Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın mahkumiyetleri nedeniyle 2007 yılındaki genel seçimlerde bağımsız aday olamamalarıyla ilgili yaptıkları başvuruda Türkiye'yi haksız buldu.
AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) suçsuzluk karinesi ile ilgili 6. maddesinin 2. fıkrası ve özgür seçim hakkı ilgili 1. protokolün 3. maddesinin Türkiye tarafından ihlal edildiğine hükmetti.
Türkiye, Dicle ve Sadak'a 6’şar bin Euro manevi tazminat, mahkeme masrafı olarak da 715 avro ödeyecek.
Adil yargılama ihlali
Anayasa Mahkemesince kapatılan Demokrasi Partisi'nin (DEP) iki milletvekili Dicle ve Adak, 1995'te 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. AİHM 2001 yılında aldığı kararda, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) bağımsız olmadığını gerekçe göstererek, Sadak ve Dicle'nin yargılanmalarının adil olmadığına hükmetti.
Kararın ardından Türkiye'de 2007'de yapılan yeni yargılamada suç sabit görüldü ancak hapis cezaları yedi yıl altı aya indirildi. Temyiz mahkemesi de kararı onadı.
Yüksek Seçim Kurulu ise Sadak ve Dicle'nin mahkumiyetlerini gerekçe göstererek, milletvekili adaylıklarını kabul etmedi.
2011’de de YSK iptal etti
Dicle 12 Haziran 2011’deki genel seçimde de Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’ndan Diyarbakır milletvekili seçilmiş ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK) 1 yıl 8 ay hapis cezası seçimden üç gün önce onanan Dicle’nin vekilliğini düşürmüştü. İrfan Aktan, Dicle’nin diğer mahkumiyetinin öyküsünü bianet’e yazmıştı:
"Hatip Dicle, 2007 yılının son aylarında, Türkiye'nin yeni bir sınır ötesi operasyona hazırlandığı bir dönemde ANKA ajansına bir demeç vermişti. 23 Ekim 2007 tarihinde ajansın geçtiği haber, gazeteler ve web sitelerine aslından farklı bir şekilde 'Eski DEP'li: PKK meşru müdafaa hakkını kullanıyor' başlığıyla yansıyor. Ancak Dicle aslında ajansın geçtiği haberde bu ifadeyi kullanmıyor.
Oysa Dicle, haberde öncelikle Kürt sorununun barışçıl çözümünden yana olduğunu "Kürt sorununun bölge ve Türkiye'de şiddetle çözülemeyeceği bu kadar açıkken son dönemde şiddet eğilimi öne çıkarılıyor" sözleriyle vurguluyor, ardından da sınır ötesi bir operasyonu yanlış bulduğunu anlatıyor.
Fakat Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Şubat 2009'da bu ifadeleri örgüt propagandası sayıyor ve Dicle'yi 2 yıl hapis cezasına çarptırıyor. Ardından da "takdiri indirim" uygulayarak cezayı 1 yıl 8 aya indiriyor."
Sadak’ın iptaline iptal
Bir gerillanın cenaze töreninde yaptığı konuşma nedeniyle, Sadak hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2. maddesi uyarınca "örgüt propagandası" iddiasıyla dava açılmış, 2008'de sonuçlanan davayla Sadak 10 ay hapis cezası almıştı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararı onaması üzerine, İçişleri Bakanlığı'nın başvurduğu Danıştay 8. Dairesi, oy çokluğuyla, Sadak'ın belediye başkanlığının düşürülmesine karar verdi.
Sadak'ın avukatları Danıştay kararına itiraz etti. Danıştay, görevden alma ile ilgili kararın yürütmesini durdurdu. (AS)