Akbelen'deki gazeteci Kuray, tweet'leri gerekçesiyle ifadeye çağırıldı

Fotoğraflar: Diyar Saraçoğlu

Haberin Kürtçesi için tıklayın

Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağının faaliyetleri için başlatılan ağaç kesimine karşı İkizköylüler ve yaşam savunucularının direnişi 11. gününde devam ediyor. 

Dün jandarmanın biber gazıyla müdahalesi sırasında gözaltına alınan ODTÜ öğrencisi bir kişi de serbest bırakıldı. 

27. Dönem HDP Ankara Milletvekili, avukat Filiz Kerestecioğlu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi Genel Başkanı Cavit Uğur da alanda direnişe destek veriyor.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Köyceğiz Şubesi ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Muğla Şubeleri bir kazan aşure ile alana desteğe geldi.

"Sermaye elini ormanlardan çek", "Sermaye elini hayvanlardan çek" sloganları atılıyor.

Öte yandan jandarma ve polis barikatları direniş alanının etrafında konumlanmaya devam ediyor. 

Öte yandan akşam saatlerinde nöbet alanında gazeteci Zeynep Kuray'ın önünde jandarma aracı durdu ve ifadeye çağırıldı. Kuray, avukat olmadan ifadeye gitmeyeceğini belirtti.  

Tweetleri gerekçe gösterilen Kuray, avukatı geldiğinde Milas İlçe Jandarma Komutanlığı'nda ifadeye gidecek.  

Ne olmuştu?

Akbelen Ormanı'nda YK Enerji'ye ait kömür madenine karşı köylüler, 2019'dan bu yana mücadele ediyor.

Dava süreci devam ederken 24 Temmuz sabah saatlerinde bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi ve ağaç kıyımı başladı. Bölgede eylem başlatan İkizköy direnişçileri de jandarmanın biber gazlı ve coplu saldırısına uğradı, gözaltına alındı.

Dün (28 Temmuz) Muğla 1'inci İdare Mahkemesi, Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesiminin durdurulması için yapılan başvuruyu üçüncü kez reddetti.

Mahkeme kararında, "Dosyanın incelenmesinden davacı ve bir kısım müdahil davacılara işletme sahasında yer alan ağaçların 24/07/2023 tarihinde kesilmeye başlandığı, ağaç kesiminin devam etmesi halince Akbelen Ormanı'nın yok olacağı, bu durumun ise esasta verilecek kararı etkisiz hale getireceği ileri sürülmek suretiyle yürütmeyi durdurma talebinde bulunulmuş ise de yukarıda anılan 2577 sayılı kanunun 27. maddesinde öngörülen şartların birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması işleminin üçüncü kez reddine karar verildi" denildi.

(DS/AÖ)