Akkuyu NGS işçisi: Dört aydır bozuk yemek yiyoruz

* Fotoğraf: Mersin Yaşam Gazetesi.

Mersin'in Gülnar ilçesinde kurulumu devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) çalışan işçilerden biri Emek Partisi (EMEP) Antep Milletvekili Sevda Karaca'ya mesaj gönderdi.

14 Eylül'de yaklaşık 300 işçinin öğle yemeğindeki tavuk çorbasından zehirlenmesine dair bilgi veren işçi, ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve yaşadıkları hak ihlalleriyle ilgili konuşamadıklarını söyledi.

Zehirlenme vakalarının detaylarını anlatan işçi, hak ihlalleriyle ilgili konuşan işçilerin işten çıkarıldığını da mesajına ekledi.

"Ruslara farklı yemek"

Milletvekili Karaca'nın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ı etiketleyerek ekran görüntülerini paylaştığı mesaj kısaca şöyle:

"Olay eylül ayının 13'ünde (Taner Yemek) adlı bir firma tarafından bize yedirilen bozuk et yüzünden binlerce işçinin hastanelik olmasıyla başladı. Burada çalışmaya başlayalı 4 ay oldu ve 4 aydır bozuk yemekler veriyorlar. Yemekler ile ilgili hiçbir denetim yapılmıyor ve daha önce de bu olay olmuştu, firma örtbas etmişti. Bize ve Rus insanlarına verilen yemekler arasında çok fark var. Burada ayrımcılık yapılıyor.

"Tuvaletler bozuk. Saha genelinde hijyen olmayan bir ortamda insanlar tuvalet ihtiyacını karşılıyorlar. Sabah saatlerce sıra bekliyoruz. Ruslar önce giriyor. Araçlarımız eski model olduğu için sürekli kazalar meydana geliyor ve bu kazada ölen insanlar iş kazası diye üstü kapatılıyor. Yaşadıkları durumdan memnun olmayıp ses çıkaran işçilerin de kartlarını alıp yaka paça dışarı atıyorlar.

"Kimse konuşamıyor"

"O gün bana vurulacak serumu alabilmek için saatlerce kuyrukta bekledim, hastanede o kadar yoğunluk vardı ki insanlar yerlerde yatıyordu. Biraz iyileşmiş gibiydim; ama sabah aynı şikâyet ile tekrar hastaneye kaldırıldık.

"O gün hastaneler o kadar doluydu ki Mersin Gülnar Büyükeceli, Aydıncık ve bilmediğim birçok hastanede binlerce hasta vardı. Kimseye hiçbir şey anlatılmadı, ölenler oldugu söyleniyor ama ne kadar doğru olduğundan emin değiliz. Burada kimse konuşamıyor, çünkü buradan ekmek kazanıyorlar. Konuşan herkesi işten çıkarıyorlar."

(TY)