AİHM, 30 Mart tarihli kararıyla, Türkiye'nin mahkemenin daha önceden verdiği karara itirazını reddetti. Davayı açan 10 başvurucunun temsilcisi, Avukat Mehmet Nur Terzi, Türkiye'nin kararın gereklerini üç ay içinde yerine getirmesi, Danıştay kararını uygulayarak madeni kapatması gerektiğini söyledi.
bianet'e konuşan Terzi, kararın anlamını şöyle yorumladı:
"Hükümetin itirazının reddedilmesiyle, daha önce alt dairenin verdiği karar kesinlik kazandı. Üç ay içerisinde, ihlale yol açan koşulların ortadan kaldırılması, yani madenin kapatılması ve 10 davacının her birine 3 biner avro tazminatın ödenmesi gerekiyor."
Adil yargılanma ve sağlıklı çevre hakkı ihlal edildi
Hükümetin itirazının reddedilmesiyle, AİHM 3. Dairesi'nin 10 Kasım 2004 tarihli kararı kesinlik kazanmış oldu. Terzi, bu kararın adil yargılanma hakkının ve sağlıklı çevre koşulları içinde yaşama hakkının ihlal edildiğini tespit ettiğini söylüyor:
"Hükümet, madenin dünyanın en güvenli madeni olduğu, sağlık ve çevre riskinin olmadığı savıyla itiraz etti. Mahkeme, itirazın bu yönüne hiç girmedi. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin iki maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
* Adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. madde: Danıştay 1997 yılında, madenin kapatılmasına karar vermişti. Ancak Ecevit hükümeti, Bakanlar Kurulu kararıyla mahkeme kararını uygulamadı. 6. madde sadece yargılama aşamasını değil, mahkeme kararının infazını da içeriyor. AİHM, ulusal mahkemenin kararı uygulanmadığı için adil yargılama hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
* Bireysel yaşam ve aile yaşamına saygı hakkıyla ilgili 8. madde: Sağlıklı çevre koşulları içinde yaşama hakkı da, 8. madde kapsamında ele alınıyor. Ulusal mahkeme, kararıyla sağlıklı çevrede yaşama hakkını güvenceye almıştı. Hükümet bunun gereğini de yerine getirmedi. Böylece 8. maddeyi de ihlal etmiş oldu."
Terzi, bu davanın yalnızca 10 davacının başvurusunu kapsadığını, aynı nitelikte 640 davacı başvurusunun daha olduğunu, mahkemenin kararının "pilot nitelikte" olduğunu ekledi.
Yargı kararının uygulanması için başvuru
Mehmet Nur Terzi, bu davanın önemli bir özelliğinin olduğunu söylüyor. "Daha önce, yargının kararlarını konu ederek AİHM'ye başvururduk. Oysa şimdi, 'yargı kararı uygulanmıyor' diyerek başvurduk."
Hükümet, 3. Daire'nin kararının ardından, madenin işletilmesi için yeni izinler vermiş, çevreci avukatların bu izin kararlarını da yargıya taşıması üzerine yürütme durdurulmuştu. (TK)