Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) üyesi ve Tunceli'deki Atatürk Lisesi'nde coğrafya öğretmeni olan Kazım Ünlü'nün açtığı davada da AİHM, "örgütlenme özgürlüğü hakkı"nın kısıtlanmadığına hükmetti.
2'ye karşı 5 oyla "örgütlenmeye karşı ihlal yok" kararı çıktı
1998 Eylül'ünde F Tipi Cezaevleri inşasını protesto ettikleri için gözaltına alınan 12 kişinin açtığı davada AİHM, biber gazının gösterdiği etkiler iki günlük gözaltı öncesi ve sonrasında bir hekim raporuyla belgelenmediği için oybirliğiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı"nı düzenleyen 3. maddesinin ihlal edilmediğine karar verdi.
AİHM, bugün (6 Mart) açıkladığı kararında, F Tipi cezaevlerine karşı düzenlenen eylemin yasalara aykırı olduğunun eylemcilere bildirildiğini, her cumartesi üç yıl boyunca gerçekleştirilen eylemlerin trafiği ve kamu düzenini bozucu bir nitelik kazandığının "açık" olduğunu savundu.
Mahkeme, kişilerde rastlanan ekimozların gözaltına alınmaların sırasında yaşanan arbede sırasında meydana gelmiş olabileceğini bildirdi.
Yetkililerin üye devletlere bu anlamda tanınan takdir yetkisini kullandıklarını açıklayan AİHM, bu nedenle 2'ye karşı 5 oyla AİHS'nin "toplantı ve örgütlenme özgürlüğü"nü savunan 11. maddesinin ihlal edilmediğine karar verdi.
OHAL mağduru Eğitim-Sen'li yargıya gidemedi
Eğitim-Sen üyesi ve Tunceli Atatürk Lisesi'nde öğretmen olan Kazım Ünlü'nün de açtığı davada da AİHM, "örgütlenme özgürlüğü hakkı"nın kısıtlanmadığına hükmetti.
"Türk Hukukunda Olağanüstü Hal (OHAL) Bölge Valisi'nin yetkisiyle verilen sürgün kararların itiraz etmek için bir mekanizma yok" diyen AİHM, görev yeri sendikalı olduğu için değiştirildiğini ileri süren Ünlü'nün "mahkemeye etkin başvuru hakkı"nın elinden alındığına oybirliğiyle karar verdi. AİHM, Ünlü'ye mahkeme gideri dahil bin 500 avro (2 bin 850 YTL) tazminat ödenmesine karar verdi. (EÖ/TK)