Türkiye'nin önemli tarihsel sorunlarından Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Türkiye'nin yanı başındaki Irak'a saldırı hazırlıkları, yıllardır Türkiye'nin dış ilişkilerinde sorun yaratmaya devam eden Kıbrıs meselesi, geçtiğimiz yıl büyük bir krize giren ekonomi, eğitimde kronikleşmiş sorunlar ve demokratik olmadığı eleştirileri alan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ile sağlık gibi meselelerin geleceğini önemli ölçüde iktidardaki tek parti AKP'nin politikaları belirleyecek.
Bütçeden eğitim ve sağlığa ayrılan payın yaklaşık iki katının ayrıldığı askeri harcamalara seçim bildirgesinde değinmeyen AKP, başörtüsü sorunu hakkında da bir ifadeye yer vermiyor. 3 Kasım seçimlerinde AKP'nin vaat ettikleri şöyle:
AB öncelikli hedef
AB üyeliği: AKP, önümüzdeki Aralık ayında yapılacak Kopenhag zirvesine kadar uyum yasalarının uygulamaları konusunda düzenlemeleri yetiştirmesi gereken Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin öncelikli hedefi olduğunu vurguluyor, partinin genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan da buna paralel olarak seçim sonuçları açıklandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada buna vurgu yaptı.
AB'nin üyelik için şart koştuğu kriterlerin üyelikten bağımsız olarak düşünüldüğünde de hayata geçirilmesi gerektiğini savunan parti, özellikle "düşünce ve ifade özgürlüğünün tam olarak sağlanması, teşebbüs özgürlüğünü sınırlayan engellerin kaldırılması, yönetimin şeffaf hale getirilmesi, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi yönünde adımların atılması gerektiğini" vurguluyor. AKP iktidarının AB uyum yasalarının uygulaması açısından Kopenhag zirvesine kadar önünde 38 gün bulunuyor.
Irak'ta savaşsız, Kıbrıs'ta iki toplumlu çözüm
Irak: ABD'nin tüm dünyada kaygıyla izlenen Irak'a yönelik saldırı hazırlıkları konusunda AKP, ABD'nin bu politikasının karşısında duruyor, Irak'ın toprak bütünlüğünün bozulmasının Ortadoğu'da dengeleri değiştireceği kaygısını belirttikten sonra çözümü Birleşmiş Milletler'in kararlarının uygulanmasında görüyor, seçimden sonra açıklama yapan parti başkanı Erdoğan da bu görüşü dile getirdi.
Kıbrıs: İki toplumlu Kıbrıs'ta çözüme yönelik tartışmalar sürerken Güney Kıbrıs'ın AB'ye üyeliğinin gündeme gelmesi Türkiye'yi rahatsız etmişti. AKP, ada için bulunacak çözümde "Türk halkının varlığının, kimliğinin ve kendi geleceğini tayin etme hakkının göz ardı edilemeyeceğini" belirtiyor, iki toplumdan oluşan bir devlet yönetiminin kurulmasını öneriyor.
Avrasya: Dünyanın ilgisini Ortadoğu kadar çeken Avrasya konusunda AKP, Türk dış politikasının Avrupa ve Atlantik ile olan geleneksel politikasının devamının yanında Avrasya eksenli bir politikanın da geliştirilmesi için çaba göstereceğini belirtiyor. Parti, "Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) çerçevesindeki işbirliğinin güçlendirilmesi için çaba sarf edeceğiz" diyor.
İnsan hakları anayasal güvenceye alınacak
Temel hak ve özgürlükleri: Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde, özellikle Kopenhag Kriterlerinde belirtilen seviyeye yükseltmek için Anayasa ve yasalarda gerekli değişikliği yapacağını savunan AKP, "temel hak ve özgürlüklerin, sadece anayasal ve yasal güvenceye alınması" ile yetinmeyip, fiilen uygulanması ve "siyasal kültürün yerleşik bir boyutu olarak güçlenmesi yönünde çaba sarf edeceğini" belirtiyor.
Din, mezhep, cinsiyet, etnik ayırımcılık konularının "kısır çekişmeler olduğunu" ifade ediyor, bu sorunların 'insan haklarına dayanan' devlet anlayışının yerleşmesiyle çözülebileceğini" ifade ediyor.
İşkence, kayıp, göz altında ölüm, faili meçhul cinayet gibi konularının üzerine ciddiyetle gidileceğini vaat ediyor.
Ekonomide yapısal reform programı
Ekonomide şu an uygulanan programın yetersiz olduğunu savunarak yeni bir reform programı uygulayacağını bildiriyor. AKP, yeni yapısal reform programının; Kamunun yeniden yapılanması, Özelleştirmenin hızlandırılması, Yerli ve yabancı yatırımlar için ortamın iyileştirilmesi, Mali sektör ve sosyal güvenlik sisteminin ıslahı, Tarımda verimliliğin artırılması, gibi alanları kapsayacağını ifade ediyor.
YÖK'ün yetkileri kısıtlanacak, ÖSS değişecek
Eğitim: Askeri harcamalara ayrılan payın yaklaşık yarısının ayrıldığı eğitime bütçeden ayrılan payın artırılması konusuna değinmeyen AKP, öğrencilerin ve üniversitelerin yapısı nedeniyle şikayetçi olduğu YÖK'ün yetkilerinin kısılarak yapısını değiştireceğini savunuyor.
Buna göre; YÖK üniversiteler arasında koordinasyon sağlayan, standartlar belirleyen bir yapıya kavuşturulacak, üniversiteler idari ve akademik özerkliği olan, öğretim elemanları ve öğrencilerin serbestçe bilimsel faaliyette bulunduğu, araştırma ve öğretim kurumları düzeyine çıkarılacak.
Üniversiteye yerleştirme sınavından da rahatsız olan AKP, sınavların "yarışmayı teşvik edecek ve adaleti sağlayacak şekilde" değiştirileceğini vaat ediyor.
Sağlıkta yeni politikalar
Sağlık: Bütçeden sağlığa ayrılan payın artırılmasına da değinmeyen partinin sağlık konusunda öne çıkan politikaları:
* Devlet hastanesi, sigorta hastanesi, kurum hastanesi ayırımı kaldırılarak, hastaneler idari ve mali yönden özerkliğe kavuşturulacaktır. Sağlık Bakanlığı, oluşturulacak bu yeni sisteme göre yeniden yapılandırılacaktır.
* Sağlık hizmetinin sunumu ile finansmanı birbirinden ayrılacaktır. Sağlık sigortası, uzun vadeli sigorta kollarından çıkarılacaktır. Nüfusun tamamını kapsayacak şekilde bir Genel Sağlık Sigortası Sistemi kurulacak, prim ödeme gücü bulunmayanların primleri, devlet tarafından ödenecektir.
* Özel sektörün sağlık alanına yatırım yapması teşvik edilecektir.
Hasta Hakları Tüzüğü dünya standartlarına göre yeniden düzenlenerek, hasta haklarının korunması konusundaki hukuki eksiklik giderilecektir. (HA/BB)