Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), PKK örgütüne üye oldukları iddiasıyla gözaltına alınan Mukadder Ataş ve Süheyla Seven'ın, gözaltındayken işkence gördükleri ve tecavüze uğradıkları gerekçesiyle yaptıkları şikayette Türkiye'yi mahkum etti.
Şikayetçilerin sağladıkları bilgiler ve hastane raporları ışığında Eylül 1998'de gözaltında işkence ve tecavüz uygulaması yapıldığı iddialarını kanıtlamaya yeterli olmadığını bildiren AİHM, buna karşın Türkiye'nin iddiaları araştırmadığını, suçlanan görevlerinin sorumluluklarını soruşturmadığını duyurdu.
16 bin YTL işkenceyi araştırmama cezası
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) "işkence yasağı"na dair 3. maddesinin "suçların araştırılmaması" düzeyinde ihlal edildiğine işaret eden AİHM, dün (16 Aralık) açıkladığı kararında, Türkiye'ye Ataş ve Seven'e, 5'er bin avro (10 bin YTL) manevi tazminat ve 3 bin avro (6 bin YTL) da mahkeme gideri ödemeye mahkum etti.
AİHM, işkenceyle suçlanan polislerle ilgili "soruşturma izni" vermeyen İl İdare Kurulu gibi bir organın -üyeleri Valinin en üstte bulunduğu makama göre hiyerarşik bir yapı içerisinde yer aldıkları için- "bağımsız" soruşturma yürütemeyeceğini, jandarma görevlileriyle ilgili soruşturmadaysa bu görevlilerin haklarındaki suçlamalara rağmen tam bir dokunulmazlıktan yararlandıklarını duyurdu.
AİHM kararında, "Türk ceza sistemi, şikayetçilere uygulandığı şekliyle, etkin ve caydırıcı olmaktan çok uzaktı" dedi.
Dedeman'ın "uzun" davası adil yargılamaya aykırı
Mahkeme, Türkiye'yi, hakkında açtığı ve üç yılda sonuçlandıramadığı "basın yoluyla hakaret" davasında adil yargılama yürütmediği gerekçesiyle Umut Vakfı Başkanı Nazire Dedeman'a bin avro (2 bin YTL) manevi tazminat ödemeye oybirliğiyle mahkum etti.
Ermeni vakıflarına tazminat da oybirliğiyle
AİHM, mallarına el konan Samatya Surp Kevork Ermeni Kilisesi, Mektebi ve Mezarlığı Vakfı Yönetim Kurulu'na ve Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi Vakfı'na da toplam 875 bin YTL (1 milyon 750 bin YTL) maddi tazminat ödemeye mahkum etti.
AİHM, Samatya'daki vakfa 600 bin avro, Yedikule'deki vakfa da 275 bin avro ödenmesine oybirliğiyle karar verdi.
1832 yılında Osmanlı hukukunun sağladığı hakla kurulan vakıfların mülkiyet haklarının ellerinden alınmasıyla ilgili şikayet, "mülkiyet hakkı"nı güvence altına alan 1 Numaralı Protokolün 1. maddesi ve "ayrımcılık yasağı"nı düzenleyen AİHS'nin 14. maddesine dayanıyordu. (EÖ/TK)