* Okuldan Haber Odasına (OHO) 2009 programının foto-galerisine ulaşmak için tıklayın.
IPS İletişim Vakfı'nın yürüttüğü Okuldan Haber Odasına (OHO) programının ikinci günü, öğleden sonra, Ankara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mine Gencel Bek'in konuşmasıyla devam etti.
Gencel Bek, medyanın haberi kurgulamasında, sadece bir niyet sorunu değil yapısal bir sorun bulunduğunu belirterek aile içi şiddet konulu haberleri, metin analizi yaptığı çalışmalar ışığında değerlendirdi:
"Aile içi şiddet haberlerinde genellikle kadın ölüyorsa haber oluyor. Bu haberler polis-adliye muhabiri tarafından ve ancak polisin telsizinden geçince yapılıyor; dolayısıyla polis kaynaklı ve polisin ağzından... Dahası polis kayıtlarındaki saldırganın ifadesine başvuruluyor ve o söylem başlığa kadar çıkabiliyor. Sonuç olarak ortaya polisin ve saldırganın ağzından bir haber ortaya çıkıyor."
Aile içi şiddet haberlerinin "3. sayfa haberi" olarak verilmesini de ayrı bir sorun olarak değerlendiren Gencel Bek şöyle devam etti:
"Sosyal bir sorunu yansıtan birçok haber, teker teker bireysel olaylarmış gibi gösteriliyor. Bu nedenle örneğin aile içi şiddet kampanyasının logosunun bir habere iliştirilmiş olması bile önem kazanıyor çünkü bu toplumsal bir sorun olduğunu söylüyor."
"Fotoğraf gazetecinin belgesidir ama salt gerçekliği yansıtmaz"
OHO katılımcılarına basın fotoğrafçılığı hakkında bilgi veren fotoğrafçı Yücel Tunca ise öncelike fotoğrafta gerçekliğe ve basın fotoğrafının belge işlevine değindi, fotoğrafçının mesleki ve insani refleksleri üzerine katılımcılarla fikir alışverişinde bulundu:
"Olayın kendi gerçekliği, fotoğrafçının gerçeği, editörün gerçeği, okuyucunun gerçeği hepsi de farklı şeyler. Bu postmodernizmin parçalanmış gerçekliğine oturmuyor. Bu gerçekliğn farklılaşması. Buradan hareketle optik bir gerçekten bahsetmeyelim. Fotoğrafçının hissettiği gerçeklik oluşmuştur. Fotoğrafçının gerçekliğinden bahsetmeliyiz. Böylece fotoğrafçının öznelliğini kavrayabiliriz."
Son olarak günün değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Özden Cankaya ise sendika ziyareti üzerinde özellikle durdu:
"80 sonrası sendikasızlaştırma eğilimi gazetecilik mesleğini de himayesine aldı. Sendika nedenli işten atılma korkusunun işlevsizliğini, sendikadan ayrılarak da işin kaybedildiği örnekleri dinleyerek anladık. Gazeteciliğin işlevi değişti, gerçek işlevine dönmesi için patrona değil sendikaya ihtiyaç olduğunu söylememiz lazım."
Günün sonunda, boğazda tekne gezintisinde akşam yemeklerini yiyen OHO katılımcıları, günün yorgunluğunu hep birlikte dans ederek attılar.(CB/EÜ)