"Ahlakınız buysa biz ahlaksızız, ahlakınız batsın!"
1-17 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen 4. Uluslararası Homofobi Karşıtı Buluşmanın, bugün, Ankara'da yapılan "Hangi Hukuk? Kimin Ahlakı?" başlıklı forumunda İzmir Ekonomi Üniversitesinden Yard. Doç. Dr. Devrim Sezer, Lambdaistanbul LGBTT Derneğinden avukat Fırat Söyle, Pembe Hayat LGBTT Derneği Kurucusu ve Kaos GL'den Buse Kılıçkaya ile bianet ve Kaos GL'den Bawer Çakır konuşmacıydı.
Forumda genel olarak ahlakın subjektif bir kavram olmasının dışında iktidarın din, okul, medya, ordu, yargı tarafından kullanıldığında LGBTT'ye dair ayrımcılık unsuru olduğu öne çıktı.
Sezer: Eşcinseller söz konusu olduğunda evrensel değerler yok sayılıyor
"Nasıl bir ahlak?" sorusunun muhakkak sorulması gerektiğini söyleyen Sezer yasal mevzuatta da bu sorunun kavramın kafa karışıklığı yarattığını söyledi.
"Uluslar arası sözleşmelerde de 'kamu ahlakı' var. Kamu ahlakı neyin yanlış neyin kabul edilemez olduğuna ilişkin çoğunlukla geleneklerden beslenen ve sorgulanamayacağı varsayılan değerlere yaslanıyor. Göreli değerlere dayandığı için kabul edilemez. Demokratik ülkelerde yasaların meşruiyeti aslında büyük ölçüde bu sözleşmeler baz alındığı için kabul edilemez. Çünkü öncelik varsaydığımız evrensel insan haklarına aykırıdır."
Sezer konu eşcinseller söz konusu olduğunda karar vericilerin, hükümetin ve siyasi partilerin 'Batıdan ahlaksızlık aldık' gibi söylemlerle evrensel değerleri göz ardı ettiğini dile getirdi.
Avukat Söyle Lambdaistanbul kapatma davası süreci hakkında bilgilendirdi. Mahkeme heyetinin derneği kapatma kararında egemen yapının ahlakı nasıl tanımladığını ortaya koyduğunu söyledi.
Çakır , ahlakın bu çerçevede sınıfsal bir ayrılığa dayandığına dikkat çekti: "Zenginler yaptığında toplumca kabul edilebilir davranışlar yoksullar söz konusu olduğunda ahlaksızca bulunup onların mimlenmesine sebebiyet veriyor" dedi.
Çakır, iktidarın ahlak kavramının tümden reddini ve 'ahlaksız' olarak nitelenenler tarafından yeniden inşa edilmesini savundu.
LGBTT hareketin iktidarın ahlak kavramını sarsmasının bir kazanım olduğunu söyleyen Çakır LGBTT hareketin hoşgörü değil hak ve özgürlük talebini hatırlattı. 'Ahlaksızların' da rahatsız olduğu ayrımcılığı kendi aralarında, ikili ilişkilerde pekiştirmemeye dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Çakır "Deprem olduktan sonra o bölgede transseksüellerin ve travestilerin yaşamasının depreme neden olduğu görüşü bile ne kadar iki yüzlü bir ahlak anlayışı olduğunu gösteriyor" dedi
Kılıçkaya transeksüel ve travestilerin "en ahlaksız" görüldüğünü ancak ahlakın göreceli bir kavram olduğunu ve iktidarın ahlakını reddettiğini ve ahlaksız görülüyor olmaktan rahatsız olmadığını ifade etti. (EZÖ)