Aishwarya Rai'nin filmi Devdas, İstanbul Uluslararası Film Festivali'nde 22 Nisan'da gösterilecek.
Aishwarya Rai'nin peşini sadece film yapımcıları değil, şirketler de bırakmıyor. Hatta, bir şirket onu yönetim kuruluna aldı. Dünya güzeli ve Bollywood'un arılar kraliçesi, benzeri zor bulunur bir 'Swadeshi'. Göklere çıkarılmayı sevmiyor.
Kendi adına sitesi bile var
Başarısını, yurttaşlarınca üstüne yağdırılan sevgi ve şefkatle açıklıyor. Sinemanın Mekke'si Hollywood'da hizmetçi kız olmaktansa, Hindistan'da bir imparatoriçe olmayı yeğliyor. 22. Uluslar arası İstanbul Film Festivali'nde "Devdas" filmi ile karşımıza çıkan Aishwarya Rai için internette sayısız sayfa yer alıyor. Dünya çapında ünlenmeye başlayan Hintli yıldızın "The Aishwarya Rai Mansion" adlı sitede kendisine yöneltilen değişik sorulara verdiği yanıtlardan bir derleme yaptık.
Uluslararası medyanın size Julia Roberts demesine katılıyor musunuz?
Julia Roberts'ın beni "üstüne almayacak kadar güzel" bulduğunu bana söylediklerinde hiç inanmamıştım.
Hollywood'dan hiç teklif geldi mi?
Devdas'ın gösterimi için Cannes'da bulunduğum sıralar, film yapımcıları randevu almak için yanıma geldiler. Bazı oyuncular hangi aktörle çalışmak istediğimi sordular ve Amerikan medyası,benim bir temsilcim olmadığına bir türlü inanamadı.
Sonunda neye vardı?
"A European Banner'dan ' yakında çekilecek bir film için bir teklif aldım, fakat öncelikli işlerim nedeniyle 'hayır' dedim. Aamir Khan, bana Oscar'larda beni de sorduklarını söyledi. Bir tur programı dahilinde Amerika Birleşik Devletleri'ne gideceğim ve Los Angeles ve New York'ta iş görüşmeleri yapacağım.
Hollywood'u varacağınız son hedef olarak mı görüyorsunuz?
Buradaki işimi seviyorum. Benim için en yararlı şey Hint filmlerinde kazandığım bu deneyim. Hindistan'daki işimden yabancı filmler uğruna fedakârlık etmeyeceğim.
Yurtdışında yapılan değerlendirmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?
Rahman'ın başarıları, Ayesha Dharker'ın 'Bombay Dreams'teki rolü, Aamir Khan'ın Oscarlara katılması gibi son zamanlardaki ödüller beni gururlandırıyor. Birtakım standartlar oluşturduk ve içimizden kim ne yaparsa yapsın eninde sonunda sinema topluluğuna yardım etmeli.
Kim sizin oyunculuğunuzu en çok beğenen? Hintliler mi, yabancılar mı?
Hintli seyirciler üstüme o kadar çok sevgi ve şefkat yağdırdı ki, burada idealize edildim ve bunu tehlikeye atmak istemiyorum. Düşünsene, burada imparatoriçeyken neden başka bir yerde köle olayım ki.
Üniversite yıllarında da çok ilgi toplayan bir öğrenci imişsiniz...
Gerçek şu ki, tüm hayatım boyunca ilgi gördüm. Belki iyi bir öğrenci, renkli gözlü, açık tenli olduğum için. Başka okullardaki çocuklar da benim hakkımda konuşurdu, bu yüzden de ilgi görüyordum. Benim yetiştirilme tarzımın farklı bir etkisi oldu. Tanrı'ya şükür, her şeyin ötesine bakabiliyordum. İlgi ufukları genişlemeye devam ederken, benim konuyu ele alış şeklim değişmedi.
Bir dönem, erkekler beni bir anlığına görebilmek uğruna üniversitemin önünde beklerlerdi. "Bu ilgiyi hak edecek ne yaptım acaba" diye düşünüyordum. Cevapsız telefonlar geliyordu ve bazen erkekler beni okuldan eve kadar takip ediyordu. Kolejde okurken, üniversite etkinliklerinin hiçbirine katılmazdım, çünkü bu derslerden sonra okulda kalmak, eve geç gitmem anlamına geliyordu. Kendimi geri çekiyordum. Sınıf arkadaşlarımın çoğu bunu yanlış anladı ve onlara karşı tavır takındığımı düşündüler. Üniversitede dikkat çekmeyecek elbiseler giyiyordum. Üzerime daha fazla ilgi toplamak istemediğim için... Özel bir çocuk olduğumu son zamanlarda anladım.
Hayata bakışınızı özetlemenizi istesek...
Başınızdan çok şey geçiyorsa, batmak çok kolaydır. Su yüzünde durmak güçtür. Zor olan, gerçeklerle uyum içinde kalmaktır. Hayatımın nereye doğru yol aldığını durup düşünmek benim tutunduğum bir daldı... En güzel zamanlarım aynı zamanda en kötü zamanlarım oldu. Tanrı rotamda kalmamı sağladı. Raydan çıkmamak benim için önemlidir.
Hollywood ve Bollywood arasında bir denge kuracak mısınız?
Hâlâ hiçbir şeye evet demedim. Çok büyük sorumluluklar taşıyorum ve ne yaparsam yapayım, başkalarına örnek olmalı. Hiçbir yere gitmiyorum. Ben bir Hintliyim ve ait olduğum yer orası.
Esas olan Hintli olmamdır, ama Batılı bir ambalajla.
Devdas'ı anlatır mısınız?
Devdas, 1917'de yazılmış ikonik bir hikâye, aynı zamanda önceden çekilen ve beğeni toplamış iki filmin konusu. İtiraf etmeliyim ki, ne önceki filmleri görmüş, ne de kitabı okumuştum. Devdas hikâyesinin ne hakkında olduğunu kısaca biliyordum -ne de olsa Devdas biz Hintliler için kalbi kırık bir âşığın karşılığıdır.
Tıpkı Romeo'nun İngilizce konuşan halklar için ifade ettiği şey gibi.
Hikâyeyi ilk kez iki sene önce dinledim. Sanjay (Leela Bhansali) senaryoyu bana anlattı. Daha önce bu konuda çekilmiş filmleri görmemek için bilinçli bir çaba sarf ettim. Herhangi bir referansın oluşturduğu düşünsel bir çerçeve olmadan dahil olmak istiyordum bu projeye, Paro'mun Sanjay'ın karakter yorumuna uymasını istiyordum ve bunu yapabilmek için, önceki kadın oyuncuların yarattıkları tiplerden uzak kalmam gerekiyordu.
Sanjay'ın yönlendirmesiyle biri bana zaman zaman kitaptan ilgili bölümleri okudu. Bunun bana çok yardımı dokundu. Paro'yu böylece beynime aktarmaya çalıştım.
Sıradaki projeleriniz neler?
Yapım sürecinin farklı aşamalarında olan iki filmim var: Radheyshyam Sitaram ve Hum Panchhi Ek Daal Ke, fakat bunlar senelerdir yapılmakta. Birtakım anlaşmazlıklar yüzünden, bu filmler yakın gelecekte gün yüzü göremeyebilirler.(NK)
Ufuk Güngör'ün yaptığı derlemeyi Cumhuriyet Dergi'nin 20 Nisan 2003 sayısından aldık, vurgular Bianet'e aittir.
Gösterim: 22 Nisan
Atlas Sineması Saat 21.30