BDP ve AKP temsilcileri arasında dün başlayan ve bugün (14 Temmuz) devam eden toplantıların ardından bir açıklama yapan BDP Siirt Milletvekilli Gültan Kışanak, yaşanan sorunun "yemin krizi" olmadığını vurgulayarak şöyle dedi: "TBMM halkın iradesini temsil eden bir parlamentodur. Halktan yetki alan her parti ve milletvekili bu iradeyi yansıtacak koşulları bulmalıdır. Bunun önünde engeller varsa, bunun kaldırılması konusunda bulduğu yol ve yöntemlerle mücadele eder. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku ve BDP grubu olarak, halkın iradesinin Meclis'e doğru ve eksiksiz yansıtılması konusunda yaşadığımız sıkıntıyı aşmak için parlamento çalışmalarına bir süre katılmamayı kararlaştırdık. Bu grubumuzda aldığımız bir karardır. Bunu değiştirmek farklı bir karar almak yine bu yetkili organların ve grubun kararıdır. Bunu asla ve asla kimse ile pazarlık konusu yapmayız."
"Bu meclis AKP'nin meclisi değildir. Bu çalışmalara katılmak için AKP'den izin almaya, icazet almaya gerek yoktur; bu bizim kendi irademizle alacağımız karardır. Bu kararı değiştirebiliriz de, değiştirmeyebiliriz de" diyen Kışanak, iki gündür yürütülen görüşmelerde, demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması, demokratik çoğulcu sivil anayasa yapma konusunda BDP'nin önünün açılması gibi konuları görüştüklerini belirtti. "Bu konularda AKP'de bir siyasi irade var mı? Parlamentoyu işletmek istiyor mu? Çoğunluğu elinde bulunduran bir parti olarak demokratikleşme ve anayasayı katılımcı bir şekilde hazırlama konularında bir iradesi var mı yok mu, bunu anlamaya çalıştık."
"Çabamız, Türkiye'de tarihsel geçmişi olan sorunları çözme konusunda da ön açıcı olacaktır ve bizi toplumsal barışa götürecek bir mücadele olacaktır" diyen Kışanak sözlerini söyle sürdürdü: "Demokratik kamuoyunun beklentileriyle örtüşen ve parlamentonun asli görevlerine işaret eden bir metni AKP grubuna sunduk. Onların da sunduğu bir metin vardı. Siyaset ve ilkesel olarak tartıştığımızda her iki metne de iki grubun itirazının olmadığı, ama iki metnin tek metne dönüşmesi için henüz hazır olunmadığı ortaya çıktı. Daha güçlü demokratik bir mücadele ile halkımızla birlikte bu engelleri kaldırabilecek bir yol bulacağız. Bu konuda umutluyuz."
Canikli: "Hatip Dicle ve tutuklu vekiller konusunda atıflarına itirazımız oldu"
AKP ile BDP temsilcileri arasında iki gündür süren ve sonuç alınamayan görüşmeler sonrasında AKP heyetinde yer alan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İki siyasi partinin de TBMM'nin çözüm yeri olduğunu düşündüğünü belirten Canikli, BDP metninde itiraz ettikleri konularla ilgili olarak, "Özellikle Hatip Dicle ve tutuklu vekiller konusunda atıflarına itirazımız oldu. Bu itirazımızı da kendilerine ilettik" dedi.
BDP tarafından hazırlanan mutabakat metni şöyle:
- 24. Dönem parlamentosu tarihi dönemde ve ülkenin en temel sorunlarını çözmek üzere göreve başlamıştır. Bu çerçevede uzlaşma içerisinde yapılacak evrensel standartlarda yeni bir anayasa ile daha demokratik bir sistemi inşa etmek toplumsal barışı sağlamak ve refah düzeyini arttırmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
- 12 Haziran seçimleri sonrasında kamuoyunda oluşan haklı umutlara gölge düşüren milli iradenin tam teşekkülü ile TBMM üyelerinin eksiksiz olarak parlamento çalışmalarına katılımını engelleyen sorunların en kısa zamanda giderilmesi ortak beklentimizdir. Halkın iradesinin parlamentoya tam yansımaması, esasında bir demokrasi sorunudur ve sadece siyasi partilerin değil, parlamentonun meselesidir. Bu vesile ile halen tutukluluğu devam eden TBMM üyelerinin en kısa zamanda fiilen görevlerinin başında olmalarını önemsiyoruz.
- Seçim sistemi ve yasallardan kaynaklı yetmezliklerin giderilmesiyle temsilde adaletin daha güçlü bir şekilde sağlanması, halkın iradesinin parlamentoya eksiksiz yansıması için siyaset kurumunun önünde engel teşkil eden, düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan TMK (Terörle Mücadele Kanunu), TCK (Türk Ceza Kanunu), CMK'da evrensel standartlara uygun düzenlemeler yapılması, bu dönem parlamentomuzun öncelikleri arasında olmalıdır.
- Yasaları evrensel hukuka uygun hale getirme konusunda yetkili tek mercii TBMM'dir. 12 Haziran 2011 seçimlerinde seçmen desteğini alarak milletvekili seçilmesine rağmen parlamentoya girmesi engellenen Sayın Hatip Dicle örneğinde olduğu gibi bu ve benzeri haksızlıkları gidermek, benzer durumların tekerrürünü engellemek için uluslararası hukuk da dikkate alınarak parlamento içinde çözüm arayışları olmalıdır. (ŞA)