Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve Prof. Dr. Baskın Oran’ın 2004’te hazırladığı Azınlık Raporu nedeniyle maruz kaldığı tehditlerin cezalandırılmamasına dair davada bugün kararını açıkladı.
AİHM, Türkiye’yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “özel ve aile hayatına saygının” düzenlendiği 8. maddesi uyarınca mahkum etti.
Türkiye Kaboğlu ve Oran’a toplam 7 bin Euro maddi ve manevi tazminat ödeyecek.
TIKLAYIN - Azınlıklar Raporunun Bütün Öyküsü
“Gazete yazıları tehdit ve nefret söylemi içeriyor”
Dönemin Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu başkanlığını yürüten, akademisyen, CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu ve kurulda Azınlık Hakları ve Kültürel Haklar Çalışma Gurubu’nun Başkanı olarak görev yapan, akademisyen Baskın Oran, “Azınlık Raporu” nedeniyle yargılanıp beraat etmişti.
İki profesör de hazırladıkları rapor sonrası, medyada çok sayıda tehdit ve nefret söylemine maruz kaldı.
Kaboğlu ve Oran’ın kendilerine yönelik bu tür söylemlerle ilgili yaptığı suç duyuruları sonuçsuz kalınca konu AİHM’e taşındı.
AİHM’de bugün karar verilen davada, şikayet konusu olan gazete yazılarının, Oran ve Kaboğlu’na yönelik tehdit ve nefret söylemi içerdiği ifade edildi:
“Gazete yazıları, Oran ve Kaboğlu’nun, azınlıklar ve kültürel haklarla ilgili hükümete yönelttikleri sorunların dikkat çekildiği rapordaki düşüncelerine yönelikti. Başvurucuların buna dair şikayetleri yerel mahkemelerce ‘ifade özgürlüğü’ çerçevesinde görülerek reddedildi.”
“Tehditler korku ve savunmasızlık hissi yaratmak içindi”
AİHM, sözlü saldırılar ile fiziksel zarar vermeyi içeren tehditlerin, Oran ve Kaboğlu’nun entelektüel kimliklerini sarsma amacını taşıdığını, ayrıca korku, anksiyete ve savunmasızlık hissi yaratmaya dönük olduğunu belirtti.
Kararda, bu tehditlerle, başvurucuların aşağılanmak ve düşüncelerini savunmaktan vazgeçmelerinin hedeflendiği ifade edildi.
Yerel mahkemelerin, bu tehditleri içeren yazıların “özel ve aile hayatına saygı” ilkesine verdiği zararla ilgili tartışma yürütmediğini de belirten AİHM, nefret söylemi ve şiddeti kışkırtan yazıların, iki akademisyeni kamu önünde küçültme amacını taşıdığının altını çizdi:
“Dolayısıyla yerel mahkemeler, başvurucuların hakları ile basın özgürlüğü arasında doğru bir denge kurmayı başaramamıştır.”
Baskın ve Oran’a 1500’er bin Euro manevi, 4 bin Euro da maddi tazminat ödenecek.
Rapora “halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etme” davası
TIKLAYIN - Azınlık Raporu Unutuldu
Dönemin Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyesi Fethi Bolayır, Genel Başkanı olduğu Toplumsal Düşünce Derneği'nin Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte, Ekim 2004’te Azınlık Raporu’nun hazırlanmasında sorumluluğu olanlar hakkında suç duyurusu yaptı.
İbrahim Kaboğlu ve Baskın Oran hakkında, “halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ve “devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” suçlamasıyla dava açıldı.
Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi bilim insanları hakkında 10 Mayıs 2006'da TCK’nın 218 maddesi uyarınca yargılandıkları “halkı, kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçundan beraat kararı verdi. Ancak savcı beraat kararını temyiz etti.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi de Oran ve Kaboğlu hakkında Ankara 28.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş olan beraat kararının bozulmasına karar verdi. Kararda, “Türkiye'de alt kimlik-üst kimlik ayrımı yapılmak suretiyle eleştiri ve düşünce özgürlüğü sınırları aşıldığı, suçlama niteliği taşıyan ve kamuoyuna açıklanan rapor içeriğiyle toplumsal tehlike boyutlarına ulaşıldığı” ifade edildi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesinin beraat kararını onadı.
Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de 2009 yılında, Oran ve Kaboğlu’nun suçlandığı TCK’nın 301. maddesindeki “devletin yargı organlarını alenen aşağılamak” suçlamasından yargılanmasına izin vermedi. (AS)