Türk Tabipleri Birliğinin Aile Hekimliği Kolu'nda (AHEK) görev yapan üyeleri ve emek-meslek örgütleri salı günü ülke çapında eylemdeydi.
"Eziyet Yönetmeliği"nin birinci yılında sağlık emekçileri
Tabip Odaları, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimleri Dernekleri, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası ve Genel Sağlık-İş Sendikasının da aralarında bulunduğu 11 sağlık meslek örgütü, aile hekimliği çalışanlarını doğrudan etkileyen ve emek kamuoyunda "Eziyet Yönetmeliği" olarak adlandırılan düzenlemenin yürürlüğe girişinin birinci yılında İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
TTB'nin açıklamasına göre, basın açıklamalarında “meslek onurumuza sahip çıkıyoruz", "eziyet yönetmeliğini kabul etmiyoruz" ve "vergide adalet istiyoruz” yazılı pankartlar açıldı.
“Eziyet yönetmeliğine Hayır”, “Performansa dayalı ücret kesintilerini kabul etmiyoruz”, “Meslek onuruna dokunan her uygulamaya karşı birlikteyiz”, “siz yönetemiyorsunuz, biz tükeniyoruz” yazılı dövizlerin de taşındığı etkinliklerde TTB Merkez Konseyi üyeleri de bulundukları illerdeki açıklamalarda yer aldı.
Direnişlere karşın değiştirilen yönetmelik
Sağlık meslek kuruluşları geçtiğimiz yıl “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği”’nde yapılan değişiklikleri protesto etmek için yapacağı üç günlük iş bırakma eylemi başlatmış. Ülke çapında protestolara girişmiş, Türk Tabipleri Birliğinin (TTB) öncülük ettiği 14 meslek örgütü ülke genelinde birçok kez iş bırakmıştı.
Ortak açıklama ve talepler
Basın açıklamalarında okunan sağlık meslek kuruluşlarının ortak açıklamasında çalışanların seslerini duyurmak için gösterdikleri ısrarlı çaba, yoğun tepki ve çeşitli eylem süreçlerine karşın Sağlık Bakanlığının birinci basamak sağlık hizmetlerindeki sorunları çözüme kavuşturmadığı gibi, yeni sorunlar yarattığı belirtildi.
Son bir yılda yaşanan ceza ve kesintilerden, tutulmayan yeni ASM sözlerinden, eksik eğitimlerden ve aşılardan, ağır çalışma koşullarından söz edilen açıklamada talepler şöyle sıralandı:
* Halkımıza, eşit, ücretsiz, yeterli süre ile koruyucu, nitelikli, sürekli, kapsayıcı birinci basamak temel sağlık hizmeti vermek istiyoruz.
* Performansa dayalı olmayan, emekliliğe yansıyan, emeğimizin tam karşılığı olan, tüm insani ihtiyaçlarımızı rahatça karşılayabileceğimiz, tek kalem ücret istiyoruz.
*Yüzde 35’e varan vergi kesintilerinin en çok yüzde 15’e indirilmesini, vergide-gelirde adalet sağlanmasını istiyoruz.
*Kamu tarafından yapılan, donanımı ve tüm ihtiyaçları karşılanan, sağlık hizmeti vermeye uygun, depreme dayanıklı, güvenli ASM’ler istiyoruz.
*Mesleğimize müdahale etmeyen, sağlık çalışanlarını memnuniyet nesnesine dönüştürmeyen, baskılara ve cezalara son veren, halka koruyucu ve iyi sağlık hizmeti verilebilmesine olanak sağlayan sağlık yönetimi istiyoruz.
Neden "Eziyet Yönetmeliği"?
Aile hekimlerinin yönetmeliğe "eziyet yönetmeliği” demesinin nedeni yönetmeliğin bütününün çalışma tarzını ve hastalarla ilişkiyi etkilemesiyle ilgili. Tepki daha çok hak–yükümlülük dengesinin bozulmasından kaynaklanıyor.
Performans ve ceza mantığı
Yönetmelik, sağlık hizmetini kamusal bir hak olmaktan çok ölçülmesi ve eksik yanlarının cezalandırılması gereken bir performans faaliyeti gibi ele alıyor.
Hekimin kontrolü dışında olan durumlar (hasta gelmemesi, adres değişikliği, göç, nüfus hareketleri) bile gelir kesintisine yol açabiliyor.
Hekimler bunu “sorumluluk var, yetki yok” diye özetliyor.
Gelir güvencesi yok, belirsizlik var
Aile hekimlerinin önemli bir kısmı sabit maaşlı memur değil, sözleşmeli çalışıyor.
Yönetmelik, ek ödeme ve teşvikleri "perfomans"a dayalı çok ayrıntılı puanlama ve kesinti mekanizmalarına bağlıyor.
Bu da ay sonunda alınacak gelirin öngörülemez hale gelmesine neden oluyor.
Aynı işi yapan iki hekimin geliri ciddi biçimde farklılaşabiliyor.
Angarya ve bürokratik yükler
Asıl iş olan koruyucu hekimlik ve birinci basamak sağlık hizmeti yerine:
Form doldurma
Veri girişi
Denetimlere hazırlık
Performans ispatı
ön plana çıkıyor.
Hekimler, “hastaya değil ekrana çalışıyoruz” diyor.
Cezalar tek taraflı, itiraz mekanizması zayıf
Yönetmelikte kesinti ve yaptırım maddeleri çok ayrıntılı,
ama itiraz, savunma ve telafi yolları oldukça sınırlı.İl sağlık müdürlüklerinin takdir yetkisi geniş.
Bu durum keyfi uygulama endişesi yaratıyor.
Yönetmelik ASM’yi fiilen “küçük işletme”ye çeviriyor
Aile hekimi:
İşveren gibi davranmak zorunda
Personel sorunlarından sorumlu
Mekân giderlerini, düzeni, devamlılığı sağlamakla yükümlü
Ama buna karşılık işveren yetkileri ve güvenceleri yok.
“Ne kamu görevlisi, ne serbest çalışan" açmazında kalıyorlar.
Mesleki özerklik zedeleniyor
Yönetmelik, hekimin mesleki takdir alanını daraltıyor.
Hangi hizmetin, ne zaman, kaç kez yapılacağı merkezi olarak sayısallaştırılıyor.
Hekimler bunun “tıbbi bir süreçten" ziyade, "puan toplama endişesi" olarak değerlendiriyor.
Sonuç: "Eziyet"
Aile hekimlerinin gözünde bu yönetmelik:
Çok denetleyen
Çok cezalandıran
Az koruyan
Geliri güvencesizleştiren
Mesleki özerkliği daraltan bir yapı kurduğu için “eziyet yönetmeliği” olarak anılıyor.
(AEK)

