Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) heyetiyle çözüm süreci hakkındaki görüşmesi öncesinde yaptığı açıklamada, “çözüm sürecinin temelini diyalogun oluşturduğunu” söyledi.
“Çözüm süreci konusunda bugün olumlu bir hava olduğunu” söyleyen Akdoğan’ın açıklaması özetle şöyle:
“Olumlu bir hava”
“Çözüm Süreci konusunda bugün olumlu bir hava var. HDP heyetiyle görüşmemiz, bu gerçekten bence de önemli. Çünkü bu asırlık, kangren olmuş, kronik bir sorunu çözmek kolay değil. Bu akşamdan sabaha olmuyor, sabır gerektiriyor. Kararlılık gerektiriyor, samimiyet gerektiriyor.”
“Bu yeni süreçte bir kere herkesin yaşananlardan ders çıkarması önem taşıyor. İkincisi samimi ve dürüst olmak çok büyük önem taşıyor, iyi niyetli olmak, kararlı olmak, risk almak, konjonktürel gelişmelere takılmamak, siyasi hesaplara bu süreci kurban etmemek, bunlar önem taşıyor.”
“Ama neticede toplumda çok ciddi bir destek var. Bu destek çerçevesinde herkesin daha sorumlu davranması, daha duyarlı, sağduyulu davranması gerekiyor. Bunun temel zeminlerinden biri diyalogdur. Bu diyaloğu biz hayata geçiriyoruz. Diğer temel zemin de süreç açısından eylemsizliğin çok boyutlu olarak gerçekçi şekilde tüm yönleriyle hayata geçmesidir. Bunların üzerinde bu süreç yükselecektir, somut birtakım adımlarla.”
Akil insanlar
“Aslında o dönemde görevleri bitmişti. Ama bu bir misyon, ruh, heyecan, arzu. Bu bitmiyor. Diyelim ki, bu son Kobane hadiseleri yaşandığında birçok akil insan bölgeye gittiler bir görev beklemeden, heyet olarak değil münferiden. Bunu bir misyon olarak üstlenip hala devam ettiren arkadaşlarımız var. Bütün vatandaşlarımızın mesuliyetidir bu konuda katkıda bulunmak. Bu heyette yer alan insanlar da bu sorumluluk gereği bu süreçte rol üstlenmeye devam ediyorlar kişisel olarak.”
“Ama şu anda Akil İnsanlar Heyeti'ne yeni bir görev verilmesi veya yeniden böyle bir heyetler oluşturulup birtakım roller yüklenilmesi bugün için gündemimizde yok. Ama konuşulan konular bunlar. O gün de kendileri bunun normalde tamamlandığını ama yeni dönemde belki farklı gruplarla, kişilerle, amaçlarla bu heyetlerin görev yapabileceklerini söylediler. Bu gerçekten olabilir. Konu farklı olabilir.”
“Akil insanlardan bazı arkadaşlarımız farklı birtakım süreçlerde, farklı sorunların çözülmesi için devreye girebilirler. Çözüm sürecinde yine içinde akillerin de olduğu ama başkalarının da olduğu yeni birtakım mekanizmalar gündeme gelebilir. Bu mümkündür. Bu yüzden 'Olacak' veya 'Olmayacak' demek doğru değil.”
“Bundan sonra da bu tür yapılanmalar, yani demokratik sistemlerde sorun çözmede, bu tür mekanizmaların devreye girmiş olması önemli bir kazanımdır. Türkiye'nin buna alışması, öğrenmesi önemli bir durumdur. Bundan sonra da bu tür mekanizmalar devreye girebilir.”
Kobane eylemleri
“Biz gerçekten iyi niyetli olarak, büyük riskler alarak büyük bir cesaret ve kararlılıkla çok ileri adımlar attık. Çözüm süreci ile ilgili komisyon kurduk, Meclis'te çalışmalar yaptık, çerçeve yasa hazırlandı bunun Bakanlar Kurulu talimatı hazırlandı. Biz üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz.”
“Ama karşımızda sürekli farklı taktikler izleyen, oyalamaca yapan, verdiği sözleri tutmayan bir yapı var. Türkiye'yi terk ettiler mi? Etmediler. Tamam, terör olaylarında bir düşüş oldu ama şiddet, asayiş olayları, yol kesmeler bunlarda hiçbir düşüş olmadı.”
“Bu yüzden daha önce gelinen noktada biz yapılması gerekenleri yaptık, sözümüzde durduk ama başkalarının bir şekilde ayak dirediğini, yan çizdiğini, söylediklerini yapmadığını gördük. Bu da tabii psikolojik olarak toplumda ciddi bir tepki oluşmasına sebep oldu, HDP ve örgüt üzerinde. Özellikle Kobane olaylarından sonra yaşanan şiddet, 40 civarında insanın ölmesi kabul edilebilir bir durum değil.”
“Bir kamuoyu var artık ve bu yaşananlara tepki gösterdiğinde işin gidişatını değiştirebiliyor. Birtakım hadise yapıyorsunuz, ortalığı yakıp yıkıyorsunuz ve kamuoyu çıkıyor diyor ki 'Siz yanlış yaptınız'. Bunun üzerine onlar geri adım atmak, pozisyonunu yeniden değerlendirmek zorunda kalıyor. Bu demokrasimiz için önemli bir kazanımdır. Böyle bir toplumsal tepki burada geri adım attırmıştır.” (AS)