bianet'in görüştüğü İHD Genel Saymanı Yüksel Mutlu, sergide yer alan altı fotoğrafa eşlik eden mağdur ifadelerinde "devlet düşmanlığı" yapıldığı iddiasıyla sansür girişimiyle karşılaştığını belirtti; "Bu durum gerekçe göstererek sözleşmemizi iptal etmeleri halinde bütün yasal yolları deneyeceğiz" dedi.
Bazı ifadelerde "devlet düşmanlığı" varmış...
Diyarbakır Barosu'nun Herkes İçin Adalet projesi kapsamında hazırlanan sergi daha önce 18 Mart-1 Nisan tarihleri arasında İstanbul Karşı Sanat Galerisi'nde ve sonrasında da Kars'ta sergilenmişti.
Sergi, mayınlardan ve savaş atıklarından yaralanmış, fiziksel mağduriyete uğramış 42 insanın fotoğraflarından oluşuyordu.
Kültür Bakanlığı'na bağlı DÖSİM Salonu'nda 26 Haziran'da açılan sergide, kapanmasına üç gün kala, mayın mağdurlarına ait ifadeler nedeniyle 6 fotoğraf yasaklanmak istendi.
İHD Genel Merkezi'nin sergi için sözleşme yaptığı DÖSİM Ticaret Müdürlüğü, bugün (7 Temmuz) salondaki Kültür Bakanlığı görevlilerine bilgi verdi.
"Devlet düşmanlığı yapıyorsunuz, resimleri indiriyorum"
Ardından salondaki Müdürlük görevlileri, bu resimlere ait öykülerde "devlet düşmanlığı yapan ifadeler" içerdiği gerekçesiyle sabah saatlerinde İHD'ye haber vermeden resimleri indirdiler.
DÖSİM Ticaret Müdürü İsmet Şenol bizzat kendisi İHD'yi arayarak "Biz orayı size resim sergisi için verdik. Siz orada devlet düşmanlığı yapıyorsunuz. Ben altı resmini indirdim" dedi.
İHD olarak kara mayınlarıyla ilgili bir çalışma yürüttüklerini ve bu nedenle sergiyi Ankara'da düzenleyen İHD yetkilisi Nejat Taştan ise, Şenol'a buna yetkili olmadığını, bir polis ve savcı gibi davranamayacağını belirterek, resimleri yeniden yerlerine asacağını bildirdi.
İHD "düşman" fotoğrafları yerine koydu
İHD yetkilileri, yerinden çıkarılan fotoğrafları salon görevlerinden geri alarak yerlerine koydu. Bunun üzerine Müdür Şenol, sergi yerine bir fotoğrafçıyla gelerek sakıncalı gördüğü fotoğrafların görüntülerini kaydetti.
Sergide sansürlenmek istenen fotoğraflar Oya Baydar, Pınar Selek, Murat Çelikkan, Ahmet Tulgar, Reha Mağden ve Tevfik Taş'ın fotoğraf okumalarını da içeriyordu.
Örneğin bazı fotoğraflar, Hakkari Çukurca İlçesi'ne bağlı Uzundere Beldesi ile, Hakkari Yüksekova'ya bağlı Doğanlı Köyü'nde çeşitli tarihlerde mayınlardan dolayı mağdur olmuş dört-beş kişinin anlatımlarını içeriyor.
Yasaklama girişimine uğrayan anlatılar arasında Muhtar Misah Alkan'ınkiler de bulunuyor. Alkan'ın sözleri şöyle:
"1995'te göç ettik Hakkari'ye. Yüksekova'ya göç etmek zorunda kaldık. Buraya Doğanlı Köyü'ne. Savaş nedeniyle köyümüzü boşaltılar. En son buraya geldik. Devlet kurdu köyü ve buraya yerleştik. Aslında kimse bizi çıkartamazdı köyümüzden ama devlet boşalttırdı. Bir yıldır buradayız. Yedi yıl başka yerdeydik. Devlet hem yolumuzu hem köyümüzü versin. Bu koruculuk da istemiyoruz. Karnımızı biz doyuruyoruz hayvancılıktan. İstediğimiz insan gibi yaşamak."
Ahmet Şık'ın sergisinde yer alan fotoğraflarına erişmek için tıklayınız. (EÖ/KÖ)