17-31 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Kayıplar haftası, İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve kayıp yakınları tarafından İstanbul Adalet Saray'ı önünde yapılan eylemle başladı.
İnsan Haklar Derneği, Kayıplar Haftası etkinliklerin bu yılki temasını, Mehmet Ağar'ın "Bin operasyon yaptım" açıklamasına karşın iki yıl hapis cezası alması nedeniyle "1000=2" şeklinde belirledi.
Adliye önünde kurulan temsili "Adalet terazi"siyle de bu yılın teması vurgulandı.
17 yıl daha aramaya devam edeceğiz
Kayıp yakınlarının konuşmasıyla başlayan eylemde, 1994 yılında kaybolan Kenan Bilgi'nin abisi İrfan Bilgin, "17 yıldır gözaltında kaybedilen yakınlarımızı arıyoruz. Öyle görünüyor ki bir 17 yıl daha aramaya devam edeceğiz. Yaz, kış demeden meydanlarda mücadele veriyoruz. Devlet bir kez olsun bu insanlar burada neden oturuyorlar, bunların derdi nedir sormadı. Defalarca gözaltına alındık, işkenceler gördük. İnsanlarımızın geri gelmeyeceğini bizde biliyoruz. Ama onların katilleri bulunsun, adalet saraylarında yargılansın" dedi.
Cezaevi değil, otel
Yapılan adalet saraylarının adaleti dağıtmadığını, adaleti yok ettiğini söyleyen Bilgin, Mehtmet Ağar'ın "Bin operasyon yaptım" ifadelerine karşın sadece çete kurmak suçundan yargılandığını belirterek, Ağar için cezaevi değil otel arandığını, bu cezanın vicdanlarını rahatlatmadığını vurguladı.
Kaybolan adaleti arıyoruz
"Biz bugün burada sadece Mehmet Ağar'a verilen iki yıl hapis cezasını protesto etmiyoruz. Yıllardır üç maymunu oynayan adaleti de protesto ediyoruz" diyen Hasan Ocak'ın abisi Ali Ocak, bundan sonrada ağır, aksak işleyen adalete karşın tepkilerini ve öfkelerini alanlarda göstereceklerini vurguladı.
Cemil Kırbayır'ın abisi Mikail Kırbayır ise "İnsanların en temel hakkı olan yaşama hakkı, onu korumakla görevli kişiler tarafından yok ediliyor. Kamuoyunca göstermelik yargılarla kandırılıyoruz. Biz senelerdir yakınlarımızı kaybedenlerin cezalandırılması için kaybolan adaleti arıyoruz. Katiller bulunana kadar da bu mücadelemiz devam edecek. Nefesimiz katillerin ensesinde olacak " dedi.
Reva görülen mezarımız karşısında 'şans' diyebilmek
Ağabeyi Rıdvan Karakoç'un yoğun bir işkenceden geçtiğine dikkat çeken Hasan Karakoç, "Uygulanan sistemli işkencelerle ağabeyimin katledildiğini, evlerinin adresi belli olmasına karşın abisinin kimsesizler mezarlığına gömüldüğü belirtti.
Adalet saraylarının bize reva gördüğü binlerce kayıp, faili meçhuller, yargısız infazlar diyen Karakoç, ölüm kayıtlarının Ocak ailesi tarafından tesadüfen bulunduğunu, kendilerini çiçek koyacak biz mezarları olduğu için şanslı olarak gördüğünü belirterek, "Ne yazık ki devletin adalet mekanizmasının biz reva gördüğü kendimizi şanslı görmemiz" dedi.
Konuşmasını Kürtçe yapan Ahmet Kaya'nın kızı Emine Kaya, yıllardır sokak sokak, meydan meydan eylem yaptıklarını söyleyerek nereye kadar bu zulüm devam edeceğini, Mehmet Ağar'a verilen cezanın az olduğunu, hak aramaya devam edeceklerini ifade etti.
Adaletsizlik büyüdükçe, Adalet Sarayları da büyüyor
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını okuyan Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, "Avrupa'nın en büyük adalet sarayı burası. Dünyanın en büyük adalet sarayı da Kartal'da inşa ediliyor. Bu ülkede adaletsizlik, hukuksuzluk büyüdükçe adalet sarayları da büyüyor" diyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü.
"Kayıplarımızın failleri cezasızlık zırhıyla korunuyor. Yargılanmaları kaçınılmaz noktaya gelince ödül gibi cezalar veriliyor demek için buradayız. Bu durumu son örneği Mehmet Ağar'ın yargılanmasıdır. 17 yıldır Galatasaray'dan 'Ağar, kayıplarımızın failidir!' feryadımıza kulaklarını tıkayan yargı, yüzlerce evladın yaşamına 2 yıl değer biçti. Bu ceza değil ödüldür. 1000=2 denklemimiz ortadayken bu devasa binalar için adaletsizlik üreten mekanizmanın mekânları olmaktan öteye gitmeyecek" (RDY/HK)