AİHM, İfade Şikayetlerini Ele Alacak

"Hizbullah üyeliği" iddiasıyla 17,5 yıl hapse mahkum olduktan sonra sekiz hapiste kalan Selam gazetesi yazarı Nureddin Şirin'in "adil yargılama"nın ve "silahların eşitliliği"nin ihlaline dayanarak açtığı dava da sonuçlanacak.

Nureddin Şirin'in 1997'de yapılan "Kudüs Gecesi" kutlaması sonrasında gözaltına alınıp tutuklanması, ardından da yargılanması da AİHM'de değerlendirilecek. Ankara DGM'nin 17,5 yıla mahkum ettiği Şirin, Kudüs'ün özgürlüğü için mücadele eden Ortadoğulu liderleri öven bir konuşma yapmıştı.

Kudüs Gecesi AİHM'de

İkinci dava Leyla Zana, Hatip Dicle ve çeşitli partilerden 20 kişinin, altına imza attıkları ve Mart 2002'de iki gazete yayınlanan yazı nedeniyle mahkum olmaları ile ilgili.

İki avukat, Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bir öğretim görevlisi, TESİŞ Sendikası bir üyesi ile Belediye sendikasının bir üyesinin, "kin ve düşmanlığa tahrik" gerekçesiyle cezalandırılmasını istediği imzacılar Diyarbakır DGM tarafından ertelemeli hapis ve de bir para cezası almıştı.

Başvuruda, yargılamanın bağımsız bir mahkemede görülmediği, dava ile de ifade özgürlüğünün kısıtlandığı savunuluyor.

Yeni Politika davası karara kaldı

17 Mart'ta ise AİHM, 13 Nisan 1995 ile 16 Ağustos 1995 arasında yayın yapabilen "Yeni Politika" gazetesi sahibi Necati Tanıyan'ın açtığı "ifade özgürlüğü" davasını sonuçlandıracak.

Dört aylık yayın hayatında yayımlanan 126 sayı içerisinde 117'sinin "kin ve düşmanlığa tahrik" veya "terör" gerekçeleriyle toplatıldığının belirtildiği başvuruda, bu kararlara karşılık yapılan 21 itirazın DGM'de sonuçsuz kaldığı bildirildi.

Başvuru, "adil yargılama", "ifade özgürlüğü", "mahkemeye etkin başvuru hakkı", "ayrım yasağı" gibi düzenlemelere dayanılarak yapıldı.

Kayıp Türkoğlu için AİHM karar verecek

İfade özgürlüğünün dışında, eşi Talat Türkoğlu 1 Nisan 1996'dan beri kaybedilen Hasene Türkoğlu'nun açtığı dava da ele alınıyor. TKP/B örgütüne üye olmakla suçlanan Talat Türkoğlu'dan, Edirne-İstanbul arasında yolculuk ettiği sırada kaybolmuş, kendisinden bir daha haber alınamamıştı.

Hasene Türkoğlu, eşinin devletin güvenlik görevlilerince öldürüldüğünü, yetkililerin olayı etkili şekilde soruşturmadıklarını savunarak AİHM'e başvurmuştu.(EÖ/EÜ)