım için kadının ekonomik ve sosyal bağımsızlığını da kazanması gerektiğini söyleyen Kuzu özellikle yerel siyasette kadının yokluğunu üç soruna bağladı:
- "Mahalle baskısı" yerelde çok daha yoğun.
- İşbölümü. Kadının ev işlerinden sorumlu tutulması.
- Mal bölüşümündeki eşitsizlik. Gayri menkullerin yüzde 92'si erkeklerin üzerine.
Gülbahar da kadına yönelik şiddetin arttığını, kadın istihdamının çok düşük olduğunu ekledi. "Genç işsizlerin yüzde 88'i kadın. Kamu İktisadi Teşekküllerinde çalışanların yüzde 93'ü erkek." (EÜ)