Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bir Alevi olarak kimliğindeki din hanesine "İslam" yerine "Alevi" yazdırmak isteyen Sinan Işık'ın yaptığı başvuruda, kimliklerde din hanesinin bulunmasının dahi inanç özgürlüğünün bir ihlali olduğunu açıkladı.
Türkiye ile ilgili başvuruyu bugün karara bağlayan AİHM, ihlalin, başvuru sahibinin mensup olduğu dinin kimlik belgesinde belirtilip belirtilmemesiyle değil, temel sorunun herhangi bir dinin belgede yer almasında yattığını 6'ya karşı 1 oyla karar verdi. Türkiye'den yargıç Işıl Karakaş'ın da katıldığı oturumda, Portekizli meslektaşı Ireneu Cabral Barreto karara şerh düştü.
"Hükümetin 'baskı oluşturmaz' tezi inandırıcı değil"
AİHM, Haziran 2006'ya kadar zorunlu kalan kimliklerde mensup olunan dine yer vermesi uygulamasıyla ilgili Türkiye hükümetinin, "yurttaşları din ve inançlarını açıklamaya zorlamaz" şeklindeki tespitini inandırıcı bulmadı.
2006 yılında beri kimliklerde din hanesinin boş bırakılması istenebiliyor. 2004 yılında kimliğine "Alevi" yazılması için girişimde bulunan Işık'a İzmir Mahkemesi, Din İşleri Başkanlığı'nın görüşüyle olumsuz yanıt vermişti. Mahkeme, Aleviliğin İslam'ın bir alt kolu olduğuna ve kimliklerde "İslam" ibaresinin belirtilmesinin yerinde bir uygulama olduğuna kanaat getirmişti.
Anayasaya da, AİHM içtihatlarına da aykırı
"Kimsenin mensup olduğu dini veya inancı açıklamaya zorlanamayacağı"na dair Anayasa'daki düzenlemeyi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "din ve inanç özgürlüğü"ne dair 9. maddesinin ihlal edildiğini savunan Işık, kararı Yargıtay'a taşısa da, yüksek mahkeme, fazla bir açıklama getirmeden 21 Aralık 2004 tarihinde kararı onamıştı. Işık'a bir tek, AİHM'e başvurmak kalmıştı. (EÖ)