Gazete Duvar'da yer alan yazının tamamı için tıklayın.
Dün hayatını kaybeden gazeteci-yazar Ahmet Tulgar, son paylaşımında bugün uğurlanan gazeteci-sunucu Halit Kıvanç için kaleme aldığı yazısını paylaşmıştı.
Unutulmaz... Halit Kıvanç... https://t.co/DH0VYdpQrR
— ahmettulgar (@ahmettulgarr) October 25, 2022
9 Ağustos'ta Gazete Duvar'da yayınlanan yazısında Tulgar şöyle diyordu:
"Dinleyicisiyle gülen dinleyicisiyle ağlayan bu gümüş saçlı adam, bir ömür o çelik kadife (saçlarının gümüşü gibi parlak ve metalik ama empatinin kadifesinin kaygan yumuşaklığındaki) sesine bir kimlikler kataloğu bina etmiş; spor, öncelikle de futbol sayesinde ülkenin en zorlu, hiperpolitik ve hiperresmîideolojik dönemlerinde de sivil söylemini muhafaza etmiş, Türkçe'nin en güzel tınılarından birini duyurmuştur kuşaklar boyunca Türkiye toplumuna, Türkçe toplumuna.
"Yıllarca, ne zaman Mithatpaşa Stadyumu'na gitsem, bir bakış vektörüm (çocuk bakışı, kolayca ve sıkça ötelenen ve çoğunca spontane meraktan doğan bir kuvvet uygulayımıdır) sahayı tararken, sık sık bir ikinci vektör de basın tribününün tepesindeki camekânı deler geçerdi. Halit Kıvanç'ı orada görmeye çabalardım. Çünkü maç benim için aynı zamanda ses, aynı zamanda bir öykülemeydi. Öyle de kalmıştır. Halit Kıvanç yüzünden. Halit Kıvanç maç öykülemeciliği yüzünden. (Evet, Halit Kıvanç sadece maç anlatmakla kalmaz, sahada gördüklerini handiyse doğaçlama bir epik öyküye dönüştürür, futbol terminoloji ve söylemini estetik ve edebi bir metne tercüme eder, maçı simultane olarak kurgusallaştırırdı. Gerçeklikten kopmadan ve Fenerbahçe aşkına rağmen tarafgirlik yapmadan başarırdı bunu.)
(...)
"Halit Kıvanç, Türkiye toplumu nezdinde öncelikle ses olsa da, onun ilk aşkı yazıydı. Daha hukuk okuduğu yıllarda gözü Babıâli'deydi. Yazı yazmak, yayımlamak istiyordu. Öncelikle de neşeli mizah ve spor yazıları. İlk mizah yazıları Yusuf Ziya Ortaç'ın sahibi olduğu dönemin etkili dergisi Akbaba'da henüz öğrenciyken yayımlanır. Yolu 1945 yılında, hayranı olduğu ve hem yazılarını hem radyodaki maç sunumlarını kaçırmadığı Eşref Şefik'in başyazar olduğu Şut dergisine düşer ve işe alınır. Kısa sürede derginin sevilen yazarlarından biri olur.
"Halit Kıvanç ömrü boyunca bir yandan da yazı erbabı kalmıştır. Sunuculuk ve maç öykülemeciliği yapmaya başladığında Türkçe'nin gramerine ve diksiyonuna gösterdiği özende yazı erbaplığının etkisi olmuş olmalı."
(AÖ)