Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu hazırladığı raporda Türkiye'de ilk kez kurulması planlanan Mersin Akkuyu'daki nükleer santral projesinin ÇED raporunun halk sağlığı açısından birçok yönüyle ciddi sorun, eksiklik ve hatalar içerdiğini belirtti.
Raporda radyasyonun kansere etkisi kanıtlanmış olmasına rağmen ÇED raporunda buna dair hiçbir bilgi bulunmadığı vurgulandı.
Nükleer tesisin bu eksiklik ve hatalarla faaliyete geçmesinin halk sağlığı açısından felakete davetiye çıkarmak anlamına geleceğini belirten rapor, sürecin acilen durdurulması gerektiğini ifade etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Halk Sağlığı Kolu, iki kez reddedilip 3 Aralık 2014'te kabul edilen Akkuyu ÇED raporunu halk sağlığı açısından inceleyen “Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi Çed Raporu Değerlendirmesi” isimli 68 sayfalık rapor hazırladı.
Raporda “öngörülemeyen risk olasılığının” yüksek olduğu nükleer enerji tesislerinde Çernobil ve Fukuşima’da görüldüğü üzere geri dönüşümü olanaklı olmayan sonuçlara neden olabildiği hatırlatıldı.
Radyasyon lösemi, meme, tiroid kanseri yapar
Radyasyonun kansere etkisi kanıtlanmış olmasına rağmen ÇED raporunda buna dair hiçbir bilgi bulunmadığı belirtildi ve kanser etkilerine dair bilgiler paylaşıldı:
"Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu iyonlaştırıcı radyasyonu insanlar için kesin kanserojen olduğu kanıtlanmış olarak sınıflandırıyor. Radyasyonun lösemi, meme ve tiroit kanseri yaptığı biliniyor. Ancak bu etkilere ÇED Raporu’nda hiç değinilmemiş.
"Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından Çernobil kazası sonrası bölgede yürütülen bir araştırmada, 1986 yılında oluşan kaza sonrası tiroit kanseri olgularının 1998-2007 döneminde ortaya çıktığı ve aradan 20 yıl geçmesine rağmen riskin sürdüğü ortaya konuldu.
Almanya'da kaza olmasa da kanserde artış var
"Yapılan çalışmalar nükleer santrallerin normal çalışmaları sırasında da hem çevreye hem insanlara zararlı etkilerinin olabileceği konusunda bilgiler veriyor. Almanya’da nükleer santrallerin 5 km çapındaki civarında özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda kanser oranında %60, lösemide %117 artış olduğu saptandı. Bu belirtilen santralde herhangi bir kaza olmamıştı.
"Mersin'de kurulacak nükleer santralin en yakın tarım arazisine uzaklığı 2.5 km, ayrıca santralin normal işletimi sırasında hava, su ve toprağa radyonüklid salımı olacağına işaret ediliyor. Tarım alanlarının bundan etkilenmemesi söz konusu değil. Litvanya'da yapılan bir çalışmada herhangi bir kaza durumu olmadığı halde Ignalina nükleer santralinin 32 km çapındaki bölgede yosun, ot ve bazı su bitkilerinde radyonüklid konsantrasyonunun yüksek olduğu belirtiliyor.
300 km ötede bile kanser artışı
"Çernobil kazası sonrasında 300 km'den daha uzakta olan bölgelerde bile 0-18 yaş grubunda radyasyona bağlı tiroit kanserlerinde belirgin artış oldu. Bu kanserler temel olarak radyoaktif iyotla kirlenmiş topraklarda beslenen hayvanların sütünün tüketilmesine bağlandı."