Avrupa İnsan hakları Mahkemesi (AİHM), Türkçe isimlerini Kürtçe olarak değiştirmek isteyen ve Kürtçe harfler tercih eden sekiz kişinin açtığı davada, Türkiye'nin özel yaşamın gizliliğini ihlal etmediğine kanaat getirdi.
Kemal Takşın ve diğer kişilerin başvurusunda AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8. ve 14. maddelerinin ihlal edilmediğini ve uygulamada bir ayrımcılık bulunmadığına karar verdi.
Tutuklu mesajını gazeteye ulaştıramadı
Ayrıca AİHM, İzmir F Tipi Cezaevi'nde kalan Mehmet Nuri Özen'in açtığı davada Türkiye'yi haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiğine hükmetti. AİHM, tazminat ödenmesine gerek olmadığını ; mahkeme gideri karşılığında bin avro (2 bin 100 TL) ödenmesinin yeterli olacağını bildirdi.
PKK örgütüne üye olmak suçlamasıyla hapiste bulunan Özen, Temmuz 2005'te kaleme aldığı bir metni bir gazeteye gönderilmesi için cezaevi idaresine verdi. Ancak cezaevi disiplin kurulu, gazeteye gönderilmesi istenen metni yok etti.
Sendikal faaliyetlerde sürülmeye AİHM cezası
AİHM, bir başka dava çerçevesinde, Tarım-Gıda Sen Sendikası üyesi olan veteriner Müslüm Çiftçi'nin açtığı davada Türkiye'yi, örgütlenme hakkını ihlal etmekten suçlu buldu.
Çiftçi, sendikasının 1998 yılında düzenlediği açlık grevine katıldığı gerekçesiyle cezai yaptırıma konu edilmiş ve başka bir yerde görevlendirilmişti. Türkiye, manevi tazminat olarak Çiftçi'ye 2 bin 500 avro (5 bin 250 TL) ödeyecek. (EÖ)