Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gökhan Saygı, Rize’deki Kalkandere L Tipi Cezaevinde.
Babası Abdülselam Saygı, dedesi Arif Saygı ve amcası Abdulgafur Saygı Van M Tipi Cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunuyor.
Ailesi ise Kalkandere’ye 911 kilometre uzaklıktaki Hakkari, Yüksekova’da yaşıyor.
Kendisi de 2014 yılında, Yüksekova’da gözaltına alınıp tutuklanarak Hakkari Kapalı Cezaevine gönderilmişti. Oradan Rize’ye sevk edildi.
TIKLAYIN - Harita Haber: Hapishaneden Hapishaneye Sürgün mü, Sevk mi?
Gökhan Saygı, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne yazdığı (CİSST) mektubunda, Van’daki bir hapishaneye sevk taleplerinin ısrarla reddedildiğini ifade etti:
“Binlerce kişinin kaldığı hapiste bir kişiye yer yok mu?”
“Ailemden uzakta bir cezaevinde oluşumdan görüşüme gelmekte zorluk çekiyorlar. Bu zorluklar maddi olarak da yaşanıyor ve manevi etki bırakıyor. Ailem görüşe gelse maddi ve manevi, gelmese manevi olarak yıpranıyor.
“Uzakta olduğum için de endişeliler. Babam, dedem ve amcam Van’da tutuklu ve hükümlü olarak. Bu ailemi daha da zorluyor. Aynı anda dördümüzün görüşüne gidemediklerinden ilişkimiz zarar görüyor.
“Bu yazdığım gerekçeler başlı başına sevk konusuyken ve sevkin ücretini ödemeyi teklif etmeme rağmen tüm başvurularım ‘kapasite dolu’ denerek reddedildi.
“Şu an Van’da dört tane kapalı cezaevi var, bu cezaevlerinin toplam kapasitesi 3 bin 500 kişi. Binlerce kişinin kaldığı yerde bir kişiye daha yer olmaması eşyanın tabiatına aykırı. Yeni açılan cezaevlerine yaptığım başvurular bile aynı gerekçeyle reddedildi.”
Saygı, mektubunu, sevk talebiyle yeni bir dilekçe vereceğini söyleyerek bitiriyor.
“Çocuğun anne veya babasıyla bağı kopuyor”
CİSST Yönetim Kurulu’ndan Berivan Korkut bianet’e yaptığı açıklamada, bu sevklerin aileleri nasıl etkilediğini şöyle anlatmıştı:
“Aynı aileden hapiste olanlar var, örneğin bir aile üyesi Edirne’ye, diğeri Van’a gönderiliyor. Tek mahpusun görüşüne gitmek bile maddi açıdan, zaman açısından zorken, dışarıdaki aile üyeleri, hangisinin görüşüne, nasıl gitsin? Birinden birinin görüşüne gitmeleri imkansızlaşıyor.
“Okula giden çocuğu olan mahpusların çocukları, eğitimlerine devam etmek zorunda olduklarından uzak kentlere gidemiyorlar. Çocuğun anne veya babasıyla bağı kopuyor. Özellikle adli mahpuslardan çocukları yurtlarda kalanlar var. Bu yurtlardan görüş için izin almak zaten zorken, çocukların başka bir kente annesini veya babasını ziyarete gitmesi çok zor.
“Hapishanelerin çoğu şehir dışına taşındı. Bazı anne babalar okuma yazma bilmiyor. Bu şekilde uçak, dolmuş, otobüs gibi aktarmaları yapmaları gerekiyor. Yaşını almış bir kişinin tek başına böyle bir seyahat organizasyonu yapması ya da her hafta bu seyahati gerçekleştirmesi mümkün değil. Tabii bu yolculukların getirdiği maddi külfet de her ailenin kaldırabileceği bir yük değil.” (AS)