Fotoğraflar: Diyar Saraçoğlu
Muğla'nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı'nda kömür ocağının faaliyetleri için başlatılan ağaç kesimine karşı direnen İkizköylüler ve yaşam savunucularının direnişi 8. gününde
Bu sabah saat 06.27'de Edremit Kadın Platformu direniş alanına geldi. Grup, "Siz ormandan gidene kadar, biz burayı terk etmiyoruz" diyerek ormana giriş yaptı.
Direnişin öncülerinden Nejla Işık şöyle konuştu:
"Ağaçları kaybettik ama madene vermeyeceğiz"
"Bugün katliamın başlamasının 8. günü. İkizköy Çevre Komitesinin aldığı kararlar var, orman ve köyümüzle ilgili. Sekiz gündür üzerine basa basa söylediğimiz ormanımızı katlettiler, katlediyorlar. Halen kepçeler çalışıyor. 6'dan beri, özellikle bizim evimizin yanına geldi. Çocuklar ağlıyor. Şuradaki ağaçları kaybettik ama şurayı madene vermeyeceğiz. Sizlerden rica ediyorum; burası için buraya gelen, siyasi partiler bize desteğe gelsin. Ayrı düştüğümüz partiler, başkanlar var. Özellikle seçimlerden sonra çok kırgınız, öfkeliyiz ama birlik olmamız lazım. Kırgınlıklarımızı bir kenara bırakıp bütün hepsinden destek istememiz lazım. Buraya geleni yuhalamak yerine, 'burası için harekete geç' dememiz lazım."
Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ve beraberindeki avukat heyeti direniş alanına geldi.
"Sesiniz Türkiye'nin her yerinden duyuldu"
Nejla Işık'ın ardından Sağkan şunları söyledi:
"Türkiye'deki 81 baro, 180 bin avukat bizim için verdiğiniz mücadelenin farkında ve bu mücadelenin hukuki boyutu da olmak üzere sizinle işbirliği yapmaya hazırlar.
"Zannetmeyin ki kaybettiniz, sesiniz duyulmuyor. Bu ülkenin toprağını, havasını, suyunu yaşatmak için mücadele edenler kazanacaklar. İnsan böyle bir güzelliğe nasıl kıyabilir akıl almıyor. Nedir bunun karşılığı anlamak mümkün değil. Ranta karşı yürüttüğünüz mücadelenin kıymetini biliyoruz. Sesiniz, soluğunuz Türkiye'nin her yerinden duyuldu.
"Mücadele devam etmeli"
"Hukuk konuşamadığımız günlerden geçiyoruz. Tabii ki biz mücadeleyi hukuki sınırlar içinde yürütmek durumundayız. Buradaki mücadelenin hukuksal ayağını da kazandığınızı hep birlikte göreceğiz.
"Yürütülen bir süreç var. Dün valiliğin yaptığı açıklamayla ağaç kesiminin son bulduğu belirtiliyor. Ama gerçek yansımasını siz göreceksiniz. Tabii ki birçok bilim insanından şunu dinledik; bu alan orman toprağı olarak kalırsa ekolojik sistem devam edecek. Ancak maden sahası açılırsa geri dönülemez bir yola girilecek. Bu mücadele devam etmeli o yüzden. Buradak durumu tekrar tekrar anlatacağız. Maden sahası açılmaması için her türlü faaliyeti hep birlikte göstereceğiz. Mücadelenizin hiçbir şekilde boşa gittiğini düşünmeyin. Biz TBB olarak bu mücadelenin merkezinde yer alacağız."
Sonrasında davanın avukatlarından İsmail Hakkı Atal ve direnişçi köylüler de söz aldı.
Ağaçlar kesilse dahi ekolojik sistemin kendisini yenileyebileceği, önemli olanın toprağın kazınmasının önüne geçmek olduğu özellikle belirtiliyor. Öte yandan Limak Grubu'na ait otellere boykot çağrıları da yapıldı.
Tekrar hızar sesi
Öte yandan Muğla Valiliği'nin 'çalışmalar sona erdi' açıklamasına rağmen cumartesi günü kesilen ağaçların olduğu yerden bugün hızar sesleri geldi.
Öğle saatlerinde hızar seslerinin gelmesi üzerine direnişçiler bu bölgeye gitti. Direnişçiler, kesim işleminin bittiğini belirtse de jandarma önlerinde barikat kurdu. Jandarma kesim değil, budama işlemi olduğu belirtti. Bunun üzerine İzmir Baro Başkanının da olduğu üç kişilik bir ekip inceleme için alana gitti. Üç kişilik ekip ağaç kesiminin durdurulduğu bilgisini paylaştı.
(DS/AÖ)