Albayrak, operasyonun başında dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Menzir'in, dönemin İstanbul Valisi Kozakçıoğlu'nun ve dönemin Emniyet Genel Müdürü Ağar'ın olduğunu söylemiş, "Emri onlar vermişti. Ama hapiste yatan biz olduk" demişti.
bianet'in görüştüğü Avukat Selçuk Kozağaçlı, "Başta İstanbul savcıları olmak üzere, herhangi bir savcı bu konuda harekete geçmeli; bunu itiraf, suç duyurusu kabul edip üçü hakkında da soruşturma açmalı" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Hüseyin Biçen de, bianet'e, "savcıların harekete geçmemeleri halinde kendilerinin suç duyurusunda bulunacağını" açıkladı.
Biçen: Hem öldürmeye azmettirmek hem de kanunsuz emir var
Biçen, Albayrak'ın iddialarının ışığında, hem "insan öldürmeye azmettirmek" hem de "kanunsuz emir vermek" suçlarının söz konusu olduğunu söyledi.
Yeni Ceza Yasası'nda (TCK) 24. madde, eskisinde de 49. madde, "amirin emri"ni düzenler. Buna göre, memur amirinin emrini kanuna aykırıysa yerine getirmez. Ama polis, jandarma gibi birimlerde, memur amirden gelecek emri tartışmadan yerine getiriyor. Gazi mahallesinde polis de, jandarma da orantılı güç kullanma zorunluluğunu ihlal etti. Gösteriye karşı öldürücü olarak, hedef gözeterek kurşun sıktılar."
Kozağaçlı: Zaman aşımı süresi dolmadı
Kozağaçlı'ysa, Albayrak'ın şimdiye kadar ateş ettiğini hep reddettiğini anımsattı.
"Bunu mahkeme önünde de hep reddetti. Ama şimdi, ancak meslekten çıkarıldıktan sonra, ilk defa kabul ediyor. Şimdi, insan öldürmeye azmettirme suçunun 20 yıl olan zaman aşımı süresi de dolmamışken, savcıların harekete geçmesi gerek."
Kozağaçlı, Trabzon'da görülen dava sürecinde, Ağar, Menzir ve Kozakçıoğlu'nun adlarının gündeme geldiğini, ama sonuç alınamadığını söyledi.
"Savcılık en baştan bu üç ad hakkında takibat yapmaya gerek duymadı. Oysa üçü de o dönemde kolluk amiriydi. Biz mahkemede bunu ileri sürdük. Ancak yazılı emir olmadığı için dikkate alınmadı. Ama şimdi açık bir itiraf var."
11 yıl sonra gelen meslekten ihraç
2002 yılında Rize Terörle Mücadele Şubesi'nde (TEM) görevlendirilen Albayrak, önceki gün meslekten ihraç haberini aldı.
Biçen, "Yıllar sonra görevine ancak son verdiler. Önceden Çevik Kuvvet'teyken, daha sonra TEM'e alınmıştı. Bu Emniyet içinde bir terfidir, ödüllendirmedir" dedi.
İstanbul Gazi Mahallesi'nde 13-14 Mart 1995'te meydana gelen olaylar, bir kahvehanenin taranması ve bir kişinin ölümü ile başlayıp, aynı gece cemevinde toplananların üzerine panzerden ateş açılması ve 2 kişinin de burada ölmesiyle büyümüş, üç günde 22 kişi ölmüş, 400'ü aşkın kişi de yaralanmıştı.
Olay sırasında çekilen görüntülerden ve tanık ifadelerinden Adem Albayrak ve Mehmet Gündoğan teşhis edilmişti. Bir buçuk yıl sonra güvenlik gerekçesiyle Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada 20 polis yargılanmıştı. Yaklaşık 4 yıl süren yargılamanın ardından Dilek Aradan, Reis Kopal, Sezgin Engin ve Fevzi Tunç 'u öldürmekten sanık Adem Albayrak ve Zeynep Poyraz ve Mümtaz Kaya 'yı öldürmekten sanık Mehmet Gündoğan toplam 4 yıl 32 ay hapse çarptırılmıştı.
Ancak ceza indiriminden ve Şartlı Salıverme Yasası'ndan da yararlanan Albayrak ve Gündoğan, daha önce yattıkları dönem de göz önüne alınarak yeniden cezaevinde girmedi. (TK/KÖ)