Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gizli tanık ifadesine dayanılarak verilen “örgüt üyeliği” mahkumiyetinde adil yargılama hakkı ihlali buldu.
PKK’ye üye olmaktan ceza alan Ahmet Balta ve Ahmet Gökşen Demir’in başvurusuyla ilgili bugün karar veren mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi uyarınca “sanıkların savunma hakkının engellenmesi dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine” hükmetti.
Türkiye Demir ve Balta’ya maddi tazminat ödeyecek.
“Soru sorma imkanları olmadı”
Dersim’de yaşayan Ahmet Balta ve Ahmet Gökşen Demir 5 Haziran 2009’da bir gizli tanığın, verdiği ifadenin ardından 22 Haziran 2009’da “PKK üyesi olmak” suçlamasıyla gözaltına alındı. İkisi de 25 Haziran 2009’da PKK bağlantılı bir soruşturma kapsamında ifade verdi ve gizli tanığın kendilerini teşhis ettiğini iddia etmesi de dahil suçlamaları reddetti.
Demir’in avukatı gizli tanığın kimliğinin açıklanmasını talep etti. Demir ve Balta ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Ancak 14 kişiyle birlikte Demir ve Balta’ya da gizli tanık ifadesine dayanılarak PKK üyesi olmaktan dava açıldı. Gizli tanık 16 Eylül 2009’da yapılan gizli bir duruşmada, hakim önünde ifade verdi.
Malatya Ağır Ceza Mahkemesi Demir ve Balta’yı 21 Kasım 2010’daki karar duruşmasında “örgüt üyeliğinden” altışar yıl üçer ay hapse mahkum etti.
Yargıtay da mahkemenin kararını onayınca Demir ve Balta 19 Haziran 2012’de AİHM’e başvurarak, AİHS’nin 6. maddesi uyarınca adil yargılama ve tanığı sorgulama haklarının ihlal edildiğini söylediler. Başvuru dilekçesinde, yargılamanın hiçbir aşamasında mahkum olmalarına gerekçe olan ifadeyi veren gizli tanığın söyledikleri ve iddiaları hakkında soru sorma imkanlarının bulunmadığını belirttiler.
AİHM bugünkü kararında AİHS’nin 6/3-d maddesine atıf yaptı: “İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşulları altında çağrılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek.”
Kararda, “Sanık mahkum edilmeden önce hakkındaki tüm iddialar onun varlığında, açık bir duruşmada, avukatı eşliğinde tartışılmalıdır” ifadesi kullanıldı.
“Savunma hakkı sanığa, genel bir kural olarak, aleyhindeki tanığı sorgulama fırsatı verilmesini gerektirir. Bu davada sanık veya avukatları yargılamanın hiçbir aşamasında tanığa sor sorma imkanına kavuşmadı. Dolayısıyla söylediklerinin inandırıcılığını tartma imkanları olmadı.”
AİHM kararında ayrıca delilin güvenilirliğinin değerlendirilmesi konusuna vurgu yapıldı.
Ayrıca, gizli tanık ifadesinin tek başına mahkumiyet delili olamayacağı, sanıkların hakkında örgüt üyeliğine dair başka ve inandırıcı deliller olması gerektiği ifade edildi.
AİHM sanıkların savunma hakkının engellenmesi dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi ve Türkiye’yi Demir ve Balta’ya 2 biner Euro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. (AS)