Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) açılan kapatma davasının uzun zamandır süren iktidar mücadelesinin bir parçası olduğunu; emekçilerinse bu mücadelenin dışında, kendi taleplerini öne çıkaran bir hareketi örgütlemesi gerektiğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi, AKP'ye "laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu" suçlamasını yönelten iddianameyi 31 Mart'ta kabul etti. Ertesi gün binlerce emekçi Sosyal Güvenlik ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) tasarısına karşı yürüdü.
AKP kapatma davasını bir anayasa değişikliğiyle aşmaya çalışacak. Sol parti yöneticileri, bunun kabul edilemeyeceğini "demokrasi ve özgürlüklerin önünü açan bütüncül bir anayasa değişikliği gerektiğini "vurguladı.
Emekçiler kendi itirazlarını yükseltmeli
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) MYK üyesi Alper Taş, sosyal güvenlik reformu tasarısına karşı yükselen muhalefetin bu anlamda bir fırsat sunduğunu belirtti.
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Başkanı Aydemir Güler, düzen içinde şu an AKP'nin yerine konulacak bir alternatif bulunmadığını vurguladı.
Güler, Taş gibi Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Levent Tüzel ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Filiz Koçali, bu süreçten bir demokratikleşme adımı çıkmayacağını belirtti.
Her dört isim de, aydınların, emekçilerin kendi alternatiflerini geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Sermayenin yön verme çabası
Güler, Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), diğer işveren örgütleri ve medyanın yaptığı "sağduyu" açıklamalarının AKP'yi sermayenin çıkarları doğrultusunda dış ilişkilerini yola koymaya çağırdığını vurguladı.
"Bu gerçekleşirse AKP'ye kredi açılacak."
Güler, AKP'nin güçlü bir şekilde iktidara gelmesine rağmen kapatma davasını kabullenmiş göründüğünü söyledi.
Asker sustu, yargı devam etti
Koçali, kapatma davasına gerekçe gösterilen laiklik sorununun AKP'den değil devlet politikalarından kaynaklandığını belirtti.
Kapatma davasının "darbe girişimiyle eşdeğer" olduğunu söyleyen Koçali, 22 Temmuz seçimleri öncesinde Genelkurmay'ın AKP'ye gösterdiği tepkinin devamı olduğunu; AKP'nin kapatılması halinde "derin bir siyasi kriz çıkacağını" ekledi.
AKP temkinli
Tüzel, kapatma davasının emekçilerin taleplerinin üzerini örttüğünü, dolayısıyla bu gelişmeye kayıtsız kalınmayacağını; "emekçilerin gündemini tartışmaya taşımak gerektiğini" söyledi.
AKP'den gelen temkinli açıklamaların "davanın kapatmayla sonuçlanması ihtimaline karşı tedbir" olarak niteleyen Tüzel, AKP'nin karşısında duran ulusalcıların da iktidar içinde bir çatlak yaratmayı amaçladığını belirtti.
Ulusalcı ya da muhafazakar piyasacılar
Taş da, iktidar kavgasının "muhafazakar piyasacı güçlerle, ulusalcı piyasacı güçler arasında" olduğunu söyledi.
Sermaye kesimlerinin "iktidar bozulacak" diye endişelendiğini aktaran Taş, "Bizse yoksulların, sömürünün üzerinde yükselen bu istikrarı bozmak için çalışmalıyız. Ama AKP'yi sıkıştırmak için yürüttüğü emekçi karşıtı politikalara bakmak gerek, Anayasa Mahkemesi'ne değil" dedi.(EÜ)