14 Haziran'da Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi savcısı Mücahit Ercan, Seropyan ile Arat Dink'ın "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla ve Ceza Yasası'nın 301. maddesi uyarınca cezalandırılmasını talep etmişti.
Agos avukatları savcı görüşüne itiraz edecek
Gazetecilerin avukatları, savcının esas hakkındaki mütalaasına katılmadıkları ifade ederek, savunmalarını hazırlamak için süre istemişlerdi.
Aynı gün görülen bir diğer duruşmadaysa mahkeme, "Yargıya Dokunmak Gerek" yazısından "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs"ten yargılanan yazar Aydın Engin ile Seropyan'ın beraatlerine karar verirken, Engin'in yazıdan "mahkeme heyetine hakaret" iddiasıyla yargılanması için suç duyurusunda bulundu.
Hrant Dink'in yargılandıkça hedef olmasına neden olan "Ermeni Kimliği" dizi yazısındansa dönemin yazı işleri müdürü Karin Karakaşlı beraat etmişti.
Dink: Daha önce de açıkladım, neden şimdi?
21 Temmuz 2006'da çıkan "301'e Karşı 1 İmza" haberi ve "Ermeni Soykırımı"na inandığını söylemesi nedeniyle Eylül 2006'da Hrant Dink, Seropyan ve Arat Dink'e "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla dava açmıştı.
Dink, 14 Temmuz 2006'da Reuters'e verdiği demeçte "Elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor" demişti.
Son duruşmada ifade veren Arat Dink, "İnadına sorarlarsa o zaman da kendimi inkar etmem. Kendi tarihimi ve kimliğimi inkar etmem. Aynı sözüm Türkiye'de başka gazetelerde kaç kere birinci sayfada verilmişti ama dava açılmamıştı. Çünkü o zaman bana haddimi bildirme operasyonu yoktu..." demişti.
Seropyan: 301'e karşı şimdi de imza atarım
Görüşü sorulan Seropyan da, "Gazetenin sahibi gözüküyorum. 301'e karşı imza toplamak gerekirse bugün de aynı şeyi yaparım" diye konuşmuştu. (EÖ/EÜ)