İstanbul, Beyoğlu’ndaki Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) çalışmalar devam ediyor. Ancak bu işlemler binadaki yetkililere göre yıkım değil “söküm” işlemi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni AKM” projesini açıklamasının ardından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) yürütmeyi durdurma talebiyle açtığı dava ise hala devam ediyor.
TMMOB Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, söküm dahi olsa yargı süreci devam ederken bina üzerinde yapılacak en küçük işlemin dahi hukuka aykırı olduğunu söylüyor.
Gümüşsuyu’na bakan kısmı yıkılacak
AKM’nin ön tarafında çalışmalar yoğun bir şekilde devam ederken “Yıkım yok” denilmesine rağmen değişim gözlemlenebiliyor.
* Fotoğraf 15 gün önce (13 Şubat) çekildi. Yetkililer yine "Yıkım yok" demişlerdi.
Yetkililerin söylediğine göre ise binanın Gümüşsuyu yönündeki kapısına bakan bölümü yıkılacak. Atatürk Kitaplığı’na bakan arka kısma yeni bir bölüm eklenecek.
Asbest söküm işlemleri de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan gelen yetkililer tarafından başlatılmış. Eyüp Muhcu söz konusu işlemlerin yapının yıkımına hazırlık olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Muhcu: İdarenin yargı kararını bekleme sorumluluğu var
"Birinci grup korunması gereken anıtsal yapının tescilinin kaldırılması suretiyle hukuk çiğnendi ve suç işlendi. Biz bu nedenle dava açtık ve yürütmenin durdurulması talebinde de bulunduk. Ancak bugüne kadar mahkeme henüz yürütmeyi durdurma kararı vermediği gibi bir keşif tarihi de tespit etmedi.
“Dava sürerken bir oldu bitti ile karşı karşıya kalınmaması, geriye dönüşü mümkün olmayan bir sonuca yol açılmaması gerekir ve idarenin yargı kararını bekleme sorumluluğu vardır.
“Bu çerçevede söküm çalışmalarının yapılması ve bir takım işlemlerin gerçekleştirilmesi yıkımın alt yapısının hazırlanması anlamına gelir. Ancak küçük işlemlerin dahi yapılması için yargı sürecinin beklenmesi gerekir.
“Kamuoyunun tepkisini en aza indirmeye çalışıyorlar”
"Yöneticinin yargı sürecini beklemeden fiili işlemi başlatması ve yargının da ağırdan alması manidar. Yıkım gerçekleştikten sonra alınacak yargı kararı gecikmiş olacaktır.
“Dolayısıyla yargının bir an önce gerekli tedbirleri ve hukuka uygun gerekli kararları almasını; idarenin de yargı sürecini hiçe sayan tutumdan vazgeçmesini bekliyoruz.
"Yaptıkları çalışmalar yıkımın alt yapısını hızlandırmak üzerine kurulu. Dolayısıyla kamuoyunun tepkisini en aza indirgemek ve yapılan yanlışları meşrulaştırmak için arka bölümde işlemler hızlandırılmış ama ön bölümde daha dikkatle çalışılıyor."
Ne olmuştu? İstanbul Taksim’de bulunan ve 2008 yılında “tadilat” nedeniyle kapatılan AKM on yıldır kapalı bir şekilde bekletiliyor. İstanbul Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası’nın daimi sahnesi olan kültür merkezi, 2005'de depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yıkılması gündeme getirildi. 2007'de İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından ‘‘1. Grup Kültür Varlığı’’ olarak tescillendi. Yıkımı yapılamayınca 20087de tadilat gerekçesiyle AKM’nin sanatsal faaliyetleri durduruldu. Mart 2016 tarihinde Adrian Smith & Gordon Gill Mimarlık firmasının AKM'nin yerine hazırladığı "Istanbul Cultural Centre" adlı proje "WAN Future Project Civic Building 2015" adlı uluslararası bir mimarlık yarışmasında birincilik ödülü alınca AKM'nin yıkılacağı konusu yeniden gündeme geldi. "Yeni AKM Projesi" ise 6 Kasım 2017’de yapılan bir törenle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tanıtıldı. Erdoğan, AKM'yi "Talihsiz bir mekan" olarak niteleyerek şöyle konuşmuştu: "10 yıl önce başlaması gereken bir işe bugün başlanıyor. AKM'yi çoktan bitirmiş, milletin hizmetine sunmuş olmalıydık. Ülkemizin kaybettiği yılların hesabını kim verecek.” AKM hakkında Projesi tiyatro binası olarak 1946'da mimar Feridun Kip ile mimar Rüknettin Güney tarafından çizildi. “Opera Binası” olarak tasarlandı, ilk adı İstanbul Kültür Sarayı oldu, sonra bugünkü adını aldı. Bina, ödenek yokluğu nedeniyle tamamlanamayınca 1953 yılında Bayındırlık Bakanlığı'na devredildi ve 1956'da mimar Hayati Tabanlıoğlu projesi ile inşaata devam edildi. Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul Kültür Sarayı adıyla 1969'da hizmete açıldı. 23 yılda tamamlanabilmiş olan İstanbul Kültür Sarayı binası, kısa bir süre sonra 27 Kasım 1970'de Arthur Miller'in Cadı Kazanı adlı oyun oynanırken çıkan yangında harap oldu. Yangında can kaybı olmadı ancak bina ile beraber IV. Murad adlı oyunun galası için Topkapı Sarayı'ndan getirtilmiş eşyaların bir kısmı da yandı (IV. Murad'a ait bir kaftan, değerli bir Kur'an, IV. Murat'ı göstern bir tablo). Yangının kaynağı tespit edilemedi. Atatürk Kültür Merkezi’nde; 1307 kişilik büyük salon, 502 kişilik konser salonu, 296 kişilik tiyatro salonu, 190 kişilik küçük sahne, 206 kişilik sinema salonu ve üst katlarda büyük bir sergi salonu yer alıyordu. Koruma kurulu kararıyla binanın bulunduğu alan 1993'te "kentsel sit alanı", bina da 1999'da "korunması gerekli kültür varlığı" olarak tescil edildi. |
(TP)