Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Şükran Aydın, Ayşe Gökkan, Ayhan Erkmen, Orhan Miroğlu ve Mesut Bektaş'ı seçim kampanyası sırasında Kürtçe konuştukları için cezalandıran Türkiye'yi 60 bin Avro para cezasına çarptırdı.
Mahkeme, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. maddesini ihlal ettiğine hükmetti.
AİHM, devletlerin dil politikalarını ve seçim kampanyalarındaki dil düzenlemelerini yaparken, ülkenin resmi dili dışındaki dillerin kullanımını adli cezalarla yasaklamasının ifade özgürlüğüyle uyuşmadığının altını çizdi.
Kararda başvurucuların anadili olan Kürtçenin, seçim mitinglerinin yapıldığı bölgedeki nüfusun da anadili olduğu belirtildi.
AİHM, Türkiye'nin her başvurucuya 10 biner Avro manevi tazminat ödemesine, ayrıca mahkeme masrafları için Gökkan ve Miroğlu'na 1500'er Avro, Aydın ve Bektaş'a 2000'er Avro, Erkmen'e ise 300 Avro ödenmesine karar verdi.
Ne olmuştu?
Aydın ve Gökkan 2002 seçimlerinde, Miroğlu ve Erkmen 2007 seçimlerinde, Bektaş ise 2004 yerel seçimlerinde Kürtçe konuşma yaptıkları için hapis ve para cezalarına çarptırılmış, AİHS'in adil yargılanmayı düzenleyen 6. maddesi, düşünce özgürlüğünü düzenleyen 9. maddesi, ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi, örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen 11. maddesi, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesi ve özgür seçim hakkını düzenleyen 3. maddenin 1. protokolünün ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'e başvurmuştu. (ÇT)
AİHS Madde 10 - İfade özgürlüğü
1. Her fert ifade ve izhar hakkına maliktir. Bu hak içtihat hürriyetini ve resmî makamların müdahalesi ve memleket sınırları mevzuubahis olmaksızın, haber veya fikir almak veya vermek serbestisini ihtiva eder. Bu madde, devletlerin radyo, sinema veya televizyon işletmelerini bir müsaade rejimine tabi kılmalarına mâni değildir.
2. Kullanılması vazife ve mesuliyeti tazammun eden bu hürriyetler, demokratik bir toplulukta, zaruri tedbirler mahiyetinde olarak, millî güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya âmme emniyetinin, nizamı muhafazanın, suçun önlenmesinin, sağlığın veya ahlâkın, başkalarının şöhret veya haklarının korunması, gizli haberlerin ifşasına mâni olunması veya adalet kuvvetinin üstünlüğünün ve tarafsızlığının sağlanması için ancak ve kanunla, muayyen merasime, şartlara, tahditlere veya müeyyidelere tabi tutulabilir.