Kısaca, her ailenin yaşam süreci içinde içinden geçtiği çeşitli evreler vardır. Her evrede kişiler yeni durumlarla karşılaşırlar ve bu durumlara uyum sağlayabilmek için yeni bilgi ev beceriler edinmeleri gerekir.
Sosyal bilim literatüründe bu yaşam deneyimleri aile yaşam döngüsü olarak kavramsallaştırılmıştır. Aile yaşam döngüsü aileyi zaman içinde değişen bir sistem olarak kurgular ve ailenin bu değişim süreci içinde geçirdiği evreleri betimler (Goldenber & Goldenberg 1990).
Bu nedenle aile yaşam döngüsü zaman içinde ailenin karşılaşabileceği sorunları ve bu sorunlara yönelik sosyal hizmet müdahalelerini açıklamak iyi bir harita sunmaktadır.
Aile yaşam döngüsünün evreleri Carter ve Mc Goldrick (1989) tarafından beşe ayrılmıştır.
Bağımsızlık evresi, eş seçimi ve evlilik, ebeveynlik: çocuğun bebekliğinden adölesanlığına (çocukluktan erişkinliğe geçiş süreci) kadar olan dönem, yetişkin çocuklara sahip aile evresi, emeklilik ve yaşlılık evresi.
Bağımsızlık Evresi
Bu evre aile yaşam döngüsündeki en kritik evredir. Bireyin genç yetişkinliğe geçişte kök ailesinden bağımsızlaştığı ve bağımsız genç yetişkinlik dönemlerdir. Bu dönemde birey duygusal, fiziksel, sosyal ve ekonomik olarak yeterli bir yetişkin haline gelir.
Bu süreçte bireyin şahsi özellikleri ve karakteristikleri belirginleşir böylece bir kimlik geliştirir. Örneğin, çalışmaya başlamak, bir meslek kimliği edinmek, yeni bir sosyal çevre, mali bağımsızlığıyla kendi harcama alanlarını belirleme gibi.
Bu dönemde kişinin özel hayatında da ciddi flörtler gibi değişiklikler yaşanır, bunlar eş seçiminin de başlangıcıdır. Nitekim eş seçimi bu dönemde yapılır ve evlilik birliği kurulur.
Eş seçimi ve Ailenin Kurulması
Sağlıklı bir aile yaşamının ön koşulu şüphesiz doğru ve sağlıklı eş seçimidir (İl, 2005a:11). Aile toplumsal olarak benimsenen ve desteklenen bir yaşam organizasyonu olduğu için bireyler hayatlarının bir döneminde bu yaşam organizasyonun içinde yer alırlar. Bireylerin aile kurmasında 3 temel etmen vardır. Birincisi, ailenin toplumsal olarak desteklenen pozitif bir değer olması, ikincisi, ailenin bir toplumsal norm olması üçüncüsüyse bireylerin kendi ihtiyaçlarıdır.
Bireyler evlilik birliğini kurarken oluşabilecek stresler açısından aile danışmasına ihtiyaç duyabilirler, bu noktada aile danışma merkezlerine başvurarak sosyal hizmet uzmanlarından danışmalık alabilirler.
Evlik kurulmasından sonra genelde ilk iki yıl çocuksuz aileler olarak yaşanır. Bu süreçte eşler eş olma rollerine uyum sağlarlar, birbirleriyle daha sıkı ve yoğun bir ilişki içine girerek birbirlerini daha yakından tanırlar. Bu süreçte önemli olan karşılıklı olarak doyurucu bir eş sistemi geliştirebilmektir. Yine evliliği ilk yıllarında çiftler çocuk yapıp yapmama konusunda bir karar verirler. Çocuk sahibi olmaya karar verdiklerinde ise hamilelik ve "ana-babalık sözleşmesine uyum" (İl 2005,b: 18) süreci yaşarlar.
Bu dönemde çiftlerin çocuk yapmada sorunları ortaya çıkabilir. İstediği hale çocuk sahibi olamayan çiftler yine bir aile anılma merkezine gidebilirler. Aile danışma merkezinde sosyal hizmet uzmanı danışmanlık ve eğiticilik mesleki rolleri gereği çiftleri aile yaşamı konusunda bilgilendirip, yönlendiricilik ve vaka yöneticiliği rolüyle çiftleri uygun sağlık kuruluşlarına yönlendirir.
İstedikleri halde hiç çocuk sahibi olamayacak çiftler yine sosyal hizmet uzmanını yönlendirmesiyle koruyucu aile ve evlat edinme için İl Müdürlüklerine yönlendirilip, gerekli konularda bilgi sahibi edilebilirler.
Ebeveynlik: Çocuğun Bebekliğinden Adölesanlığına Kadar Olan Dönem
Çocuk sahibi olduktan sonra çiftlerin ebeveynlik dönemleri başlar. Bu dönem Duvall'in Aile Yaşam Döngüsü Modelinde (İl, 2005b) dört evreye ayrılmıştır:
Bebekli aileler, okul öncesi dönemde çocuğa sahip aileler, okula giden çocukları olan aileler, ergenlik çağında çocukları olan aileler
Bebekli çiftler, öncelikler aileye gelen bu yeni ve bakıma muhtaç bireye ve analık ve babalık sorumluluklarına uyum sağlamak durumundadırlar. Bebeğin gelişimi ve onun uyumlu ve güvenli bir ortamda büyümesini, beslenmesi sağlamak için uzmanlardan yardım almak hem doğum öncesinde hem de doğum sonrasındaki süreçte çok önemlidir.
Özellikle hamilelik dönemi ve doğumdan sonraki ilk günlerde hastanelerdeki sosyal hizmet uzmanları aileye dönük ana çocuk sağlığı ve doğum sonrası annelerde yaşanan depresyon durumlarında bilgilendirici, yönlendirici, vaka yöneticisi, sevk edici ve ailenin ilişkide olduğu kurumlar arsında koordinasyon sağlayıcı olarak çalışabilir ve terapi hizmetleri sunabilirler.
30 ay ve 6 yaş arası çocukları olan aileler okul öncesi dönemde çocuğa sahip aileler, kategorisindedir. Bu dönemde ailede kardeşler sistemi gelişir, ailenin alt sistemleri çeşitlenir. Eş sistemi, ebeveyn sistemi, ebeveyn çocuk sistemleri ve kardeşler sistemi oluşur. Anne ve babalar çocukların okul öncesi evrelerini başarıyla tamamlamalarını sağlamaya çalışırlar.
Hem anne hem babanın çalıştığı çekirdek ailelerde bu dönemde ek hizmetler almak hayatı kolaylaştırır. Örneğin, kreşlerde çocukların gerek günlük bakımı gerekse uygun akranlarla ilişki kurarak arkadaşlık ilişkilerine adım atmaları sağlanabilir. Kreş ve gündüz bakım evleri bu ihtiyacı karşılamak için var olan kurumlardır.
Bu kurumlarda sosyal hizmet uzmanları yöneticilik mesleki rolleri gereği kurumların düzgün işlemesini sağlarlar ve çocuklarla ilgilenirler. Yine sosyal hizmet uzmanları aile sistemlerinde ortaya çıkabilecek çeşitli işlev bozukluklarının giderilmesinde aile danışma merkezlerinde aile danışmanlığı ve terapisi sağlayabilirler.
Okula giden çocukları olan aileler, bu süreçte daha önce belirtilen aile sistemi içindeki rollere ilaveten çocukların okula uyumları, okulda sosyalleşmeleri ve okuldaki başarılarının desteklenmesi gibi görevleri de üstlenirler.
Bu dönemde yukarda bahsedilen ailelere yönelik sosyal hizmetlere ek sosyal hizmet uzmanları aileyi okul dönemindeki çocuklarıyla nasıl ilgilenmeleri gerektiği konusunda bilgilendirebilir. Ayrıca gene bu dönemde okul sosyal hizmeti de devreye girer, çocukların okuldaki durumlarıyla ilgilenir ve başarılarının pekişmesi için hizmetler sunar.
Ergenlik çağı çocukları açısından kritik bir çağdır. Bu çağda çocuklar hassa bir dönem geçirirler ve çeşitli savrulmalar yaşayabilirler, bu noktada en önemli unsur "özgürlük ve sorumluluk arasında denge sağlanmasıdır." (İl, 2005b). Ergenlik çağının sorunsuz geçirilebilmesi için sosyal hizmet desteği almakta fayda vardır.
Bu dönemde akranlarla ilişkiler çok önemli ve çocuk açısından belirleyicidir. Ergen çocuğun duygusal ihtiyaçları eskiden tamamen aileden karşılanırken artık yavaş yavaş bu ihtiyaçların karşılanmasında arkadaşların da rolü olmaya başlar.
Bu dönemde sosyal hizmet uzmanları çocuklarla ve ailelerle grup çalışması yaparak ailenin ve çocuğu uyumlarını sağlanmasını, aile sistemi içindeki ilişkileri kuvvetlendirerek çocukların aile sistemine girip çıkabilecekleri esnekliğin oluşturulmasını ve pekişmesini sağlarlar.
Çocukların ergenliklerinin bitimi ve yetişkinliklerinin başlamasıyla, yetişkin çocuklara sahip aile evresi başlar. Çiftlerin ana-babalık ve eşlik rollerine harcadıkları süreler de değişmeye başlar.
Çocuklar dışarıda sosyalleşerek daha fazla zaman geçirmeye başladıkça çiftlerinde aile içindeki ilişkilerde eşlik rollerine ve kendi kariyerlerine daha fazla odaklaşabilecekleri zaman ve enerji oluşur.
Bu arda kalan zaman ve enerji çocuklar kendi hayatlarını kurunca çok daha artacaktır. Bu nedenle çocukların yetişkinliğe geçiş ve yetişkin olmaları arasındaki geçiş evresinde çiftler kendi içlerinde yeni bir denge kurmak durumunda kalırlar.
Çiftlerin kendi içerlinde kuracakları bu denge, yetişkin olmuş çocukların kendi sorunlarını kendilerinin çözmelerine ve hayatlarında tercihlerini özgür olarak yapabilmelerine olanak sağlayacak kök aile ortamını yaratılması için gereklidir.
Bütün bu değişimleri içeren bu dönemde aile değişik ortaya çıkabilecek değişik sorunları çözmek açsından sosyal hizmet uzmanına ihtiyaç duyabilir.
Bu sorunlar kısaca, orta yaş döneminde aile sistemindeki değişiklikleri kabullenme, giderek bağımsızlaşan yetişkin çocuğun, bağımsız olma sürecini kabullenme, yetişkin çocukları destekleme , eşler arasında yeniden bir denge kurulması, çocukların doldurduğu ve artık boşta kalan zamanı verimli ve doyurucu bir biçimde değerlendirme, yetişkinliğin başındaki çocukların iş askerlik sosyal güvence gibi sorunlarının çözülmesi olarak sıralanabilir.
Tüm bu sorunların çözülmesinde aileler aile danışma merkezlerine gelerek sosyal hizmet alabilirler. Sosyal hizmet uzmanları aile danışma merkezlerinde danışmanlık, eğiticilik, terapi ve vaka yönetimi hizmetleri sunarak ailenin değişim sürecine uyum sağlamasını, değişimde bozulabilecek sosyal işlevselliğin yeniden kazanılmasını ve pekiştirilmesini sağlarlar.
Emeklilik Ve Yaşlılık Evresi
Emeklilik ve yaşlılık evresini ebeveynler için alışılması en zor dönemlerden biridir. Bu dönemde emeklilik sosyal hayatın ve zamanı kullanma biçimlerinin büyük bir biçimde değiştiren bir deneyimdir. Sosyal hayatın azalmasına alışmak, yeni bir sosyal hayat kurmak ve yaşlılığı kabullenmek bu dönemde başarılması gerekenlerdir.
Aynı zamanda yaşlılık beraber sağlık sorunları da ortaya çıkabilir. Yine bu dönem annene ve dede rollerinin oynandığı, çocukların ailelerinin kurulduğu ve bu ailelerle ilişkilerin oluşturulup geliştirildiği dönemdir.
Yaşlıklı süreci içinde çocuklarla ebeveynlerin ilişkileri bakma bakılma sistemi açısında da değişir. Yetişkin çocukları ana babalarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Bu noktada da kurum bakımı gibi unsurlar gündeme gelebilir.
Yaşlılık değişime ayak uydurmanın daha zor olduğu bir süreçtir, aynı zamanda yaşamda kayıplar, eş ölümler bu dönemde yaşanır. Dul olmaya alışmak, eşin hayatta yarattığı boşluğu kabullenmek ve doldurmak belki bu dönemin en ağır uyum süreçlerinden biridir. Değişimlerin sert yaşandığı ve uyum yeteneğinin enerjinin azaldığı bu dönemdeki değişimleri kabullenmek ve uyum için sosyal hizmete ihtiyaç duyulur.
Sosyal hizmet uzmanları bu süreçteki ailelere yine eğitici, yönlendirici, danışman ve terapist olarak hizmet sunar hem de yaşlıların ileriki dönemlerde ihtiyaç duyabilecekleri sağlık hizmetleri yada kurum bakımına ilişkin yönlendiricilik yaparlar.
Kaynakça:
Carter B, McGoldrick M, eds. (2005). The Expanded Family Life Cycle, 3rd ed. Boston: Allyn and Bacon.
Goldenberg I, &Goldenberg, H. (1990): Family Therapy: An Overview, Brooks Cole Publishing, California
İl, S. (2005a): Evlilik ve Eş Seçimi, içinde Arıkan Ç. ve diğ (Ed.) Aile Danışmanlığı El Kitabı, SHÇEK ve Hacettepe Üniversitesi Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi ortak yayını, Ankara
İl, S. (2005b): Aile Yaşam Döngüsü, içinde Arıkan Ç. ve diğ (Ed.) Aile Danışmanlığı El Kitabı, SHÇEK ve Hacettepe Üniversitesi Aile Araştırma ve Uygulama Merkezi ortak yayını, Ankara