Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesiyle ilgili yapılan beş başvuru nedeniyle Türkiye hükümetine sorular yöneltti.
Faklı tarihlerde yapılan başvuruları birleştirerek değerlendirmeye başlayan AİHM, yönelttiği sorulara yanıt vermesi için Türkiye hükümetine dört aylık süre tanıdı. Başvurularıyla ilgili bianet'i bilgilendiren Uluslararası Hrant Dink Vakfı avukatlarından Deniz Tuna, hükümete Kasım ayının başına kadar süre tanındığını ifade etti.
Tuna, başvurularını, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı ihlali", "mahkemeye etkin başvuru hakkı", "adil yargılama hakkı", "ifade özgürlüğü hakkı" ve "ayrımcılık yasağı"na dair maddelerine dayandırdıklarını hatırlattı.
İlk başvuruyu öldürülmeden önce kendisi yaptı
"Ermeni Kimliği" dizi yazısından eski Ceza Yasası'nın (TCK) 159. maddesi uyarınca ertelemeli 6 ay hapse mahkum edilen gazeteci Dink, sanıklığının tehditleri arttırdığı bir dönemde ve öldürülmeden iki hafta önce AİHM'e başvurmuştu.
Cinayet sonrası da avukatları, saldırı ihbar ve istihbaratlarını değerlendirmemekle suçladıkları Trabzon Emniyet Müdürlüğü, Trabzon Jandarması ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerini yargı önüne çıkartamayınca AİHM'e başvurmuşlardı.
Son bir başvuru da, 20 Ocak 2007 gecesi Samsun Otogarı'nda yakalanan tetikçi zanlısı Ogün Samast ile samimi ortamda "hatıra fotoğrafı" çektiren Samsun Emniyet görevlileriyle ilgili cezai işlem yapılmamış olması nedeniyle yapılmıştı.
Cinayet davasında hiçbir kamu görevlisi yok
Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun cinayet öncesi istihbarat paylaşımında güvenlik kurumları arasında "önemli koordinasyonluk" tespit ederken İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen cinayet davasında hiçbir kamu görevlisi yargılanmıyor.
Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul İstihbarat Şube Ahmet İlhan Güler ve diğer yetkililer hiçbir zaman yargı önüne çıkarılamadı.
Çoğu Trabzon'un Pelitli Beldesi'nden 18 gencin yargılandığı davaya, cinayetin yaşandığı dönem jandarma muhbiri olarak görev yapan ve Dink'e yönelik saldırı planlarını ihbar ettiği iddia edilen Coşkun İğci ve cinayet günü İstanbul'da olduğunu uzun süre inkar ettikten sonra bunu kabul etmek zorunda kalan Osman Hayal dahil edilmişti. Cinayet davasının 10. duruşması 6 Temmuz'da görülecek.
Sekiz jandarma "basit ihmal"den sanık
İhbarları değerlendirmeyerek görevlerini ihmal ettikleri gerekçesiyle ise sekiz jandarma görevlisi yargılanıyor. Ancak Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, istihbarat şubesi görevlileri Yüzbaşı Metin Yıldız, Astsubaylar Gazi Günay ve Hüseyin Yılmaz ile Uzman Çavuşlar Hacı Ömer Ünalır, Önder Araz, Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin basit bir ihmal suçundan iki yıla kadar hapisle yargılanıyorlar. Bu yargılama da 24 Temmuz'da sürecek.
Oysa Dink Ailesi avukatları, ölümle sonuçlanan ihmal nedeniyle bu görevlilerin cinayet dosyasının görüldüğü İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaları gerektiğini vurguluyorlar. (EÖ)